İzmir futbolunun en köklü ve en büyük markalarından biri olan Altay, tarihinin en kritik ve en çalkantılı kongrelerinden birini gerçekleştirdi. 3. Lig'e düşerek sportif anlamda zor günler geçiren, aynı zamanda ağır bir borç yüküyle de mücadele eden siyah-beyazlı camia, geleceğini kurtarmak adına, İzmir Atatürk Stadı Hakemler Derneği Toplantı Salonu'nda olağanüstü genel kurulda bir araya geldi. Kongrede, kulübün idaresini bir süredir fiilen yürüten Sinan Kanlı'nın, üyelik şartlarını taşıyamaması nedeniyle, ağabeyi Hüseyin Kanlı, tek aday olarak girdiği seçimde, Büyük Altay'ın yeni başkanı oldu. Ancak kongreye damgasını vuran, başkanlık seçiminden çok, mali ve idari ibra oylamalarında yaşananlar oldu. Eski başkan Yüksel Gürüz'ün liderliğindeki yönetim kurulu, üyelerin oy çokluğuyla ibra edilirken, kulübün mali denetiminden sorumlu olan "denetim kurulu"nun raporu ise, kongre üyeleri tarafından reddedildi. Bu, Altay kulübü tarihinde bir ilk olarak, büyük bir şok ve şaşkınlık yarattı.
Eski başkandan sitem dolu veda
Kongrenin başında söz alan ve görevini devreden eski başkan Yüksel Gürüz, yaptığı konuşmada, hem sitemkar hem de duygusal ifadelere yer verdi. "Altay'a zarar vermemek adına hızlı şekilde kongre kararı aldık. Altay'da kaos oluşması en çok bana zarar verir. Çünkü ben Altaylıyım" diyerek, kulübe olan bağlılığını dile getiren Gürüz, özellikle imza toplanarak kongreye gidilmesinden duyduğu üzüntüyü gizlemedi. "Altay'da imza ile giden bir başkan olmak acı verdi. Toplanan imzaların hiçbirine bakmadım. Özellikle aynı yolu yürüdüğüm 4-5 arkadaşın aleyhime imza atmasına kırıldım" diyen Gürüz, en yakınındaki isimlerden gördüğü tavır karşısındaki hayal kırıklığını ifade etti.
Kulübün borcunun 22 milyon Dolar olduğunu ve bu artışın temel nedeninin döviz kurundaki yükseliş olduğunu savunan Gürüz, kendi döneminde kulübe yeni hiçbir borç yapılmadığını, aksine tesislerin mutfak ve mefruşatının tamamen yenilendiğini belirtti. Gürüz ailesi olarak, kulübe destek vermeye her zaman devam edeceklerini söyleyerek sözlerini noktaladı.
Denetim kuruluna 'ret' oyu: suç duyurusu kapıda
Yüksel Gürüz'ün konuşmasının ardından, kongrenin en kritik maddesi olan ibra oylamasına geçildi. Yapılan açık oylamada, Gürüz ve yönetim kurulunun faaliyetleri, üyelerin oy çokluğuyla mali ve idari yönden aklandı. Ancak sıra, denetim kurulunun raporuna geldiğinde, salonda hava bir anda değişti. Kongre divan kurulu, denetim kurulu raporunda, kurul üyesi olmayan Arif Benan Savaş'ın imzasının bulunduğunu ve bu imzanın geçersiz olduğunu, raporda sadece Ercan Dönmez'in imzasının geçerli sayılabileceğini açıkladı. Bu usulsüzlük iddialarının gölgesinde yapılan oylamada, denetim kurulu raporu, oy çokluğu ile ibra edilmedi.
Kulüp tarihinde bir ilk olan bu karar, son derece önemli hukuki sonuçları da beraberinde getiriyor. Bir denetim kurulunun ibra edilmemesi, yeni seçilecek olan yönetim kuruluna, o denetim kurulunun görev yaptığı dönemdeki mali ve idari işlemlerle ilgili olarak, "görevi ihmal" veya "usulsüzlük" iddialarıyla, savcılığa suç duyurusunda bulunma hakkı ve yetkisi veriyor. Bu durum, Altay'da geçmiş döneme yönelik bir hesaplaşmanın ve hukuki bir sürecin başlayabileceğinin de sinyallerini verdi. İbra edilmeyen denetim kurulu üyelerinin ise, kongreye katılmamış olmaları dikkat çekti.
Yeni dönem, yeni umutlar: Kanlı'nın listesinde sürpriz isimler
Kongrede yaşanan bu gerilimli anların ardından, tek aday olan Hüseyin Kanlı'nın yönetim kurulu listesi açıklandı ve üyelerin oylarıyla kabul edildi. Kanlı'nın listesinde, kulübün zor zamanlarında görev yapmış eski başkanlardan Ayhan Dündar'ın da yer alması, camiada bir "birlik ve tecrübe" mesajı olarak olumlu karşılandı. Yeni yönetim kurulunda, Serhat Kar, Recep Sarı, Murat Salihoğlu, Ahmet Öncel gibi isimlerin yanı sıra, Arzu Külahçıoğlu Altıntoz gibi bir kadın yöneticinin de bulunması, dikkat çeken bir diğer detay oldu.
Yeni başkan Hüseyin Kanlı ve yönetimini, şimdi zorlu bir görev bekliyor. Bir yandan kulübün devasa borç yükünü hafifletmek ve mali disiplini sağlamak, diğer yandan da transfer yasağını kaldırarak, 3. Lig'de şampiyonluğa oynayacak güçlü bir kadro kurmak, yeni yönetimin önündeki en büyük hedefler olacak. Kongrede yaşananlar, Altay camiasının artık geçmiş dönemdeki belirsizliklere ve mali disiplinsizliklere tahammülü kalmadığını, şeffaf ve hesap verebilir bir yönetim anlayışı istediğini net bir şekilde ortaya koydu. Bu tarihi kongre, "Büyük Altay'ı" yeniden ayağa kaldırma yolunda, sancılı ama bir o kadar da umut dolu yeni bir dönemin başlangıcı oldu. Gözler şimdi, yeni yönetimin atacağı adımlarda ve kulübün geleceğini aydınlatacak olan yeni yol haritasında.