Yağmur KARADAĞ/İzmir basınının deneyimli ismi, İzmir Gazeteciler Cemiyeti Genel Sekreteri ve Kemik İliği Transplantasyon ve Onkoloji Merkezi Kurma ve Geliştirme Vakfı (KİTVAK) Yönetim Kurulu Üyesi Reşat Yörük yazarlık macerasını, yeni kaleme aldığı “Umut Topla Benim İçin” kitabına dair merak edilenleri ve KİTVAK yolculuğunu Dokuz Eylül Gazetesi’ne anlattı.
Yazarlık sürecinin pandemi dönemi ile birlikte başladığını söyleyen Gazeteci Reşat Yörük, “İzmir Life dergisinde Hakkı Kesirli ile birlikte röportaj yapıyorduk. İzmir'den Türkiye'ye model olan bir kooperatifçilik yapısı olan Tire Süt ile röportaj yaptık. Tire Süt röportajı çıktıktan sonra Mahmut Eskiyörük ‘Seni uzun yıllarda tanıyorum ama dilinin bu kadar iyi olduğunu, anlatımının bu kadar iyi olduğunu bilmiyorum. Bizim çok güzel bir hikayemiz var. Kuruluş öykümüz. Yıllardır birisi bizim kitabımızı yazsın istiyoruz. Sen kitabı yazmayı düşünsen çok güzel olur’ dedi. Böyle bir araya geldik, Mustafa Kemal’in Çiftçileriyiz kitabını yazdım” diye konuştu.
“GEÇMİŞİMDE HEP MİZAH OLDU”
Önceki Dönem İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlarından Aziz Kocaoğlu’nu anlattığı ‘Aziz’ kitabını ise başkanın isteği üzerine biraz erteleyerek yayımladığını ifade eden Yörük, “’Aziz’in ardından ‘Selçuk Bey’ kitabını yazdım. Bir biyografi hikayesiydi. Kendisi hem Küçük Menderes havzasının kanaat önderlerinden hem de Türkiye'de kooperatifçiliğin önemli bir ismi. Ama onun da ötesinde üç dönem belediye başkanlığı yapmış bir isim. Çok renkli bir hikayesi vardı” dedi.
Dördüncü kitabının ise bir mizah kitabı olan ‘Satıyorum Saattımm’ olduğunu dile getiren Yörük, “Üniversitedeyken Gıcık Dergisi'nde Eflatun Nuri Hoca ile birlikte çalışmıştım. Orada mizah yazarlığı yapmıştım. Birden mizah öyküleri kitabı gelince şaşıranlar olmuştu ama geçmişimde de hep mizah oldu” dedi.
YAŞANMIŞ, GERÇEK BİR HİKAYE
‘Umut Toplu Benim İçin’ isimli son kitabında yaşanmış, gerçek bir hikâyeyi yazdığını dile getiren Yörük, depremzede Ayfer hanım ve onkoloji hastası kızı Belma’nın öyküsünün anlatıldığını, Belma’nın İzmir'deki tedavisini, KİTVAK ile görüşmesini ve süreç içerisinde KİTVAK’ın desteklerinin yer aldığını dile getirdi. Kitap içerisinde KİTVAK’ın hizmetlerine, yıllar içerisinde vakfın nereden nereye geldiğine de değinen Yörük, “Vakıfımızla ilgili çok fazla doküman yoktu. Bu nedenle ben de kitabımla vakfın elinde tarihi bir belge olmasını istedim” diye konuştu.
“MACERA ONUN HAYALİYLE BAŞLIYOR”
Kitapta kendisini en çok hasta konukevinin inşaatını gönüllü olarak üstlenen, İnşaat Mühendisi Serdar Bey’in söylediği ‘Bilginin de bir zekatı vardır. Ben bunun için buradayım’ sözünden etkilendiğini belirten Yörük, “Ayrıca KİTVAK henüz bir dernekken bir genç yönetim kurul üyesinin Fenerbahçe'ye İzmir'de KİT-DER yararına maç yaptırma hikayesi var. Macera onun hayaliyle başlıyor. Bu öykü de beni çok etkilemişti” dedi.
TÜM HİZMETLER BAĞIŞLARLA YAPILIYOR
Yörük, lösemi tedavisi gören çocuklar ve onların ihtiyaç sahibi ailelerine destek olabilmek amacıyla 1996 yılında İzmir merkezli olarak kurulan KİTVAK’ın Tülay Aktaş Onkoloji Hastanesi, Ege Üniversitesi Hasta - Hasta Yakınları Konukevi, DEÜ Abdulrezzak Sancak Hasta - Hasta Yakınları Konukevi ve Bilge Uysal Hücre İşleme Merkezi kurarak önemli hizmetler yaptığını, tüm hizmetleri de ticari bir amacı olmadan bağışlarla gerçekleştirdiğini ifade etti. İzmirlilerin KİTVAK’a sahip çıkması gerektiğini söyleyen Yörük, hizmetlerin artarak devam etmesini istediklerini, yeni kitabının satışlarının da bu amaca vesile olmasını temenni ettiğini dile getirdi.
“HERKES ÇOK FEDAKARCA ÇALIŞIYOR”
KİTVAK’ta ilk olarak gönüllü olarak çalışmaya başladığını, ardından Mütevelli Heyeti ve İcra Kurulu’na alındığını, en sonunda ise Yönetim Kurulu Üyesi olduğunu ifade eden Yörük, “Yönetim Kurulu’na girdikten sonra KİTVAK’ın neleri başardığını, neler yaptığını çok daha iyi anladım. Çok önemli hizmetleri var. Herkes çok fedakârca çalışıyor. Geçmişten gelen çok renkli öykülere sahip” dedi.