Cuma günü 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü...

Öncelikle İsrail’in saldırılarında 133 günde 130 gazetecinin hayatını kaybettiği acımasız savaştan söz edelim. Birleşmiş Milletlerin 1993 yılında aldığı karar ile dünyada Dünya Basın Özgürlüğü Günü olarak kutlanıyor. 3 Mayıs Dünya Basın özgürlüğü Günü’nü; gazeteciliğin suç sayılmadığı, halkın haber alma hakkı için özveriyle çalışan basın emekçilerinin şiddete uğramadıkları, işsizlikle tehdit edilmedikleri; medya kuruluşlarının gibi ekonomik cezalarla baskılanmadıkları, sansürsüz ve otosansürsüz bir geleceği özlüyor gazeteciler.

***

3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü için Türkiye Gazeteciler Cemiyeti açıklama yaptı: “Haberin özgürce dolaşabildiği bir toplum olmalıyız . Cezaevinde tutuklu bulunan gazetecilerin serbest bırakılsın. Dünya Basın Özgürlüğü Günü’nü büyük sıkıntılarla karşılamanın üzüntüsünü yaşıyoruz. Haberin özgür olmadığı, gazeteciliğin evrensel basın ölçütlerine göre yapılamadığı zorlu bir dönemden geçiyoruz. Umuyoruz ki gelecekte, demokrasinin yeşerdiği, cezaevlerinde gazetecisi bulunmayan aydınlık ve barışçıl bir ülkede 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü’nü gururla kutlayacağız, bu en büyük dileğimiz.”

Türkiye Barolar Birliği de 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü’nü gazeteciliğin suç sayılmadığı, bir gelecek gelecek dileğiyle kutladı.

BBC’nin haberine göre Türkiye'de özgür bir basından söz edilemediği belirtildi; Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü'nün basın özgürlüğü endeksinde Türkiye, 180 ülke arasında 153'üncü sırada yer aldı.

***

Türkiye Gazeteciler Sendikası Basın Özgürlüğü Raporu'nda Dünya Basın Özgürlüğü Günü'nde maalesef bir düzelmeden söz etmemiz mümkün olmadığı belirtildi: “43 gazeteci cezaevinde, 322 basın kartı iptal edildi. 43 gazeteci, gazetecilik faaliyetleri nedeniyle cezaevinde. Son 1 yıl içinde 57 gazeteci toplam 144 gün gözaltında kaldı, 6 gazeteci gözaltındayken darp edildi. Gazetecilere toplam 226 yıl 8 ay 25 gün hapis cezası verildi. 44 gazeteci fiziksel saldırıya uğradı. 23 gazeteci sözlü olarak tehdit edildi. 57 gazeteci toplamda 144 gün gözaltında kaldı. 6 gazeteci gözaltında darp edildi.”

TGS'nin "Basın Belada" başlığıyla yayımladığı açıklamada şu görüşlere yer verildi: “Türkiye'de medya özgür değil. Gazeteciler sansürleniyor, kovuluyor, hapse atılıyor. Böylece toplum haber alma hakkını, ülkemiz demokrasisini kaybediyor. Çünkü basın beladaysa, demokrasi askıda.”

Haftaya yeniden buluşmak üzere, hoşça kalın dostlar.