Faaliyet Endeksi temmuz ayındaki gerilemenin ardından ağustosta yeniden artış gösterdi. Beklenti ve Güven Endeksleri ise yükseliş gösterse de eşik değere yakın bir konumda kaldı. Endeks değerlerinin tamamında görülen yükseliş, inşaat sektöründeki hareketliliği ortaya koydu.
Türkiye Hazır Beton Birliği (THBB) her ay açıkladığı Hazır Beton Endeksi ile Türkiye’de inşaat sektörü ve bağlantılı imalat ve hizmet sektörlerindeki mevcut durumu ve beklenen gelişmeleri ortaya koymaktadır. İnşaat sektörünün en temel girdilerinden biri olan ve aynı zamanda üretiminden sonra kısa bir süre içerisinde stoklanmadan inşaatlarda kullanılan hazır betonla ilgili bu Endeks, inşaat sektörünün büyüme hızını ortaya koyan öncü bir göstergedir.
Hazır Beton Endeksi 2023 Ağustos Ayı Raporu’na göre, Faaliyet Endeksi temmuz ayındaki gerilemenin ardından ağustosta yeniden yukarı yönlü hareket etti. Beklenti Endeksi temmuz ayındaki dip değerinden sonra yükseliş gösterse de hâlen eşik değerin altında bir seviyede görünüyor. Güven Endeksi temmuz ayında eşik değerin altında kaldıktan sonra ağustosta sınırlı bir yükseliş ile eşik değere yakın bir konuma gelmiştir. Endeks değerlerinin tamamında görülen yükseliş sonrasında Hazır Beton Endeksi eşik değerin üzerine çıkmış durumdadır.
Geride bıraktığımız ağustos ayında tüm endeksler geçen yılın aynı ayına göre yükselmiş durumdadır. En sınırlı yükseliş Faaliyette, en büyük artış ise Güven Endeksi’nde olmuştur. 3 endeksin durumu da geçen yılın aynı ayına kıyasla pozitif durumda olması, olumlu bir göstergedir.
Raporun sonuçlarını değerlendiren Türkiye Hazır Beton Birliği (THBB) Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Işık, Faaliyet Endeksinin temmuz ayındaki gerilemenin ardından ağustosta yeniden yukarı yönlü artış gösterdiğini ifade ederek, “Endeks değerlerinin tamamında görülen yükseliş, inşaat sektöründeki hareketliliği ortaya koymaktadır.” dedi.
Türkiye ekonomisi ve inşaat sektörüne yönelik değerlendirmelerde bulunan THBB Başkanı Yavuz Işık, şunları söyledi:
“Son dönemde ekonominin soğutulmasına yönelik alınan tedbirlerden bir kısmının konut satışlarını da olumsuz etkileyeceğini öngörmekteyiz. BDDK'nin yeni düzenlemesiyle ikinci ev alacaklara evin değerinin %22,5'inden fazla konut kredisi verilmesinin önüne geçilmesine yönelik kararı da bu kapsamda alınan tedbirlerden bir tanesidir. Kredi faizlerindeki yükselme inşaat maliyetlerindeki artış ile birlikte değerlendirildiğinde, alınan bu tedbirlerin konut satışlarını aşağı çekeceği beklenebilir.. Bu noktada ekonomi yönetimimiz, önümüzdeki dönemde KKM’den (Kur Korumalı Mevduat) çıkmasını öngördükleri likiditenin yönelebileceği alternatif yatırım kanalı olarak konut sektörünü değerlendirebilecektir. Bu şekilde inşaat sektörünün canlandırılması hem geri besleme yoluyla girdi aldığı imalat sanayi kollarını harekete geçirecek ve sanayinin çarklarını döndürecek ve aynı zamanda TL mevduatın yanında ikinci bir cazibe alanı oluşturulmuş olacaktır. Dövize olası talebi azaltmanın bir diğer yolu konut sektörünün cazibesinin artırılmasıdır.
Zira henüz inşaat sektöründe yavaşlamanın emareleri ortaya çıkmamış olmakla beraber alınan makro ekonomik tedbirlerin inşaat sektörünü de etkilemesi kaçınılmazdır. Yılın geri kalan kısmında iç tüketimin aşağı çekilmesi sonrasında ikinci çeyrekteki büyüme rakamlarının yakalanması mümkün görünmemektedir. Bu noktada inşaat sektörü hem büyüme konusunda hem de KKM’nin tasfiyesinde can simidi olabilecektir. Bunun için ekonomi yönetimimizin selektif (seçici) kredi politikası başta olmak üzere konut sektörünü canlı tutacak tedbirleri alması ve konut satışlarını destekleyecek politikaları hayata geçirmesi gerektiğini düşünüyoruz.”