Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) iki kez hak ihlali kararı vermesine rağmen serbest bırakılmayan ve TİP’ten Hatay milletvekili seçildikten sonra vekilliği düşürülen Can Atalay, ‘5 Nisan Avukatlar Günü’ için sosyal medya hesabından bir mesaj paylaştı.
Gezi Davası ve Can Atalay
Gezi davası kapsamında ceza alan Can Atalay, avukatlık mesleğinin her gün yeni bir öğrenme süreci olduğunu belirtti. Atalay, “Avukat her gün yeniden öğrenir, sadece içtihadı literatürü değil, insanı öğrenir. Bizlere ‘neden’ sorusunun değil, ‘nasıl’ sorusunun yanıtını bulmayı öğreterek mesleği teknikerliğe indiren ‘kötü’ eğitimin hasarlarını aşarak öğreniriz” dedi.
Avukatlık Mesleğine Yönelik Saldırılar
Son yıllarda avukatlık mesleğine yönelik planlı ve programlı saldırıların düzenlendiğini vurgulayan Atalay, mesleğin ve hukukun geleceğinin birlikte ele alınması gerektiğini ifade etti. Atalay, “Mesleğimizin geleceğini hukukun geleceğiyle birlikte ele alarak daha iyiyi beraberce aramalıyız” ifadelerini kullandı.
Can Atalay'ın tam mesajı şöyle:
"Değerli meslektaşlarım,
Malum hukuk fakültesi diplomalarında unvanımız “hukukçu” olarak belirtilir, bizde bölüm yoktur. Kimilerimiz avukat olur. İnsan neden avukat olur?
Hakim savcı olmamız engellendiğinden, ailemiz ve öğretmenlerimiz istediğinden, belki de filmlerde dizilerde izlediklerimize kandığımızdan… Olabilir.
Bana göre en başa yazılacak olan, hakkın yerini bulması için savunma tarafında olmak isteğimizdir.
Zorlu bir eğitimden çıktıktan sonra stajla birlikte ömür boyu sürecek mesleki eğitimimize başlarız.
Avukat her gün yeniden öğrenir, sadece içtihadı literatürü değil, insanı öğrenir. Bizlere “neden” sorusunun değil, “nasıl” sorusunun yanıtını bulmayı öğreterek mesleği teknikerliğe indiren “kötü” eğitimin hasarlarını aşarak öğreniriz.
İnsanın değerine, bu değerin gereği olan haklarına, bu haklara dayalı adalete ulaşmak için çalışmak bizim mesleğimizdir.
Mesleğimiz bize hak savunusunun bir hayat biçimi olduğunu da öğretir.
Ancak hayalleri, doğruları idealleri ile ihtiyaçları arasına sıkıştırılan bir mesleğin mensuplarına dönüştürülmeyle mücadele ettiğimiz de açık.
Saatlerce duruşma kapılarında bekleyen, onlarca dosyayla gününü icra araçlarında geçiren, CMK görevlendirmelerinde gecesini gündüzüne katan, vergi sigorta kira yükü altında ezilen, mesleğe adım atar atmaz geçim derdine düşüp ek işler yapan, geleceğine inancı azalan, güvencesizliğin yarattığı kaygıyla baş etmeye çabalayan, yeri gelince müvekkilleriyle de onların yararına mücadele etmek zorunda kalan, cübbesi üstüne büyük gelen hakim ve savcıların “azarlamaya” kalkmalarına göğüs geren hasılı her anı zorlukla dolu olsa da mesleğinde ısrar edenler olarak günümüz kutlu olsun.
Cumhuriyetin tarihi meslek sahipleriyle türlü iktidar çevrelerinin mücadelesi olarak da okunabilir. Mesleklere yönelik saldırılar yeni değildir, ancak son yıllarda planlı ve bir program çerçevesinde arttığı da malum. Bunu kendi mesleğimden de biliyorum.
Mesleklere ve meslek örgütlerine yönelen saldırılar, iş ile meslek arasındaki ayrımın kaldırılmasını hedefler. Bununla varılmak istenense akademik mesleklerin teknisyenliğe dönüştürülmesi, özerkliklerinin aşındırılması, istihdam ve gelir güvencelerinin ortadan kaldırılmasıdır. Bu yolla meslek sahipleri ve onların örgütlü gücü olan meslek örgütleri “uslandırılmak” istenmektedir. Amaçlarında epey yol aldıklarını kabul etsek de istediklerinin olmayacağını da biliyoruz. Mesleğimize ve meslektaşlarımıza yönelik saldırılar giderek artarken, gencecik meslektaşlarımız hayattan vazgeçerken, fiili saldırılar cinayete varırken mesleğimizin geleceğine dair hep beraber düşünmeliyiz.
Mesleğimizin geleceğini hukukun geleceğiyle birlikte ele alarak daha iyiyi beraberce aramalıyız.
Bu vesileyle, mesleğini yaparken hayatını kaybeden tüm meslektaşlarımın anısı önünde saygıyla eğilerek avukatlar gününü kutluyorum.
Şerafettin Can Atalay
Seçilmiş Hatay Milletvekili"