Eski Başbakan Yardımcısı ve TBMM Başkanı Bülent Arınç, yaptığı yazılı açıklamada, Selahattin Demirtaş ve Osman Kavala ile ilgili yeni bir adım atacağını duyurdu. Arınç, “11 Kasım Salı günü Adalet Bakanlığı’ndan izin alarak her iki ismi cezaevinde ziyaret edeceğim” dedi.
Arınç, ziyaret kararını açıklarken bunun politik bir eylem değil, vicdani bir duruş olduğunu vurguladı. “Bu ziyaret bir siyasi gösteri değil; insani ve vicdani bir duruşun ifadesidir. Dilerim ki o güne kadar adalet tecelli eder ve her iki ismi de cezaevinde değil, ailelerinin yanında geçmiş olsun diyerek ziyaret ederim” ifadelerini kullandı.
Adaletin sağlanmasının herkesin görevi olduğunu belirten Arınç, “O günlerde yapılan haksızlıkların, organize şekilde söylenen ağır kırıcı sözlerin bir kul hakkı oluşturduğuna inanıyorum. Bu hak, ancak samimi bir özürle temizlenir. Eğer bir özür dilenirse, hakkımı helal ederim; aksi halde bu hakkı öbür dünyaya da götürürüm” dedi.
“Bahçeli beş yıl sonra benim durduğum noktaya geldi”
Arınç, açıklamasında doğrudan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye de eleştiriler yöneltti. Geçmişte yaptığı açıklamaların ardından uğradığı tepkileri hatırlatan Arınç, “Kasım 2020’de Habertürk ekranlarında Selahattin Demirtaş ve Osman Kavala’nın yargı süreçleri hakkında konuşmuştum. ‘Tutukluluk cezaya dönüşmemelidir, her iki isim de tahliye edilmelidir’ demiştim. Bu sözleri, hukukun üstünlüğüne inanan bir siyasetçinin sorumluluğu içinde söyledim” ifadelerini kullandı.
Arınç, o açıklamasının ardından maruz kaldığı eleştirilere değinerek, “O dönemde bana terörist, hain diyenler oldu. Bu saldırılar sadece şahsıma değil, vicdanına ve adalet duygusuna sahip herkese yönelmişti” dedi.
MHP lideri Bahçeli’nin son dönemdeki sözlerine atıfta bulunan Arınç, “Sayın Bahçeli’nin ‘yargı kararlarına uyulmalıdır’ şeklindeki beyanı elbette kıymetlidir. Ancak bu, geçmişte şahsıma yöneltilen hakaret dolu ifadelerin üzerini örtemez. Bugün geldiği nokta, beş yıl önce benim durduğum noktadır” diye konuştu.
“O gün bana iftira atıldı, bugün adaletin gereği yerine getirilmeli”
Arınç, açıklamasında geçmişte yaşananlara da değinerek, “O günlerde en tepeden en aşağıya kadar organize bir şekilde hakaret dolu cümlelerle beni hedef aldılar. İtibarsızlaştırıldım, bazı çevrelerde nefret objesi haline getirildim” dedi.
Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu üyeliğinden istifa kararına da değinen Arınç, “O günlerde yaşananlardan dolayı istifa ettim. Çünkü ben inandığım doğruları savunmakla görevliydim. Bugün, aradan beş yıl geçtikten sonra aynı sözleri, o dönemde bana en sert eleştirileri yönelten Sayın Bahçeli’nin ağzından duymak beni şaşırtmadı ama düşündürdü” ifadelerini kullandı.
Adaletin gecikmemesi gerektiğini belirten Arınç, “Ben yıllardır Anayasa Mahkemesi ve AİHM kararlarının mutlaka uygulanması gerektiğini söylüyorum. Bu bizim anayasal yükümlülüğümüzdür. Sayın Bahçeli’nin de bugün bu noktaya gelmiş olmasını memnuniyetle karşılıyorum. Ancak bu, geçmişte yaşanan haksızlıkları unutturamaz” dedi.
“Adaletin terazisi şaşmaz, yeter ki elimizle eğip bükmeyelim”
Açıklamasının sonunda, siyasette özür ve yüzleşme çağrısında bulunan Arınç, “Hiçbir siyasi hesap bir kul hakkının üzerini örtemez. Bugün yaşanan gelişmeler, hakikatin er geç ortaya çıkacağını bir kez daha göstermiştir” dedi.
Arınç, sözlerini adalet ve vicdan vurgusuyla tamamladı:
“Adaletin terazisi şaşmaz, yeter ki elimizle eğip bükmeyelim. İnandığım doğruları savunmaktan hiçbir zaman vazgeçmedim. Vicdanın sesi susarsa, adaletin de sesi kısılır” ifadelerini kullandı.