Haber/Engin SARI - Konak Tüneli proje süreci ile birlikte kendileri de karanlık bir tünele sokulan Damlacık sakinleri, Konak Tüneli hizmete gireli yıllar olmasına rağmen kendi bulundukları tünelden bir türlü çıkamadıkları gibi tünelin ucunda bir ışık da göremiyorlar.

Bu sakinlerden birisi de Namık Kemal Mahallesi’nde 97 yaşındaki annesi ve ablasıyla birlikte yaşayan zabıta emeklisi Naim Yazıcı. Yazıcı, semtin terk edilmişliğe mahkum kaderini değiştirmek için uzun yıllardır mücadele ediyor. Tıpkı ‘Don Kişot’ gibi Yazıcı da Damlacık mücadelesinde yalnız olduğunu belirterek, tarihi Damlacık semtinin şehrin merkezi Konak Meydanı’na çok yakın mesafede bulunduğunu, Konak Tüneli ile güzergahı üzerinde yer aldığını ifade ediyor. Yazıcı, şunları söylüyor: “Damlacık, 3. Derece arkeolojik ve kentsel sit ile, İzmir Tarihi Projesi-İzmir Tarihi Strateji Raporu’nda belirlenen Kemeraltı ve çevresi 252 hektarlık yenileme alanı dahilinde bulunuyor. İzmir tarihinde Türk-müslüman mahallesi olup Galatasaraylı milli futbolcu merhum Metin Oktay’ın yetiştiği semttir, Damlacık.’’

11 ADET TESCİLLİ BİNA

2012 yılında hükümetin ve dönemin Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın talimatı ile yapımına başlanan Konak Tüneli’nin Mayıs 2015’te hizmete girdiğini belirten Yazıcı, “Karayolları 2. Bölge Müdürlüğü’nce tünel yapımı nedeniyle Damlacık’ta birçok bina için 2013 ve 2014’te kamulaştırma ve 2015’te ‘ağır hasarlı’ kararları alınmıştır. Sonra bunlar yıkılmıştır’’ diyor.

Konak Tüneli’nin, Karayolları idaresince 2019 yılında İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne devredildiğini, ayrıca kamulaştırma alanında bulunan 11 adet tescilli tarihi binanın ise restore edilmek üzere, İzmir Valiliği Yatırımları İzleme Koordinasyon Başkanlığı’na verildiğini söyleyen Naim Yazıcı, “İmar ve şehircilik konusunda uzman olmayan Karayolları Genel Müdürlüğü, Ankara’da masa başında yapılan proje ile yerel yönetimler ile işbirliği yapmadan Konak Tüneli’nin inşaatını yapmıştır. Semtteki mevcut binaların imar-parsel bilgileri olmadan faaliyet yürütülmüş, bu nedenle teknik, idari ve mali birçok hata yapılmış, kamu kaynakları ve Damlacık semti sakinleri zarara uğratılmıştır’’ diye konuşuyor.

GÜVENLİK ZAFİYETİ

Konak Tüneli yapımı sonrası, 2015-2022 yılları arasında ilgili mercilerin semte uğramaması yüzünden mülkiyeti kamuya geçen 11 adet tescilli binanın yağmalandığını ve yakılıp yıkıldığını belirten Yazıcı, bu süreçte semtte güvenlik zafiyeti oluştuğunu, akşam 7’den sonra sokağa çıkmanın kendileri için yaşamsal risk oluşturduğunu söylüyor. Yazıcı, yıllarca kamuoyu gündemini meşgul eden Damlacık semti ile başta yerel yönetimler olmak üzere kimsenin ilgilenmediğini de vurguluyor.

Bu yılın Nisan ayında 11 milyon TL bedelle ihalenin bir firmaya verildiğini ve kamulaştırma alanında 11 adet tescilli binanın restorasyonuna başlanıldığını belirten Naim Yazıcı, “11 adet tescilli binanın restore edilmesi ve kamulaştırma alanında yapılacak düzenleme Damlacık semti sakinlerinin zararını telafi edecek nitelikte değildir’’ diyor.

BİR DAMLA BİLE DEĞİL’

Yazıcı, semtin geleceği ile ilgili düşüncesini ise şöyle açıklıyor: “Konak Tüneli’nin yapımı nedeniyle yarısı yıkılıp yok olan, İzmir’in merkezi konumundaki Konak Meydanı’nın siluetini oluşturan Damlacık’ın yapısal ve yaşam alanı olarak çağdaş standartlara getirilmesi, İzmir’e ve Konak ilçesine değer katacaktır. İzmir Valiliği, Konak Kaymakamlığı, Büyükşehir Belediyesi, Konak Belediyesi, ilgili idareler ve sivil toplum kuruluşları tarihi Damlacık semti için bir ortak çalışma platformu oluşturup yeni bir proje ile prestijli bir semt yaratılabilinir. Biz içine sokulduğumuz tünelden bir an önce çıkmak istiyoruz. Özellikle yerel yönetimlerimizin bir damla değil, bir damlacık ilgisi bile semtimizin ayağa kalkması için yeterli olacaktır.’’