Seferihisar açıklarında 30 Ekim 2020 tarihinde gelen 6.6 büyüklüğündeki depremde 117 kişi yaşamını yitirdi. Hayatını yitirenler arasında Rıza Bey Apartmanı'ndaki ikizler Sayra ve Çınar Alpgündüz de yer aldı. Acılı anne Tülin Batmaz, ihtiyaç sahiplerine dokunmak için 'İyilik ikizim' hareketini başlatırken, bu hareket daha sonra 'Sayra ve Çınar Vakfı'na dönüştürüldü.

Depremzedeler için yardım kampanyası başlatan 'Sayra ve Çınar Vakfı'nca toplanan 1 TIR yardım, depremin merkez üssü olan Kahramanmaraş'ın Elbistan ilçesine gönderildi. Yardım sürecini anlatan Tülin Batmaz, “Çok yakın bir tarihte İzmir depremini yaşamıştık. Ancak ülkemiz çok daha büyük bir deprem yaşadı. Biz bu acının en sıcak, en taze noktasındayız. Ben de depremde ikizlerimi kaybetmiştim. Acıyı en derinden hisseden biri olarak, kara haberi aldıktan sonra bölgeye her türlü gücümüzle maddi ve manevi ulaşmamız gerektiğine karar verdik. Olayı bire bir yaşadığım için ilk etapta nelerin lazım olduğunu biliyorum. Bu nedenle öncelikle battaniye, ısıtıcı ve kıyafet topladık. Bunların yanı sıra çocuklarımız için oyuncaklar, kadınlarımız için hijyen malzemeleri ve yaşlılarımız için ihtiyaç topladık. Bu bir başlangıç. Bu yaptığımız bir yara bandıydı. Bir adım sonrasında ise önceliğimiz çocuklar olmak üzere İzmir'e gelen depremzedelere maddi ve manevi olarak dokunacağız. Vakıf olarak gücümüzün yettiği her aşamada yanlarında olmak istiyoruz. Vatandaşlarımız da sosyal medya hesaplarımız ve internet sitemizden bizlere ulaşabilirler. Çok olumlu geri dönüşler alıyoruz. Bu gönderdiğimiz yardımı sadece 1 günde topladık" dedi.


 

'BU ACIYI TOPLUMSAL FAYDAYA ÇEVİRMENİN MÜCADELESİNİ VERDİK'

'Sayra ve Çınar Vakfı'yla acıyı toplumsal faydaya çevirmenin mücadelesini verdiklerini belirten Tülin Batmaz, "İlk olarak 'İyilik İkizim' hareketi başlatmıştık. Sayra ve Çınar ikizlerdi ve çok iyi çocuklardı. Biz de onların bu hayatta yarım kalan misyonlarını devam ettirmek için bu yola çıktık. Afrika ve Asya'da su sebilleri açtık, Çevre ve Orman Bakanlığı'yla bir hatıra ormanı oluşturduk. İzmir İl Milli Eğitim Müdürlüğü'yle köy okullarına kütüphaneler kurduk. Tüm bunlar yetmiyor. Yaptıkça yeni projeler üretmeye başlıyorsunuz. Engelli ve otizmli çocuklarımıza dokunduk. Sürekli üretken bir ekiple yolumuzun uzun olduğunu bildiğimiz için vakıf çatısı altına girdik. Biz 'Henüz başladık' diyoruz. Vakfın kurulması bir acıyla başladı ama bu acıyı toplumsal faydaya çevirmenin mücadelesini verdik" dedi.

12 ŞUBAT TARİHİ

'12 Şubat' tarihinin kendileri için olan önemine vurgu yapan Batmaz, "Sayra ve Çınar 12 Şubat'ta doğmuşlardı. Bu yüzden 12 Şubat'ın vakfımızın kuruluş günü olmasını, ilk etkinliğimiz için de bir konser vermeyi planlamıştık. Tabii depremin ardından bunu hemen iptal ettik. İlk etkinliğimiz maalesef deprem oldu. Valilikten izin aldığımızda, yardım göndereceğimiz bölgeyi onların seçmesini istedik ve Elbistan çıktı. Ardından Kahramanmaraş'ın kurtuluş gününün 12 Şubat olduğunu öğrendik. Hayatta hiçbir şeyin tesadüf olmadığını düşünüyorum ve ben buna 'tevafuk' diyorum. Bunda da bir hikmet var. Böyle bir acıdan doğan vakfın ilk projesinin böyle olması bizi hem acıtıyor hem de 'Bir hikmet vardır' diyoruz" ifadelerini kullandı.

'BEN DE ONLARLA ÜŞÜYORUM'

Batmaz, "Henüz acımız çok taze. Bu unutulacak bir acı değil. Kahramanmaraş'taki depremde 'dejavu' yaşadım. Bu boyutta hissedeceğimi tahmin etmezdim. Deprem bölgesindeki insanlarla birlikte üşüdüm, onlarla bekledim. Beklemekteki umudun ne olduğunu bildiğim için orada olmak istedim. Enkazdan çıkan her sesi dinledim. Televizyonun başından kalkamıyorum. Her çıkan umudun hissettirdiklerini biliyorum ve her şeyi birebir yaşıyorum" diye konuştu. (DHA)

Editör: Yusuf Tomruk