PINAR BAYRAM/Zaman su gibi akıp giderken, takvim yaprakları bir bir eksildi ve 2025 yılı da tarihin tozlu raflarındaki yerini aldı. Türkiye, geride kalan 12 ay boyunca kimi zaman yasa boğuldu, kimi zaman gururlandı, kimi zaman ise şaşkınlık içinde gelişmeleri takip etti. Depremler, yangınlar ve siyasi krizler ülkenin dayanıklılığını test ederken; sanatçıların ve sporcuların başarıları toplumsal morale can suyu oldu. Türkiye’nin dört bir yanından gelen haberler, sadece ulusal gündemi değil, dünya basınını da meşgul etti.
Ateş ve sarsıntılarla sınandık: Kartalkaya'dan Sındırgı'ya afet yılı
Yılın hemen başında Bolu’dan gelen kara haber yürekleri dağladı. 21 Ocak’ta Kartalkaya’daki bir otelde çıkan yangın, ihmaller zinciri sonucunda 78 cana mal oldu. Bu felaketin yaraları sarılmaya çalışılırken, doğa da acımasız yüzünü gösterdi. 23 Nisan’da Marmara Denizi’nin Silivri açıklarında meydana gelen 6,2’lik deprem, İstanbul başta olmak üzere bölge halkına korku dolu anlar yaşattı. Yaz aylarında ise Balıkesir Sındırgı’da başlayan ve "deprem fırtınası" olarak adlandırılan süreç, bölge halkını uzun süre tedirgin etti. Yılın sonuna doğru Kocaeli Dilovası’ndaki kozmetik fabrikasında çıkan yangın ve ardından gelen can kayıpları, iş güvenliği tartışmalarını yeniden alevlendirdi.
Siyasetin nabzı hiç düşmedi: Saldırılar, tutuklamalar ve tarihi kararlar
2025 yılı, Türk siyasi tarihinde de unutulmaz sayfalar açtı. Mayıs ayında terör örgütü PKK’nın kendini feshettiğini duyurması, 40 yıllık terörle mücadele sürecinde tarihi bir dönemeç olarak kayıtlara geçti. Ancak siyasetin gündemi sadece bununla sınırlı kalmadı. CHP Genel Başkanı Özgür Özel’e yapılan yumruklu saldırı ve sonrasında saldırganın kısa sürede tahliye edilmesi kamuoyunda tepkilere neden oldu. İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun rüşvet soruşturması kapsamında tutuklanması ve CHP İstanbul İl Örgütü’ne Gürsel Tekin’in kayyım olarak atanması, siyasi tansiyonu zirveye taşıdı.
İzmir’de gündem baş döndürdü: Gözaltılar, grevler ve susuzluk
Ege’nin incisi İzmir, 2025’i en hareketli geçiren kentlerin başında geldi. 1 Temmuz’da Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik başlatılan soruşturma deprem etkisi yarattı. Aralarında eski başkan Tunç Soyer’in de bulunduğu 157 kişi gözaltına alınırken, Soyer’in tutuklanması kent gündemine damga vurdu. Siyasi çalkantıların yanı sıra, belediye işçilerinin başlattığı grevler kentin temizlik ve ulaşım hizmetlerini sekteye uğrattı. İzmir, sadece siyasi ve idari sorunlarla değil, çevresel krizlerle de boğuştu. Azalan su kaynakları nedeniyle 13 ilçede başlayan dönüşümlü su kesintileri, Kasım ayından itibaren günlük rutin haline geldi. Yılın en acı olaylarından biri ise Balçova’daki karakola düzenlenen ve iki polisin şehit olduğu hain saldırıydı. Yılın son günlerinde ise Yalova’da düzenlenen DEAŞ operasyonunda şehit olan İzmirli polisler, kenti yasa boğdu.
–
–
–