İş yaşantımızda, çalışma gününün hemen her saatinde yararlandığımız internet giderek, iş dışı  zamanlarımızı da başında geçirdiğimiz bir fenomen haline geldi. Bilgilenme, işlem yürütme, haberleşme, eğitim ve eğlence gibi çeşitli fonksiyonlarla, Tiktok’larla, Instagram’larla, Facebook’larla, Whatsapp’larla hayatımızın ayrılmaz bir parçası oldu.

Bu olgu büyükler için olduğu kadar, hatta daha fazlası ile çocuklar için de geçerli. Bu konuda hizlı öğrenme üstünlükleri ile yetişkinlerden çok daha yetenekli ve becerikli olan çocuklar, kısa sürede internet kullanımı konusunda büyükleri yaya bıraktılar.

***

İnternetin eğitim açısından sağladığı yararlar yadsınamaz. Özellikle ödev yaparken sıkça başvurulan bir kaynak olan internet, öğrencilerin okul dışı zamanlarda da öğretmenleri ile temas kurmalarını sağlama, çeşitli chat odalarında konunun uzmanlarından bilgi alma  gibi olanaklar bakımından mükemmel bir ortam. Bunun yanı sıra değişik ülkelerden arkadaşlar edinme, deneyimleri paylaşma, dostluklar edinme gibi olanakları da çocukların hizmetine sokan internet konusunda yapılan araştırmalarda, Kanada'da 12-17 yaş grubu çocukların günde 6 saat internet kullandığını, İngiltere'de ise 7-16 yaş grubu çocukların 1/4’ünün sürekli internet kullanıcısı olduklarını ortaya koymuştur.

Yararı ve içeriği bu kadar açık olan internetin çocuklar açısından birçok tehlikeleri de beraberinde taşıdığı bilinmektedir. Yine yapılan araştırmalar bu konuyu açıkça ortaya koymaktadır. Örneğin 1999 yılında ABD Colorado Littleton’da bir okula kanlı baskın gerçekleştiren öğrencilerin bilgisyarlarında yapılan incelemede internet aracı ile bomba yapmayı bile öğrendikleri belirlenmiştir.

Denetimsiz internet kullanımının çocuklar üzerindeki olumsuz etkileri nedir bir bakalım. İnternetteki çeşitli yazılardan derlediğim bu olumsuzluklar şöyle sıralanabilir.

1.Fiziksel etkiler: Göz ve beden  rahatsızlıkları

2.Psikolojik etkiler: Sürekli interneti düşünme, titreme, endişe, parmakların tuşa dokunur gibi istemsiz hareketleri, içe kapanma, sosyal faaliyetlerden uzaklaşma

3. Sosyal etkiler: Arkadaş edinmede zorlanma, yalnızlaşma, daha az kitap okuma

4. Diğer tehlikeler: Pornografi, şiddet, nefret, içeren, hırsızlık, bomba yapımı, silah kullanımı yöntemleri içeren sitelere girme, chat odalarında olumsuz ilişkiler kurma, kötü tekliflere maruz kalma.

***

Nitekim TİME/CNN tarafından 2009 yılında ABD’de yapılan bir araştırmada çocukların yüzde 44 oranında seks, yüzde 25 oranında nefret grupları hakkında bilgi veren, yüzde 14 oranında bomba imalat bilgileri, yüzde 12 oranında nereden silah temin edeceklerine dair bilgileri içeren sitelere girdiklerini ortaya koymuştur. Bu olumsuz etkileri yüzlerce arttırmak mümkündür. İşte bu nedenle, aslında çağın harikalarından birisi olarak nitelendirilebilecek İnternetin çocuklar tarafından kullanımı konusunda aileden devlete uzanan geniş bir yelpazede önlemler geliştirmek zorunluluğu vardır.

Yasal önlemler tabii ki alınmalıdır ve bu  konuda gerekli çalışmalar başlatılmıştır. Ancak bunun uzun bir süreç olduğu göz önüne alınarak  daha hızlı hareket edebilen  servis sağlayıcıların  veya çevrimiçi  bağlantı yapan firmaların  harekete geçmesi lazımdır. Nitekim ABD’de bazı firmalar  çocuklar açısından sakıncalı Web sitelerine ve chat odalarına erişimi engellemektedirler.

***

Her ne kadar bunlar yapılmaktaysa da temel görev anne ve babalara düşmektedir. Örneğin, girilmesi istenmeyen siteler ve kişilerle ilgili filtre programlar kullanılmalı,  çocukların adres listeleri sıkça kontrol edilmeli, internet kullanım süreleri ve zamanları konusunda kurallar getirilmelidir. Ancak en önemlisi, anne ve babaların  çocuklarına küçük yaştan itibaren bazı kuralları öğretmeleridir.

Bunlar “Kimlik bilgilerini kesinlikle vermeme, internette tanıştığı kişilerle anne baba onayı olmaksızın buluşmama, açık saçık mesajlara cevap vermeme, internette okunan her şeyin doğru olmadığını öğretme, tanımadığı kişilerden gelen mesajlara cevap vermeme” gibi önlemlerdir. Tabii ki bunların yanısıra sürekli kontrol ve denetim de şart. Teknoloji geliştikçe  imkanlar artıyor ama yanısıra Birer ebeveyn veya aile büyüğü olarak her konu ile ilgili  görevler de artıyor. Ne diyeyim. Hepimize kolay gelsin.