İzmir'in Bornova ilçesinde, iş yerinde öldürülen Hülya Şellavcı Yeğin'in (52) cinayetten tutuklanan boşanma aşamasındaki eşi Kaffar Yeğin'in (59), nöbetçi sulh ceza hakimliğindeki ifadesi ortaya çıktı. Tartışmada Hülya Şellavcı Yeğin'in başına silah doğrulttuğunu öne süren Kaffar Yeğin, "Tabancayı alnına kendisi yasladı. Ellerimden tuttu. 'Vur beni, öldür' dedi. O esnada tabanca ateş aldı" dedi. Hülya Şellavcı Yeğin'in damadı avukat Ensar Aktürk de kayınvalidesinin, ön otopsi raporuna göre yüzünden değil ensesinden vurulduğunun tespit edildiğini, şüphelinin indirim alabilmek için yalan söylediğini belirtti.

Işıkkent Ayakkabıcılar Sitesi'nde ayakkabı nakış atölyesi bulunan 2 çocuk annesi Hülya Şellavcı Yeğin'e ulaşmayan yakınları, 22 Ekim'de iş yerine gitti. Burada saat 00.30 sıralarında kanlar içinde bulunan Yeğin'in, tabanca ile vurularak öldürüldüğü belirlendi. Polis, şüpheli olarak kadının boşanma davası açtığı ikinci eşi Kaffar Yeğin'i yakalamak için çalışma başlattı. Hülya Şellavcı Yeğin'in, 6 ay önce evlendiği Kaffar Yeğin hakkında tehdit edildiği gerekçesiyle 4 kez suç duyurusunda bulunduğu ve uzaklaştırma kararı aldırdığı ortaya çıktı. Şüpheli eş aranırken, İzmir 16'ncı Aile Mahkemesi'nden Yeğin için zorlama hapis kararı çıktı. Kaffar Yeğin hakkında, Hülya Şellavcı Yeğin'in ölümünden 3 gün sonra tedbir kararını 4 kez ihlal etmesi nedeniyle 30 gün zorlama hapis cezası verildi. Ayrıca Kaffar Yeğin'in, Hülya Şellavcı Yeğin'in öldürüldüğü atölyeye yakın görüntüleri de ortaya çıktı. Görüntülerde, kot pantolon ile ceket giyen ve elinde paket bulunan Kaffar Yeğin'in, Hülya Şellavcı Yeğin'in ölü bulunmasından 5,5 saat önce atölyeye yakın noktadan hızlıca uzaklaştığı yer aldı.

800 SAATLİK GÖRÜNTÜ İNCELENDİ

Kaffar Yeğin'in yakalanması için titiz çalışma yürüten polis ekipleri, Konak'ta bulunan Fatih Mahallesi'nde saklandığı ile ilgili istihbari bilgi elde etti. Ancak şüphelinin tam adresini bulamayan ekipler, mahalledeki yüzlerce güvenlik kamerasından elde ettiği 800 saatlik görüntüyü incelemeye aldı. 3 ekip tarafından incelenen görüntülerde Yeğin'in, ilk olarak 3 Kasım'da güvenlik kamerası tarafından görüntülendiği tespit edildi. Yeğin'in izini süren ekipler, arkadaşı M.G.'nin (67) evinde saklandığını belirledi. Harekete geçen ekipler, 8 Kasım'da, cinayetten 18 gün sonra Kaffar Yeğin'i saklandığı adreste yakalayarak gözaltına aldı. Operasyonda Yeğin'in cinayette kullandığı tabanca da ele geçirilirken, üzerinden Hülya Şellavcı Yeğin'e ait cep telefonu çıktı. Arkadaşı M.G. de Yeğin'in saklanmasına yardım ettiği gerekçesiyle gözaltına alındı. Yeğin ve arkadaşı M.G., Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği'ne götürüldü. Cinayetin ardından yakalanmamak için saklandığı evin balkonuna dahi çıkmayan Yeğin'in, sahte kimlik çıkarmak için ilk kez 3 Kasım'da saklandığı evden dışarı çıktığı sırada tespit edildiği belirtildi. Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen Kaffar Yeğin, çıkarıldığı hakimlikçe tutuklanırken, M.G. de serbest bırakıldı.

İFADESİ ORTAYA ÇIKTI

Kaffar Yeğin'in nöbetçi sulh ceza hakimliğindeki ifadesi de ortaya çıktı. Yeğin'in, ifadesinde, "Hülya Şellavcı Yeğin, benim nikahlı eşim ancak aramızda anlaşmazlıklarımız mevcuttu. Olay günü de tanıştık. Bana biber gazıyla saldırmaya kalktı. Bunun üzerine ben de tabancayı çıkarıp kendisine doğrulttum. Tabancayı alnına kendisi yasladı. Ellerimden tuttu. 'Vur beni, öldür' dedi. O esnada tabanca ateş aldı. Olay bu şekilde gerçekleşti" dediği öğrenildi.

'HERŞEYİ PLANLI YAPTI'

Kaffar Yeğin'in ifadesiyle ilgili konuşan Hülya Şellavcı Yeğin'in damadı, avukat Ensar Aktürk ise "Yeğin, 'Olur da bir indirim alırım' düşüncesiyle yalan söylüyor. Hakkında defalarca uzaklaştırma kararı var, kendisine tebliğ edilmiş. Buna rağmen Hülya Şellavcı Yeğin'in iş yerine gidiyor. Üstelik tabancayla gidiyor. İfadesinde tabancayı kayınvalidemin yüzüne doğrulttuğunu, silahın ise kazayla ateş aldığını öne sürüyor. Yalan çünkü adli tıp raporuna göre, kayınvalidem yüzünden değil ensesinden vuruluyor yani durumla çelişiyor. Bu işi gayet planlı yaptığı ortada. HTS kayıtlarına göre olay yerine 18.30'da gittiği tespit ediliyor. Ama 19.30'da iş yerine giriyor. Çünkü içeride 2 işçi var. Bu kişilerin iş yerinden çıkmasını bekliyor. Cinayeti işledikten sonra maktulün çantasını ve cep telefonunu çalıyor. İş yerinden çıkarken şalterleri kapatıyor. Dükkan kapalı süsü veriyor. Dışarı ise arka kapıdan çıkıyor. Bu sırada ön kapıyı kontrol ediyor. Onu ön kapıdayken gören bir kişi de var. Her şeyi planlı yapmış. Şimdi olayı taksirle adam öldürme hatta intihar gibi göstermeye çalışıyor. Deliller ve raporlar her şeyi ortaya koyacak. Ağırlaştırılmış müebbet cezası almasını istiyoruz. Hiçbir mahkeme veya hakimin kendisine indirim uygulayabileceğine de inanmıyorum. Ayrıca bunun dışında işlediği çok sayıda suç var. Cinayet öncesi bana tehdit ve hakaret suçu işlemişti. Cinayeti işledikten sonra sahte kimlik çıkartmış. Ayrıca cinayette kayınvalidemin çantasını ve cep telefonunu almış. Bunlardan da ayrıca ceza alacaktır. Sürecin takipçisi olacağız. En ağır cezayı alacaktır" diye konuştu.