Spot Text: TBMM Adalet Komisyonu, kamuoyunda geniş yankı uyandıran ve ceza infaz sisteminde köklü değişiklikler öngören 11. Yargı Paketi üzerindeki çalışmalarını tamamladı. Kabul edilen teklifle birlikte, Kovid-19 izni kapsamındaki denetimli serbestlik uygulaması yeniden şekillendirilirken, toplum vicdanını yaralayan terör, kadın cinayeti ve çocuk istismarı suçları bu avantajın dışında tutuldu. Paket ayrıca siber dolandırıcılıkla mücadeleden trafik güvenliğine, avukatlık meslek kurallarından fiyat tarifelerinin denetimine kadar pek çok alanda caydırıcı ve düzenleyici yeni hükümler içeriyor.
Tag: 11. yargı paketi, ceza infaz yasası, denetimli serbestlik, kadın cinayetleri, siber suçlar, trafik cezaları, avukatlık kanunu
11. Yargı Paketi komisyondan geçti: Cezasızlık algısı bitiyor, terör ve şiddet suçlularına af kapısı kapandı
Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Adalet Komisyonu, günlerdir süren yoğun mesaisini tamamlayarak kamuoyunda "11. Yargı Paketi" olarak nitelendirilen, Türk Ceza Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'ni kabul etti. Yargı reformu stratejisi kapsamında ele alınan ve toplumun adalet beklentisine yanıt vermeyi hedefleyen bu paket, özellikle cezaevlerindeki doluluk oranlarını etkileyecek düzenlemeler ve suçla mücadelede yeni yöntemler barındırıyor. Teklifin en çok tartışılan ve üzerinde durulan maddesi olan Kovid-19 iznindeki hükümlülerle ilgili düzenlemede, AK Parti milletvekillerinin verdiği önergelerle kapsam daraltıldı ve toplumsal hassasiyetler gözetildi.
Ceza infaz sisteminde kritik tarih 31 Temmuz 2023
Adalet Komisyonu’ndan geçen metne göre, ceza infaz kurumlarında bulunan hükümlülerin merakla beklediği denetimli serbestlik sürelerinde yeni bir takvim belirlendi. Yapılan düzenleme ile 31 Temmuz 2023 tarihi ve öncesinde işlenen suçlar bakımından hükümlülere önemli bir avantaj sağlanıyor. Bu tarihten önce suç işlemiş ve hüküm giymiş kişiler, kapalı cezaevinden açık cezaevine geçişte ve açık cezaevinden denetimli serbestlik uygulamasına ayrılmada 3 yıl daha erken tahliye imkanına kavuşacak.
Ancak bu düzenleme, kamuoyunda "genel af" algısı yaratmaması adına belirli şartlara bağlandı. Hükümlülerin bu haktan yararlanabilmesi için toplam hapis cezası 10 yıldan az ise en az 1 ayını, 10 yıl ve üzerinde ise en az 3 ayını kapalı ceza infaz kurumlarında geçirmiş olması gerekiyor. Ayrıca, açık cezaevine ayrılmasına 3 yıl veya daha az süre kalanlar, bu şartları sağladıkları andan itibaren açık cezaevine geçiş yapabilecekler. Halihazırda açık cezaevinde bulunan hükümlüler de talep etmeleri durumunda, en az 3 ay açık kurumda kalmış olmak kaydıyla, cezalarının infazını 3 yıl erken tamamlayarak denetimli serbestliğe ayrılabilecekler.
Toplum vicdanını yaralayan suçlara tahliye engeli
Paketin görüşmeleri sırasında en kritik müdahale, suç kapsamının belirlenmesinde yapıldı. Toplumda infial yaratan ve "cezasızlık" eleştirilerine neden olan bazı ağır suçlar, bu erken tahliye avantajının tamamen dışında bırakıldı. Komisyonda kabul edilen önergeyle; terör suçları, örgütlü suçlar, eşe, boşanılan eşe, kadına ve çocuklara karşı işlenen kasten öldürme suçları kapsam dışı tutuldu. Benzer şekilde, cinsel saldırı ve çocuğun cinsel istismarı suçlarından hüküm giyenler de bu 3 yıllık erken denetimli serbestlik hakkından yararlanamayacak. Ayrıca alt soy, üst soy ve beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda olan kişilere karşı işlenen suçlar da "af" niteliğindeki bu düzenlemenin kapsama alanına alınmadı. Böylece yasa koyucu, şiddet ve istismar faillerinin toplum içine erken karışmasının önüne set çekmiş oldu.
