Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi (NKÜ) Çorlu Mühendislik Fakültesi Makine Mühendisliği Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Serdar Osman Yılmaz, büyük araçların karıştığı trafik kazalarında fren boşalma diye bir durumun söz konusu olmadığını belirterek, kazaların ardından bilirkişilerin kaza yerinde araçların disklerini incelemesinin önemli olduğunu söyledi.

DHA'da yer alan habere göre Yılmaz, "Araç yanmışsa eğer bu yangın elektrik sisteminden kaynaklı olabilir mi? Kaçak olabilir mi? Olabilir. Ancak salt elektrik değil. Çok ciddi oranda diskin yanması, diskin kor hale gelmesi sonrası balatanın tutuşması bu tür yangınlara sebep olabiliyor. Bilirkişinin tabiatıyla incelerken sadece elektriksel açıdan değil, diskleri de incelemesi gerekir" dedi. NKÜ Çorlu Mühendislik Fakültesi Makine Mühendisliği Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Serdar Osman Yılmaz, kamyon, otobüs gibi araçların karıştığı kazalarda fren boşalması gibi paylaşımların yapıldığını, ancak fren boşalması gibi bir şeyin söz konusu olmadığını söyledi. Prof. Dr. Yılmaz, "Bu tür kazaları duyuyoruz, görüyoruz, maalesef, maddi ve ölümlü sonuçlar söz konusu olabiliyor. Çok ciddi hasarlar söz konusu olabiliyor. Tabii bu kazalar aslında bilirkişi incelemeleri sonrası kamuoyuyla paylaşılıyor. Gördüğüm kadarıyla fren boşalması veya fren patlaması gibi bir sonuç kamuoyuyla paylaşılıyor. Şimdi aslında fren patlaması, boşalması diye bir şey söz konusu değil. Asıl sebep şu; fren mekanizmasına değinmek lazım. Temelde şu var, bir disk ve balata ikilisi var. Şimdi tabii bunların dışında özellikle otobüslerde, kamyonlarda, yüklü araçlarda dediğimiz yağlı sistemler veya manyetik sistemler geliştirildi. Ama bunlar ek ilave sistemler. Şimdi ana mekanizmaya baktığımızda disk-balata ikilisi var. Yüklü bir aracı düşünün, bir eğimi yüksek bir rampadan aşağıya doğru indiğinde şoförün hızını ayarlayamaması, üretici firmanın belirttiği limitlerin dışına çıkması hazin sonuçlar doğurabiliyor" dedi. 

"DİSKLERİN SICAKLIGI BİN DERECEYE KADAR ÇIKIYOR"

Bir aracın sürekli fren yapmasıyla disklerin sıcaklığının bin dereceye kadar çıktığını belirten Prof. Dr. Yılmaz, "Sürekli fren yaptığınızda diskin sıcaklığı bin dereceye kadar çıkabiliyor. Tabii bu sıcaklık balata sistemine zarar veriyor, balatayı yakabiliyor. Balatanın yandığını düşünün. Artık aracı durduracak herhangi bir şey yok, bu araç kontrolden çıkıyor. Birçok rampalarda, kaçış rampalar var ama bu her yerde yok. Dolayısıyla bu aracı şoförün kontrol etmesi çok zor olabiliyor veya çok kötü sonuçlar ortaya çıkabiliyor. Teknik yönüne tekrar değinmek istiyorum. Disk termal şoklardan dolayı, yani sıcak ve soğuktan dolayı dökme demir olması münasebetiyle termal şoklardan dolayı çatlaklar yüzeyde oluşuyor. Bu zamanla ilerliyor tabii aracın sahibi veya aracın şoförü bu diskleri kontrol etmezse eğer bu çatlaklar ilerleyebiliyor ve ilerleyen zamanlarda istemediğimiz sonuçlar ortaya çıkabiliyor" diye konuştu. 

"KAZALARIN ÖNLENMESİ İÇİN CİDDİ ÇALIŞMALAR VAR"

Fren sistemlerinden kaynaklanan kazaların önlenmesi için üreticilerin ciddi çalışmalar yaptığının altını çizen Prof. Dr. Yılmaz, şunları söyledi:

"Üretici firmalar çok ciddi çalışmalar yapıyorlar. Akademik çalışmalar ve kendi çalışmaları söz konusu. Özellikle disk konusunda, balata konusunda teknik olarak daha güçlü balatalar veya disk, soğutmalı balatalar geliştirildi. Soğutma sistemini sınırlar içerisinde tutabiliyorsunuz. Hava kanalı olanlar var, metal olanlar var. Karbon diskler geliştirildi, seramik diskler geliştirildi, diskin ömrünü uzatmak ve istenmeyen hadiseleri azaltmak amacıyla. Diskleri belli periyotlarda kontrol etmeniz gerekiyor. Hasar varsa, disklerinizi değiştirmeniz gerekiyor, balatalarınızı kontrol etmeniz gerekiyor. Burada açığa çıkan şey şu; kullanım hatası tabiatıyla söz konusu. Ancak şu da var; bu sistem hala yüzde 100 güvenilir de değil. Neden güvenilir değil? Zaten güvenilir olsaydı retarder sistemi güvenilir derken şu anlamda yani eksik tamamlayıcı sistemler geliştirildi ve bu sistemi tamamlayabilmek için, yanlış kullanımları ortadan kaldırmak. Çünkü 50 kişilik bir otobüsü düşünün, 50 kişinin bir rampadan aşağı inerken kontrolsüz bir şekilde aşağı indiğini düşünün, sonuçta Türkiye'de bilhassa bu çok daha fazla. Çünkü Türkiye'de kullanıcıların kontrolleri maalesef eksik olabiliyor. Ya fenni muayeneler, bir de bakım periyotları var. Araçların bu periyotlarda tam bakımdan geçmesi gerekiyor. Servis hizmetlerinin tam alınması gerekiyor. Kullanıcı zaman zaman bunlardan kaçınabiliyor, kaçındığından da bu sonuçlar ortaya çıkabiliyor. Şimdi disklerde çatlaklar gözle görülebilir seviyede. Dolayısıyla aslında kullanan kişi yani aracın şoförü, aracın diskini görebiliyor. Dolayısıyla varsa çatlak, kalınlığında azalma varsa görebiliyor. Kesinlikle değiştirilmesinde fayda var." 

"BİLİRKİŞİLER DİSKLERİ MUTLAKA İNCELEMELİ"

Prof. Dr. Serdar Osman Yılmaz, kazaların ardından bilirkişilerin kaza yerinde araçların disklerini incelemesinin önemli olduğunu ifade ederek, "Bilirkişi mutlaka incelemesi gerekiyor, araç yanmışsa eğer bu yangın elektrik sisteminden kaynaklı olabilir mi? Kaçak olabilir mi? Olabilir. Ancak salt elektrik değil. Çok ciddi oranda diskin yanması, diskin kor hale gelmesi sonrası balatanın tutuşması bu tür yangınlara sebep olabiliyor. Bilirkişi tabiatıyla incelerken sadece elektriksel açıdan değil, diskleri de incelemesi gerekir. Eğer disk kırılmışsa bunu not alması lazım. Veya eğer balata yanmışsa bunu not alması lazım. Çünkü bunun kontrolü yapılmamıştır. Veya kullanıcı kullanım esnasında yani şoför kullanım esnasında aracı yanlış kullanmıştır. Dolayısıyla davalara bilirkişinin bu tutanaklarının dahil edilmesi bundan sonraki kullanımlarda araç şoförünün dikkatini çekecektir. Dolayısıyla daha dikkatli kullanacaklardır diye düşünüyorum" dedi.