Marmaris’in Adaağzı kıyılarında yarım asrı aşkın süredir balıkçılık yapan Mehmet Yaşar, son yıllarda yaşadığı sıkıntıları dile getirdi. 53 yıllık emeğinin bir günde heba olduğunu söyleyen Yaşar, “Balon balığı kâbusumuz oldu. 1000 oltalı, 6 bin metre uzunluğundaki paragadi takımımı ve iki posta avımı bir günde yok ettiler. Parçalanan misinalarıma mı yanayım, balıklarıma mı bilemedim. Evimize ekmek götüremez hale geldik” sözleriyle çaresizliğini anlattı.
“Acil önlem alınmalı” çağrısı
Balıkçıların zararı yalnızca kaybolan balıklarla sınırlı değil. Balon balıkları, oltaları ve misinaları da kopararak maliyetleri katlıyor. 15 kiloya kadar ulaşabilen bu türün kontrol altına alınması gerektiğini vurgulayan Yaşar, “Avına devam ediyoruz ama bu yeterli değil. Eğer acil önlem alınmazsa, balıkçılık mesleği yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalacak” diyerek yetkililere seslendi.
Uzmanlar, Hint Okyanusu ve Kızıldeniz’den Akdeniz’e geçen balon balıklarının, iklim değişikliği ve deniz suyundaki ısınma nedeniyle Ege’de de hızla çoğaldığını belirtiyor. Zararlı türlerin yayılmasının önüne geçilememesi durumunda, hem deniz ekosistemi hem de balıkçılık sektörü ciddi bir krizle karşı karşıya kalabilir.