Trafik güvenliğini tehlikeye atanlara hapis yolu
Son dönemde düğün konvoyları, asker uğurlamaları veya keyfi nedenlerle otoyolların kapatılmasına yönelik artan şikayetler, yargı paketinde karşılık buldu. Ulaşım araçlarının hareketini engelleyenlere yönelik cezalar ciddi oranda artırılıyor. Yeni düzenlemeye göre, hukuka aykırı bir davranışla kara ulaşım aracının hareket etmesini engelleyen ya da seyir halindeki aracı durduran kişiler, 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası ile yargılanacak. Eğer şahıslar, aracı gitmekte olduğu rotadan saptırıp başka bir yere götürürlerse bu ceza 2 yıldan 5 yıla kadar çıkabilecek.
Suçun demiryolu veya deniz ulaşım araçlarına karşı işlenmesi durumunda ceza alt sınırı 3 yıla, hava ulaşım araçlarında ise 5 yıla kadar yükseliyor. Bu madde ile özellikle ambulans, itfaiye gibi acil durum araçlarının geçişini engelleyen ya da toplu taşıma düzenini bozan trafik magandaları için caydırıcılığın artırılması hedefleniyor.
Siber dolandırıcılıkta para trafiğine anlık müdahale
Teknolojinin gelişmesiyle birlikte artış gösteren bilişim suçları, paketin bir diğer önemli başlığını oluşturuyor. Özellikle kripto varlıklar ve dijital bankacılık üzerinden yapılan dolandırıcılıklarda, paranın takibini zorlaştıran hızlı transferlerin önüne geçilmesi amaçlanıyor. Ceza Muhakemesi Kanunu’na eklenen yeni hükümle, suç şüphesi bulunan hallerde banka hesaplarına ve kripto cüzdanlarına "askıya alma" yetkisi getiriliyor.
Buna göre; nitelikli hırsızlık, dolandırıcılık veya banka kartlarının kötüye kullanılması gibi suçlarda kuvvetli şüphe varsa, bankalar veya kripto varlık hizmet sağlayıcıları, şüpheli işlem yapılan hesabı 48 saate kadar dondurabilecek. Bu süre zarfında durum derhal Cumhuriyet Başsavcılığına bildirilecek. Savcılık, 24 saat içinde dondurma kararının devam edip etmeyeceğine hükmedecek. Bu mekanizma sayesinde, vatandaşın birikimini çalan siber dolandırıcılar, parayı başka hesaplara kaçıramadan bloke edilmiş olacak. Ayrıca, mağdurun zararı tespit edildiğinde, el konulan paranın doğrudan mağdura iadesinin önü açılacak.
Avukatlık mesleğinde disiplin kuralları sil baştan
Yargının kurucu unsurlarından olan savunma makamı için de önemli değişiklikler geliyor. Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararları doğrultusunda Avukatlık Kanunu'nda yapılan düzenlemeyle, avukatlara verilecek disiplin cezaları netleştirildi. Avukatlık onuruna, meslek kurallarına ve dürüstlük ilkelerine aykırı davranan hukukçulara; uyarma, kınama, para cezası, işten çıkarma ve meslekten çıkarma cezaları verilebilecek.
Hakkında soruşturma açılan bir avukatın durumu, kayıtlı olduğu baroya bildirilecek. Disiplin suçlarında tekerrür hükümleri de ağırlaştırıldı. Örneğin, kesinleşmiş bir cezası bulunan avukat, 5 yıl içinde yeniden suç işlerse bir üst sınırdan cezalandırılacak. İşten çıkarma cezası alan bir avukatın, 5 yıl içinde en az kınama gerektiren bir suç işlemesi dahi meslekten çıkarma ile sonuçlanabilecek. Ancak yasa, sicil affı benzeri bir imkan da sunuyor; meslekten çıkarma hariç diğer cezaları alan avukatlar, 5 yılın sonunda disiplin kuruluna başvurarak cezaların sicillerinden silinmesini talep edebilecek.
