Ekonomik krizin vatandaşın belini büktüğü bir dönemde Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, milyonlarca çalışanın beklediği asgari ücret zammı için çıtayı yükseltti. Türkiye’deki büyüme rakamlarının tabana yansıtılması gerektiğini savunan Erbakan, yoksulluk sınırının iki asgari ücrete denk gelmesi gerektiğini belirterek, rakamın en az 45 bin lira olması gerektiğini vurguladı. İşverenin bu yükün altında ezilmemesi için devletin elini taşın altına koyması gerektiğini belirten Erbakan, “Gerekirse bir maaşı işveren, bir maaşı devlet karşılasın. İktidar faize ve israfa ayırdığı kaynaktan vazgeçerse bunu rahatlıkla finanse edebilir” formülünü önerdi.
Erbakan, ekonomik çöküşün boyutunu anlatmak için Yozgat’ta yaşanan trajikomik bir olayı örnek gösterdi. Borçları nedeniyle evinde haczedilecek eşya bulunamayan bir vatandaşın güvercinlerine banka tarafından el konulduğunu hatırlatan Erbakan, “En sonunda bu da oldu, uçan kuşu bile haczettiler. Vatandaşın kredi kartı borcu 5 trilyon lirayı aşmış durumda. Bu tablo sürdürülebilir değil” ifadelerini kullandı.
Çözüm sürecinde son sözü millet söylemeli
Siyasetin sıcak başlığı olan yeni çözüm süreci tartışmalarına da değinen Erbakan, partisinin kırmızı çizgilerini netleştirdi. Silah bırakma çağrısının sadece PKK’yı değil, PYD ve YPG unsurlarını da kapsaması gerektiğini belirten Erbakan, Abdullah Öcalan’a yönelik “umut hakkı” tartışmalarına mesafeli yaklaştı.
Şehit ailelerini ve gazileri incitecek adımlardan kaçınılması gerektiğini vurgulayan Erbakan, kritik yasal düzenlemeler için sandığı işaret etti. Erbakan, “Madem milletimizle beraber bu süreci yürüteceğiz deniliyor, o halde yapılacak yasal düzenlemeler referandum ile halka sorulsun. Milletimiz terör örgütü yöneticilerinin affına onay veriyorsa verilsin, vermiyorsa bu defter kapansın” diyerek iktidara meydan okudu.
Adliyeden çalınan altınlar ve futboldaki kara leke
Toplumsal yozlaşmanın her alana sirayet ettiğini belirten Erbakan, İstanbul Büyükçekmece Adliyesi’nde emanet kasasından çalınan 25 kilogram altın ve 50 kilogram gümüş olayını sert bir dille eleştirdi. Adliye personelinin gerçekleştirdiği ve İngiltere’ye kaçışla sonlanan bu soygunun, “önce ahlak ve maneviyat” ilkesinin terk edilmesinin bir sonucu olduğunu savundu.
Eleştirilerini spor camiasına da yönelten Erbakan, futbol sahalarına sıçrayan yasa dışı bahis ve şike iddialarının üzerine kararlılıkla gidilmesi çağrısında bulundu. Kulüp yöneticilerinden futbolculara kadar uzanan kirli ilişkiler ağının, toplumdaki değer erozyonunun bir yansıması olduğunu ifade eden Erbakan, “Tepeden tırnağa temizlik ihtiyacı had safhadadır. Soruşturmalar hiçbir baskıya boyun eğmeden yürütülmelidir” dedi.
Faiz bütçesi ve protokol havalimanı israfı
Hükümetin 2026 bütçesi teklifini de masaya yatıran Erbakan, bütçenin “faiz lobisine” hizmet ettiğini öne sürdü. Bütçe açığının tamamının borçlanmayla kapatılacağını ve toplanan vergilerin faize gideceğini belirten Erbakan, tarıma, çocuklara ve sanayiye ayrılan payların faiz ödemeleri yanında devede kulak kaldığını söyledi.
İtibardan tasarruf olmaz anlayışının devam ettiğini belirten Erbakan, Ankara’da yapılacak NATO zirvesi için Etimesgut Askeri Havalimanı’nda yapılan genişletme çalışmalarını israf olarak nitelendirdi. Sadece 32 ülke liderinin uçağı inebilsin diye 9,5 milyar liralık ihale yapıldığını hatırlatan Erbakan, bu harcamaların vatandaşın cebinden çıktığını vurguladı.
Washington gölgesinde dış politika
Dış politikada ise ABD Büyükelçisi’nin açıklamaları üzerinden hükümete yüklendi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın İsrail karşıtı söylemlerinin ABD tarafından “sadece retorik” olarak görülmesinin acı bir itiraf olduğunu belirten Erbakan, İsrail ile ticaretin kesilmemesini ve Azerbaycan petrolünün sevkiyatını eleştirdi. Ayrıca Heybeliada Ruhban Okulu’nun açılış tarihini Türk makamlarından önce ABD Büyükelçisi’nin duyurmasını, “Egemenlik söylemleri lafta kalıyor, inisiyatif Washington’a bırakılmış” sözleriyle yorumladı. Gıda fiyatlarında Türkiye’nin dünya ortalamasının 7 katı pahalılığa ulaştığını belirten Erbakan, tarım politikalarındaki başarısızlığın gıda güvenliğini tehdit ettiğini sözlerine ekledi.