Haber / Gökçe ADAR ÇUBUKÇIOĞLU - Video / Mustafa Cem ÖZER

İzmir'in Damlacık semtinde yaşayan 97 yaşındaki Feriha Yazıcı, bundan 20 yıl önce 77 yaşındayken 'genel kontrol' amaçlı, oğlu Naim Yazıcı tarafından Alsancak Devlet Hastanesi Kardiyoloji ve Dahiliye Polikliniği'ne götürüldü. Yapılan tetkiklerde, Yazıcı'nın raporlarını inceleyen nefrologlar (böbrek bilimci) şaşkına döndü. Yazıcı'nın 77 yaşına kadar tek bir böbrekle yaşadığı ve o tek böbreğinin de sadece yüzde 30 çalıştığı ifade edildi. Raporları inceleyen uzmanlar, Yazıcı'nın kızı ve oğluna, 'tek böbreği her an fonksiyonunu kaybedebilir, yakın zamanda annenizi kaybedebiliriz. Kendinizi hazırlayın' ifadesini kullandı. O günden sonra, oğlu ve kızı annelerini kaybetmemek için ona adeta bir bebek gibi baktı. Kızı Naime annesinin öz bakımını üstlendi, sebze ağırlıklı beslenme listeleri hazırladı, su tüketimine dikkat etti. Oğlu Naim ise eve küçük tıbbı cihazlar alarak annesinin düzenli tansiyon, nabız, kan, oksijen ölçümlerini yaptı. Kızı ve oğlunun onu düzenli ve titiz bakmasıyla, tıp dünyasını şaşkına çeviren bir durum yaşandı. Uzmanların 'böbreği fonksiyonunu her an kaybedebilir' dediği Feriha Yazıcı, teşhisinden sonra 40 yıl daha yaşadı. Şubat ayında 98 yaşına girecek olan Yazıcı, zaman zaman yaşı nedeniyle tansiyon yükselmesi, baş dönmesi gibi rahatsızlıklar yaşasa da hayatta kalan yaşıtlarına göre sağlıklı bir ömür geçiriyor. 97 yaşındaki Yazıcı, her gün 2.5-3 LT su içiyor, 3 veya 6'da bir böbreğine bakılması için düzenli olarak hastaneye gidiyor. Yazıcı, kendini iyi hissettiği zaman kızı Naime'ye de ev işlerinde yardım ediyor.

'BÜYÜK BİR MUCİZE'

Oğlu Naim Yazıcı, şunları söyledi: “Tetkikleri yapılması için annemi 77 yaşındayken hastaneye götürdüm. Doktorlar, 'Annenizin böbreğine ne oldu' diye bize sordu. Bir bilgimizin olmadığını söyledik. Annem, 77 yaşına kadar hiç hastaneye gitmedi. Çünkü, hiç hastalanmadı. Bunu doktorlara söyledikten sonra anneme tetkikler yapıldı. Ultrason, düz röntgen ve tomografi çekildi. Sonuçlarda, annemin tek böbreğiyle yaşadığı ve o böbreğinin de yüzde 30 çalıştığı ortaya çıktı. Şaşkına döndük. Böbrek her an fonksiyonunu kaybedebilir dediler. O günden sonra anneme bebek gibi baktık. O bizim için 6 aylık bir bebek. Annemi, 97 yaşına sağlıklı bir şekilde getirmeyi başardık. Üstelik tek böbreğinde bile hiçbir fonksiyonel bozulma olmadı. Bu büyük bir mucize.”

'YAŞ GÜNÜNÜ HALA KUTLARIZ'

Kızı Naime Yazıcı da annesine olan düşkünlüğünden bahsederek, “19 yaşında evlendim. 20 yaşında yeniden annemin evine döndüm. 67 yaşındaki hayatımda, annemden sadece 6 ay ayrı kalabildim. Babam ve ağabeyim işe gittiğinde sabah birlikte kahvaltılarımızı hazırlar yapardık. Evimizi toplardık, gazetemizi okurduk, televizyonumuzu seyrederdik. Alışverişimizi birlikte yapardık. Annem yaşlanıncaya kadar benim en iyi dostum, en iyi arkadaşım, eşim, kardeşim her şeyim oldu. Annemle birçok şeyi paylaştık. Onu kaybetmemek için ağabeyim ve ben gözümüz gibi bakıyoruz” dedi. Naime Yazıcı şöyle devam etti: “Hijyenine çok dikkat ediyorum. Hiçbir şeyi ütüsüz giydirmem. Ağabeyim olmadığı zaman ilaçlarını düzenli veririm, tansiyonunu ölçerim. Sebze ağırlıklı beslenmesi için yemeklerini hazırlarım. Annemin her yaş gününde kendi aramızda pasta keseriz, kutlamalar yaparız. Belki de ömrümüzü birlikte tamamlayacağız.”

'Bebek gibi bakılıyorum'

Çocukarının kendisine bebek gibi baktılarını belirten Feriha Yazıcı, “Diyaliz hastası olmaktan çok korktum. Su içmeyi hiç ihmal etmedim. Her gün düzenli suyumu içerim. Kızım ve oğlum bu kadar güzel bakmasa da belki de yaşayamazdım. Her şeyimle ilgileniyorlar. Bebek gibi bakılıyorum” dedi.