“İş işten geçmeden her ailede en az 3 çocuk olmalı. Derler ya, 'Okullar olmasa milli eğitimi yönetmek ne kadar kolay olurdu.' Neye benziyor? Nüfus, çocuk olmazsa Türkiye’yi yönetmek ne kadar kolay. Yok, biz öyle demiyoruz. Biz diyoruz ki, olsun. Ne kadar nüfusumuz artarsa o kadar güçlü olacağız. Bunu böyle bilin. Hiç endişeniz olmasın.”

Hatırlar mısınız bilmem ama bu sözler Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın 10 Ekim 2009 yılında, Uluslararası Örnek Kıdemli Vatandaşlar Kongresi'ndeki konuşmasından. Sonraki yıllarda da katıldığı programlarda bu düşüncesinin arkasında olduğunu gösteren açıklamalarını da sıkça duymuştuk. Son olarak 26 Ekim 2023’te 8. Aile Şurası’nda yaptığı konuşmada “Boşanma oranları hızla artıyor. Biz yıllardır boşuna 3 çocuk demiyoruz. Bu toplumun çocuğa ihtiyacı var. Detayına şu an burada giremem ama nüfusumuzun 85 milyon olması yeterli değil. Çok daha fazla nüfusa ihtiyacımız var” demişti.

***

Cumhurbaşkanının bu söylemlerini dinleyip uygulayan vatandaşlarımızın, çay simit hesabı yapıldığında dahi giderlerini karşılamakta zorlandığı bir dönemden geçerken, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, "Emekli olanlar haricinde personel alımına izin vermiyoruz" açıklamasıyla, sınavlara hazırlanan ya da atama bekleyen binlerce gencin ve ailelerinin kaygılarına bir yenisini daha ekledi.  Sormadan duramıyor insan: Yıllardır fazla çocuk yapın ısrarı ile nüfusu hızla arttırmanın peşine düşerken, ülke kaynaklarının eş değer bir şekilde büyütülememiş olması değil midir asıl sorun?

Açılan onlarca üniversiteye karşın, bu üniversitelerde yetkin akademisyenlerin olmaması, eğitimde kısa aralıklarla reform adı altında değişiklikler yapılıp istenilen sonucun bir türlü elde edilememesi ve eğitimde bir sistem oturtulamaması, ekonomiye gelindiğinde sürekli artan enflasyon ile mücadele ve başarısızlıklar, bir gecede değişen bakanlıklar, artan KDV’ler, ÖTV’ler, MTV’ler eşliğinde yaşamaya çalışırken ferah günlerin ne zaman geleceğini de sormadan duramıyor insan…

Son olarak yine Cumhurbaşkanın 2014 yılında katıldığı bir düğünde, hafızlara kazınan  sözleriyle bitirelim. “Beypazarı'ndan bir amcamın bana tavsiyesi var, diyor ki; bir olur garip olur, iki olur rakip olur, üç olur denge olur, dört olur bereket olur, gerisi Allah kerim…