9 Eylül Gazetesi'nden Mert Yasin Alpdündar'ın haberine göre: Milli Eğitim Bakanlığının hazırladığı ‘Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli Müfredat’ taslağı, geçtiğimiz günlerde kamuoyunun görüşüne sunulmuştu. Taslağın yayınlanması ile birlikte müfredatın ‘Bilimsel, laik’ eğitimden uzaklaştırıldığı eleştirileri yapılmaya başlandı. Son olarak Eğitim İş Sendikası, “Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’ni geri çekin” isimli imza kampanyası başlatarak müfredat değişikliğinin iptal edilmesini istedi. Diğer eğitim ve veli sendikaları da Türkiye’nin pek çok yerinde eylem hazırlığı içerisine girdi. Konu hakkında 9 Eylül’e konuşan Veli-Der İzmir Şube Başkanı Necati Kalafat, “Biçimsel değişiklik yaparken özde tarikat, cemaatlerin, ÇEDES projesiyle yaptıklarının önünü açmaya çalışıyorlar” dedi. Eğitim-İş İzmir 1 Nolu Şube Başkanı Adem Yıldırım, hazırlanan müfredatın ulusal eğitim programından ziyade parti programına benzediğini söyledi.
‘EĞİTİM PROGRAMINDAN ZİYADE PARTİ PROGRAMINA BENZİYOR’
Eğitim-İş İzmir 1 Nolu Şube Başkanı Adem Yıldırım, yeni eğitim öğretim programı hakkında 9 Eylül’e yaptığı açıklamlarda “Ulusal eğitim programından ziyade bir parti programına benziyor. İçerisinde neredeyse Cumhuriyet ve Atatürk hiç geçmiyor. Bilimsellikten uzak. Günün koşullarına cevap vermeyen ve daha çok dini konuların referans alındığı, eğitimin her kademesinde yaygınlaştırmaya çalışıldığı bir program. 22 yıldır 4’üncü kez müfredat ve 9’uncu kez bakan değiştiren siyasi iktidarın, eğitim-öğretim programı ile amaçladığı şey çok açık” diye vurguladı.
‘DEĞİŞİKLİK YAPIYORSANIZ CİDDİ BİR ÇALIŞMA OLMASI GEREKİR’
Müfredat değişikliğinden önce ciddi bir çalışma yapılması gerektiğinin altını çizen Yıldırım, “Eğitim Öğretim programını değiştirecekseniz arka planda ciddi bir çalışmanın olması gerekiyor. Katılımcı, çoğulcu bir anlayışla, işin uzmanlarının da mutfakta bulunduğu bir program oluşturulmalı ki toplumun bütün katmanlarını ikna edici bir şekilde hazırlanmalıdır. Sonrasında pilot bölgelerde uygulamaya koyulması gereken bir eğitim-öğretim programının, bir hafta askı sürecine çıkarıp, bir an önce önümüzdeki eğitim-öğretim yılı içerisinde hayata geçirilmesi planlanıyor. İktidarları döneminde üç kez müfredat değiştiren yetkililere neyi yanlış yaptıklarını sormak gerekiyor” ifadelerini kullandı.
PROGRAMIN GERİ ÇEKİLMESİ İÇİN İMZA KAMPANYASI BAŞLATILDI
Eğitim-İş’in yeni müfredatın geriye çekilmesi için imza kampanyası başlattığı bilgisini veren Yıldırım, “Biz buradan hareketle programın bir an önce geri çekilmesi için bir imza kampanyası başlattık. Şu an genel merkezimiz düzeyinde raporlarımız hazırlanıyor ve biz bakanlığım ziyaret edeceğiz. Biz, ‘günün koşullarına uymayan, içerisinde Atatürk ve Cumhuriyetten yoksun, laikliğin arka plana atıldığı bu programı geri çekin. Daha geniş katılımlı bir eğitim-öğretim programı hazırlayabilir’ diyeceğiz” diye belirtti.
‘BAKANLIĞIN ÇÖZMESİ GEREKEN BİRÇOK SORUN VAR’
Yıldırım, “Millî Eğitim Bakanlığı’nın çözmesi gereken birçok sorun varken, bir anda yerel seçim sonrası bu programı hazırlaması enteresan. Hangi sorunlar var diye soracak olursak; şu anda kendisinin de ifade ettiği 65 bin öğretmen açığı varken, yeni takvimde kaç öğretmenin atanacağı belli değil. 90 binden fazla ücretli öğretmen çalıştırıldığını biliyoruz. Açıkta atama bekleyen arkadaşlarımızın sayısının da milyona yaklaştığını biliyoruz. Buradaki sorunu çözemediler. Çocuklarımız sağlıklı ve dengeli beslenemezken, okullarda bir öğün sıcak yemek uygulamasını hayata geçiremeyen bakanlığın eğitim-öğretim programlarındaki değişim çabası akıllara başka soruları getiriyor” dedi.
‘ÖĞRETMEN VE VELİLERE DANIŞILMAMIŞ’
Veli-Der olarak yeni programa karşı itirazlarını kamuoyuna açıklamak için basın toplantısı düzenleyeceklerini ifade eden Veli-Der İzmir Şube Başkanı Necati Kalafat ise “Bu eğitim-öğretim programı taslağı öğretmen ve velilere danışılmadan tarif edilmiş bir taslak. Yani bürokratlar kendilerine yakın unsurlarla birlikte yukarıdan aşağıya doğru bir müfredat tarif ediyorlar” diye konuştu.
‘TARİKAT VE CEMAATLERİN ÖNÜ AÇILMAYA ÇALIŞILIYOR’
Kalafat, “İçerisinde gerici onlarca biçimsel sorun var. Bu taslağı kamuoyuna açıklamamalarının nedeni de alacakları tepkilerden korkmalarıdır. İnkılap, devrim tarihi derslerinin kısıtlanması ve felsefenin tamamen dışarı çıkarılması gibi sorunlar olduğunu duyuyoruz. Biçimsel değişiklik yaparken özde tarikat, cemaatlerin, ÇEDES projesiyle yaptıklarının önünü açmaya çalışıyorlar” dedi.
