Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu maratonunu tamamladıktan sonra diplomatik sahnede kritik bir adım daha attı. New York’tan Washington’a hareket ederek ABD Başkanı Donald Trump ile Beyaz Saray’da gerçekleştireceği görüşme, sadece iki ülke ilişkileri açısından değil, Türkiye’nin savunma ve sanayi politikaları için de büyük önem taşıyor.
Görüşmenin önemi özellikle son yıllarda Rusya’dan alınan S-400 hava savunma sistemi nedeniyle gerilen ilişkilerle öne çıkıyor. Ankara’nın masaya sadece satın alım konularını değil, CAATSA yaptırımlarının kaldırılması ve KAAN projesine yönelik motor tedarikinin de gündeme alınmasını beklediği belirtiliyor. Boeing yolcu uçakları ve Lockheed Martin savaş uçakları gibi yüzlerce uçak alımı teklifinin de Erdoğan’ın görüşme paketinde yer aldığı ifade ediliyor.
Uluslararası temaslar sadece ABD ile sınırlı kalmadı. Erdoğan, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ile bir araya gelerek, ticaret, sanayi ve enerji gibi stratejik alanlarda işbirliğini geliştireceklerini açıkladı. Bu adımlar, Türkiye’nin hem bölgesel hem de küresel politikada ekonomik ve teknolojik açılımını hızlandırma hedefiyle doğrudan bağlantılı.
Öte yandan Cumhurbaşkanı Erdoğan, BM İklim Zirvesi’nde yaptığı açıklamalarla sürdürülebilir enerji ve iklim politikalarına verdiği önemi vurguladı. Türkiye’nin toplam kurulu güç içindeki yeni kapasite artışı ve yatırımların, diplomasi sahnesinde güçlü bir argüman olarak kullanılacağı şimdiden görülüyor.
Küresel siyasette hareketli bir döneme girerken, Erdoğan’ın hem ABD hem de Avrupa ülkeleriyle yürüttüğü diplomatik temaslar, Türkiye’nin uluslararası masadaki stratejik konumunu güçlendirme hedefiyle dikkat çekiyor. Önümüzdeki günlerde Beyaz Saray’dan gelecek sonuçlar, yalnızca iki ülke ilişkilerini değil, bölgesel dengeleri de yakından etkileyecek gibi görünüyor.