Sosyal medya hakaretlerine yargı kalkanı yerine ön ödeme
Sosyal medyanın yaygınlaşmasıyla birlikte adliyelerin iş yükünü artıran "hakaret" suçlarında usul değişikliğine gidiliyor. Mağduru muhatap alan sesli, yazılı veya görüntülü iletiyle işlenen hakaret suçları, "ön ödeme" kapsamına alınıyor. Bu düzenleme ile taraflar arasında uzun süren yargılamalar yerine, failin belirlenen bir miktar parayı ödemesiyle kamu davasının açılmaması veya düşmesi sağlanacak.
Amaç, özellikle sosyal medya üzerinden anlık öfkeyle işlenen suçlarda mahkemelerin yükünü hafifletmek. Ancak bu kolaylık, kamu görevlilerine karşı görevlerinden dolayı işlenen hakaret suçlarında geçerli olmayacak; bu durumlarda klasik yargılama süreci işlemeye devam edecek. Ayrıca taksirle yaralamada hapis cezalarının alt ve üst sınırları artırılarak, dikkatsiz davranışların bedeli ağırlaştırılıyor.
Esnaf ve sanatkarların fiyat tarifelerine sıkı denetim
Ekonomik dalgalanmaların etkisiyle gündeme gelen fahiş fiyat uygulamalarına karşı, esnaf ve sanatkarların fiyat tarifelerinin belirlenmesi süreci yeniden kurgulandı. Artık odalar tarafından hazırlanan fiyat tarifeleri, ilgili Birlik yönetim kurulu tarafından onaylandıktan sonra mülki amirliklere ve belediyelere bildirilecek. Ancak denetim mekanizması burada bitmiyor.
Ticaret Bakanlığı, tarifeler üzerinde daha etkin bir rol oynayacak. Bakanlığın olumsuz görüş bildirdiği veya mülki amirlerin itiraz ettiği tarifeler, kurulacak bir uzlaşma komisyonu tarafından değerlendirilecek. Bu komisyon; maliyetleri, kar marjlarını ve Orta Vadeli Program’daki enflasyon hedeflerini dikkate alarak son sözü söyleyecek. Böylece, keyfi fiyat artışlarının ve etiketlerdeki tutarsızlıkların önüne geçilmesi, vatandaşın korunması hedefleniyor.
Dolandırıcılık davalarında görev karmaşasına son
Yargı paketinin usul hukukuna ilişkin getirdiği bir diğer yenilik ise mahkemelerin görev alanlarıyla ilgili. Türk Ceza Kanunu'ndaki "dolandırıcılık" suçunun yargılaması, Ağır Ceza Mahkemeleri yerine Asliye Ceza Mahkemelerine devrediliyor. Yargıda sıklıkla yaşanan "görevsizlik" kararları nedeniyle uzayan dava süreçlerinin bu sayede kısalması bekleniyor.
Nitelikli dolandırıcılık suçlarında ise mevcut davalar, yasa yürürlüğe girdiği andan itibaren hangi mahkemede görülüyorsa orada devam edecek; böylece dosyanın mahkemeler arasında gidip gelmesiyle oluşacak zaman kaybı engellenecek. Akıl hastalığı nedeniyle cezai ehliyeti tam olmayanlar için de yeni güvenlik tedbirleri hayata geçiriliyor. Kısmi akıl hastalarının tedavi süreleri, işledikleri suçun ağırlığına göre yeniden kademelendirildi. Ağırlaştırılmış müebbet gerektiren suçlarda tedavi süresi bir yıldan az olamayacak.
Suç örgütlerine ve silahlı yapılara ağır yaptırımlar
Devletin otoritesine meydan okuyan organize suç örgütlerine yönelik cezalar da paketin caydırıcı unsurları arasında yer alıyor. Suç işlemek amacıyla örgüt kuran ve yönetenlere verilecek hapis cezalarının alt sınırı 4 yıldan 5 yıla, üst sınırı ise 8 yıldan 10 yıla çıkarılıyor. Eğer örgüt silahlı ise cezalar daha da katlanacak. Örgüt faaliyetlerinde çocukların kullanılması durumunda ise yöneticilere verilecek ceza yarı oranında değil, bir kat artırılarak uygulanacak. Ayrıca "kurusıkı" olarak bilinen silahların, halk arasında korku ve panik yaratacak şekilde kullanılması da artık daha ağır hapis cezalarıyla karşılık bulacak. Yangın çıkarma, sel veya taşkına neden olma gibi genel güvenliği tehlikeye sokan eylemlerde cezalar 5 yıla kadar yükselebilecek.