Çelişkili ve yanlış hedefleri öngören dış politikada gelınen nokta bir eksen kaymasına işaret ediyor. Bugüne kadar yüzü batıya dönük,gerçek demokrasiyi hedefleyen, özgürlük, evrensel hukuk değerlerini benimseyen bir yönetim anlayışını öngören bir politik çizgiyi uygulama uğraşı veren Türkiye, Şanghay toplantısı sonrası yönünü doğuya çevirmiş gibi gözüküyor. Henüz birliğe katılımı gerçekleşmese bile Hindistan’ın dönem başkanlığını üstlendiği süreç içerisinde bunun gerçekleşeceği yönündeki açıklamalar, bu eksen değişikliği olasılığını artırmaktadır. Bünyesinde barındırdığı ülkelerin totaliter rejimlerle yönetildiği Şanghay beşlisinin gündeminde çatışma temelli politikalar yatmaktadır. Totaliter rejim anlayışına bir de din faktörünü içeren islam ve hilafet özlemlerini de ekleyince olay farklı boyutlara taşınabilir.
 

***

Türkiye’nin en önemli sorunu Kıbrıs'tır. Bu sorun çözülmeden Türkiye dış politika ve buna dayalı evrensel boyutta ekonomik, sosyal ilişkilerimizi koruyacak bir rota oluşturmak olanaksız görünüyor. Stratejik yalnızlık politikasıyla başlayan yanlış adımlar, bölgede Türkiye’nin etkisini azaltmış, bunu İsrail, Mısır, Suriye, ve İran’la başlatılan ilişkilerle düzeltme dönemine girilmiştir. Şanghay Beşlisi içerisinde yer alan Pakistan ve iki millet tek devlet konumunda bulunan Azerbaycan'ın bile tanımadığı Kıbrıs'ta çözüm arayışı ilk ve tek hedef olmalıdır. ABD’nin de kullandığı Kıbrıs'taki İngiliz üssü, Pire Limanı'nı Avrupa’ya ihracat kapısı olarak kullanan Çin’e kolaylıklar sağlayan Yunanlılara karşı KKTC’nin güvenlik konseyi üyesi (Çin,Rusya gibi) ülkelerle aynı platformda
kuracağı ilişkiler sorunun çözümünde etkin olabilir. Şanghay beşlisi ile ilişkiler bu açıdan yararlı olabilir. Ancak bunu evrensel hukuk ve özgürlüklerden taviz vermeden yapılabilirse, Türkiye üçüncü dünya ülkelerinin liderliğine (TİTO gibi) soyunabilir.


***

Tüm bunlar Kıbrıs sorunun çözümüne bağlıdır. Eksen değiştirerek bunu sağlamak mümkün değildir. Batı ve Doğu'nun kabul edebileceği (Ukrayna olayında olduğu gibi) bir politika ile çözüme ulaşılabilinir. Radikal dönüşümler sorunları çözmez, yeni sorunları ortaya çıkarır. 20 Eylül 2022'de saptadığı bu konumda bir değişiklik yok. Bölgedeki gelişmeleri bunun ışığı altında değerlendirmekte yarar var. Gazze'de bir trajedi, Hitler’i aratmayan bir soykırım yapılıyor. Evet. Daha kötü gelişmeler bekleniyor. Evet. Karşı çıkmak, lanetlemek. Evet. Güç gösterme savaşı devam ediyor. Bu çerçevede Türkiye’nin önceliği uluslararası arenadan olmalı. Filistin mi Kıbrıs mı?

1 Mayıs İşçi ve Emekçiler Bayramınız kutlu olsun.