İzmir'in Seferihisar ilçesinde, 30 Ekim 2020'de meydana gelen ve 117 kişinin yaşamını yitirmesine neden olan 6.6 büyüklüğündeki depremin ardından Büyükşehir Belediyesi tarafından afetlere karşı direnç oluşturmak amacıyla çalışmalar başlatıldı. Büyükşehir Belediyesi'nin Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ), İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü (İYTE) ve Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi ile imzaladığı protokol kapsamında, yapı envanteri ve fayların incelendiği depremsellik araştırmasının yanı sıra Bornova'da zemin araştırması başlatıldı. İlçedeki depremsellik ve zemin yapısını incelemek için gerçekleştirilen sondaj kazıları, DHA tarafından görüntülendi.

'MANİSA VE AYDIN DA PROJEYE DAHİL'
Büyükşehir Belediyesi Deprem Risk Yönetim ve Kentsel İyileştirme Dairesi Başkanı Banu Dayangaç, 30 Ekim depreminin ardından Büyükşehir Belediyesi olarak kentin afet risklerini tüm boyutlarıyla ele almak ve riskleri en aza indirmek amacıyla birtakım çalışmalar başlattıklarını söyledi. Dayangaç, "Bu çalışmalardan en önemlileri depremsellik, tsunami ve zemin araştırması çalışmamız. Biz bu çalışmayı ODTÜ, İYTE ve Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi ile imzaladığımız protokoller çerçevesinde 2021 yılında başlatmıştık. Depremsellik araştırması projemiz kentin tamamını kapsıyor. Kent merkezini referans alan 100 kilometre yarıçaplı bir alanı kapsıyor. Dolayısıyla kentimizi gelecekte etkisi altına alabilecek yakın çevresini de ele alan bir proje. Manisa ve Aydın illeri de projeye dahil edildi. Zemin araştırması projesini ise 'Bornova baseni' olarak tariflediğimiz Bornova, Bayraklı ilçelerini kapsayan bir alanda yürütüyoruz. Zemin araştırması çalışmaların saha çalışmalarına ekim ayı itibariyle başladık. İlk olarak Bornova ilçesi Kayadibi Mahallesi'nde başladığımız projeye, Karaçam Mahallesi'nde devam ediyoruz. Bu çalışmada elde ettiğimiz verilerin hepsini bütünlüklü olarak değerlendirmeyi hedefliyoruz. Bu çalışmalar kapsamında jeolojik, jeoteknik, jeofizik etütleriyle laboratuvar araştırmaları yapılacak. Bütün verileri birbiriyle bütünleştirmeyi hedefliyoruz. Bütünleştirdiğimiz zaman heyelandan sıvılaşmaya ve taşkına kadar kentimizin bütün afet risklerini ortaya koyabilmiş olacağız" dedi. 

50 BİN METRELİK SONDAJ KAZILARI
Bölgenin bütününde deprem ve depremin tetiklediği sıvılaşma, heyelan gibi tüm afet risklerinin belirlendiğini anlatan Dayangaç, "Bölgenin yerleşime uygunluk sonuçlarını da böylece elde etmiş oluyoruz. Mikrobölgeleme amaçlı yürüttüğümüz bu çalışmalar kapsamında alüvyon zeminlerde 200'e 200 metrelik, kaya zeminlerde de 300'e 300 metrelik karelajlarla 1565 bölgede ayrıntılı etütler yapıyoruz. Her bölgede en az bir sondaj ve jeofizik ölçümü olacak şekilde bir çalışma programı belirledik. Bornova ilçesinin tamamında 50 bin metre sondajımız var. Bu sondajların 7 bin metresini de derin sondaj olarak planladık. Bornova basenindeki basen etkisini belirlemeyi hedefliyoruz. Bu amaçla her biri 450 metreden daha derin olacak şekilde 7 bin metre de derin sondaj yapacağız. Deprem dalgalarının hareketini anlamak için jeofizik ölçümler yapacağız. Biz bu çalışmada tüm zemin ve kaya mekaniği deneylerini kullanıyoruz" diye konuştu. (DHA)