Haber / Didar DEMİRCİ

Türkiye’de alım gücünün her geçen gün düşmesi ve ekonomik kriz nedeniyle asgari ücret yıl bitmeden yeniden tartışma konusu oldu. Asgari ücretin yılda iki kez zamlanması taleplerine; Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, “Olağanüstü şartlar olursa değerlendirilebilir” derken, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, meclise kanun teklifi verdi. Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nda yer alan, Türkiye’de en çok üye işçiye sahip Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu’nun (Türk-İş) İzmir 3. Bölge Temsilcisi Hayrettin Çakmak ise gündemdeki asgari ücret tartışmaları hakkında gazetemize konuştu. Çakmak, “Asgari ücret vererek ülke sorunu çözülmez” dedi.

‘DENGEYİ BOZACAK’

Asgari ücrete yılda iki kez zam yapılmasının sendikaların iki yıllık imzaladığı toplu sözleşmelerde sorunlara neden olacağını vurgulayan Çakmak, “Tabi ki verilen paraya hayır deme gibi bir durumumuz yok. Ancak bu denge unsurunu da bozacaktır. Çünkü biz sendikalar olarak toplu sözleşmelerimizin süresini 2 yıl olarak belirliyoruz. Ancak asgari ücrete yılda iki defa zam yapılırsa bizim aldığımız haklar otomatikman birbirine yaklaşmış oluyor. Böyle olursa da işçi şunu düşünür, asgari ücret alsam daha iyi olur. Bu da hakkını savunan, sendikalı işçiler ile asgari ücrete razı olan sendikalı olmayan işçilerin arasındaki farkı ortadan kaldırır” şeklinde konuştu. Sadece asgari ücretlinin değil, ülkedeki tüm çalışan kesimin hakkının düşünülmesi gerektiğine dikkat çeken Çakmak, “Bu ülkede asgari ücretli 5 milyonun altına düşmediği takdirde, asgari ücrete istedikleri kadar zam yapsınlar, asla bu ülkeyi ileriye taşıyamazlar. Hükümet de ana muhalefet de samimi olacaksa bütün herkesi kapsayacak bir şekilde yeni bir düzenleme yapmalı. Asgari ücret vererek ülke sorununu çözemezler” ifadelerini kullandı.

‘FAKİRLİK DİZ BOYU’

Çakmak, sözlerine şöyle devam etti: “Bu ülkede 8.5 milyon asgari ücretli çalışıyorsa, şapkamızı önümüze koyup düşünmemiz lazım. Asgari ücretliyi bu kadar düşünüyorsak sendikacıyı da düşünmemiz lazım. Asgari ücreti artırmak çözüm değil. Bugün asgari ücretin bu ülkede taban ücret olarak görmemiz gerekiyor. Yani asgari ücreti konuşmamamız gerekiyor. Asgari ücreti konuşuyorsak, bu ülkede fakirlik diz boyu olmuştur. Dünyada enerji fiyatlarının tavan yaptığı bir dönemdeyiz. Ülkemiz de bu durumdan çok etkileniyor. Enerji fiyatları gerilemediği sürece sen asgari ücrete de zam yapsan, tarıma da zam yapsan bir anlamı yok. Tarımın olmadığı bir yerde enerji fiyatlarının aşağı çekilmediği bir yerde bu alım gücünü düzeltemeyiz. Paranın karşılığı olmadığı sürece para vermek çözüm değil. Ben sana para veriyorsam, onun karşılığı ya ürün olmalı ya da bir şey olmalı. Adını koymamız lazım. Tarımda gübre fiyatları artmışken, enerji fiyatları yükselmişken, yakıt fiyatları artmışken, biz ne yapabiliriz ki?”

"Asgari ücret tartışmalarını anlamlı bulmuyorum"

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin'den asgari ücrete ikinci zam açıklaması geldi. Bakan Bilgin, Türkiye tarihinde ilk kez asgari ücreti yüzde 50'nin üzerinde attırdıklarını ve bu günlerde bu tartışmayı anlamlı bulmadığını belirtti.