Türkiye'nin paralimpik spor tarihine adını altın harflerle yazdıran isimlerin başında gelen Abdullah Öztürk, İzmir'deki temasları kapsamında gençlerle tecrübelerini paylaştı. Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) ev sahipliğinde düzenlenen ve Rektör Prof. Dr. Bayram Yılmaz'ın moderatörlüğünü üstlendiği "Engelsiz Kariyer, Hayatı Raketle Karşılamak" paneli, 15 Temmuz Şehitler Salonu'nda yoğun bir katılımla gerçekleşti. Salondaki atmosfer, gençlerin milli sporcuya olan ilgisini gözler önüne sererken, Öztürk sporla 17 yaşında tanıştığı o ilk günlerden dünya şampiyonluğuna uzanan meşakkatli yolu samimiyetle anlattı.
Kariyerinde Rio 2016 ve Tokyo 2020 Paralimpik Oyunları'nda kürsünün en üst basamağına çıkarak İstiklal Marşı'nı dünyaya dinleten Öztürk, başarılarının tesadüf olmadığını vurguladı. Son olarak Paris 2024 Paralimpik Oyunları kapsamında çiftler kategorisinde partneri Nesim Turan ile birlikte mücadele eden ve ülkeye bronz madalya ile dönen milli raket, bu başarının kendisi için bir son değil, yeni bir başlangıcın habercisi olduğunu ifade etti.
Los angeles oyunları için hedef çıtayı en tepeye koymak
Panelde yaptığı konuşmada gelecek planlarına dair net mesajlar veren Abdullah Öztürk, hırsından hiçbir şey kaybetmediğini gösterdi. Paris'teki bronz madalyanın değerli olduğunu ancak asıl yerinin zirve olduğunu belirten şampiyon sporcu, dört yıl sonra ABD'de düzenlenecek organizasyona odaklandığını belirtti. Öztürk, "Şimdiki hedefim ise 2028 yılında Los Angeles'ta düzenlenecek Paralimpik Oyunları kapsamında altın madalyayı yeniden boynuma takmak," sözleriyle iddiasını ortaya koydu.
Öğrencilere hitaben yaptığı konuşmada İzmir'de bulunmaktan duyduğu memnuniyeti de dile getiren Öztürk, gençlerin enerjisinin kendisine her zaman umut ve motivasyon kaynağı olduğunu belirtti. Milli sporcu, uluslararası arenada elde edilen her başarının arkasında disiplinli bir çalışma programı ve sarsılmaz bir inancın yattığını hatırlatarak, Los Angeles yolculuğunda da aynı disiplinle çalışacağının sinyallerini verdi.
Gençlere sporla değişen hayatlar çağrısı
Konuşmasının önemli bir bölümünü engelli bireylerin topluma kazandırılması ve spora teşvik edilmesine ayıran Öztürk, gençlere altın değerinde tavsiyelerde bulundu. Sporun sadece fiziksel bir aktivite değil, aynı zamanda hayata tutunma aracı olduğunu vurgulayan başarılı isim, masa tenisi veya herhangi bir branşla ilgilenmenin kişinin kaderini değiştirebileceğine dikkat çekti.
Paris 2024'te Türkiye'nin toplam 28 madalya kazandığını hatırlatan Öztürk, bu sayıyı ilerleyen yıllarda 45'e çıkarmayı hedeflediklerini belirterek şunları söyledi: "Lütfen öz güveninizi ve cesaretinizi toplayın. Bir kere spor salonunun kapısından içeri girin, göreceksiniz ki hayatınız değişecektir. Eğer yeteneğiniz varsa ve çalışırsanız, ülkemizin bayrağını temsil etme onuruna siz de erişebilirsiniz."
Üniversitenin engelsiz kampüs vizyonu ödüllerle tescillendi
Panelin moderatörlüğünü yapan DEÜ Rektörü Prof. Dr. Bayram Yılmaz ise üniversite olarak benimsedikleri "engelsiz üniversite" vizyonunun detaylarını paylaştı. Bu anlayışın sadece binalara rampa yapmak veya asansör koymak gibi fiziki düzenlemelerle sınırlı kalmadığını belirten Yılmaz, akademik süreçlerden sosyal kampüs yaşamına kadar her alanda erişilebilirliği esas aldıklarını kaydetti.
Rektör Yılmaz, üniversitenin bu alandaki çabalarının karşılıksız kalmadığını ve Yükseköğretim Kurulu (YÖK) tarafından verilen Engelsiz Üniversiteler Bayrak Ödülü'ne bir kez daha layık görüldüklerini gururla anlattı. DEÜ'nün son beş yıldır tüm üniversiteler arasında istikrarlı bir şekilde ilk üçte yer aldığını vurgulayan Yılmaz, her bireye eşit eğitim hakkı sunmanın öncelikli görevleri olduğunu ifade etti.
Rektör ile şampiyon raketlerini konuşturdu
Panelin resmi bölümünün tamamlanmasının ardından salonda renkli anlar yaşandı. Teorik konuşmaların pratiğe döküldüğü anlarda, Rektör Bayram Yılmaz ile milli gururumuz Abdullah Öztürk, kurulan masa tenisi masasında karşı karşıya geldi. İkilinin gerçekleştirdiği gösteri maçı, izleyen öğrencilerden büyük alkış aldı. Dostluk rüzgarlarının estiği müsabaka, sporun birleştirici gücünü bir kez daha gözler önüne sererken, etkinlik günün anısına çekilen fotoğraflarla sona erdi.