GENEL

Bütün gözler yarına çevrildi! Mahkemenin CHP kararı ne olacak?

Türkiye, Cumhuriyet Halk Partisi hakkındaki kararı bekliyor. Mahkemeden mutlak butlan kararının çıkıp çıkmayacağı merak konusu. Profesör Doktor Ersan Şen, hukuki süreci değerlendirdi.

Abone Ol

Süreçle ilgili hukuki değerlendirmelerde bulunan Prof. Dr. Ersan Şen, “CHP kurultay davasında karar çıkmayabilir” diyerek önemli açıklamalarda bulundu.

"AYNI KARAR ÇIKMASI ZORUNLU DEĞİL"
İşte Profesör Doktor Ersan Şen’in Mynet için yaptığı değerlendirme…
“CHP kurultay davasında karar çıkmayabilir. İstanbul 45. Asliye Hukuk Mahkemesi tedbir kararı verdi diye, Ankara 42. Asliye Hukuk Mahkemesi de aynı yönde karar vermek zorunda değil. Ankara 42. Asliye Hukuk Mahkemesi daha önce, ceza mahkemeleri arasında yaşanan görev sorunu gerekçe göstermişti.

"İSTANBUL'DAKİ DAVAYA ÇOK BENZİYOR"
Ankara’da görülecek kurultay davası içeriği itibarıyla İstanbul’a çok benziyor, ama kesin hükümsüzlüğün veya mutlak butlanın somut olayda yasal karşılığı bulunmalı, burada bunu görmek mümkün değil. Ancak Mahkeme; haksız oy temini suretiyle demokrasi ve eşitlik esaslarının ihlal edildiğini gerekçe gösterip, bu konuda yasal düzenleme olmasa da Özel Hukukta hakimin kanun boşluğu doldurması mümkün olduğundan, Türk Medeni Kanunu m.1 uyarınca kanun boşluğu var diyerek, tedbir kararı veya tedbirli nihai karar da verebilir.

“KANUNDA DEĞİŞİKLİĞE GİDİLMELİ”
YSK siyasi partilerin seçimlerinde yegane söz sahibi değil, o da 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu ile 298 sayılı Seçim Kanununun farklılığından kaynaklanıyor, esasında 2820 sayılı Kanunda değişikliğe gidilmeli, siyasi partilerin seçimlerinde yaşanan yetki ve denetim karmaşası sonlandırılmalı.


"SEÇİM YARGISI TEK SÖZ SAHİBİ DEĞİL"
Mevcut durumda siyasi parti seçimlerinde seçim yargısı tek söz sahibi değil, evet 2820 sayılı Kanunda 21. madde var, ama m.121/1 de var. Bu nedenle; adli yargı kolunun medeni muhakeme bölümü de görevli ve yetkili gözüküyor, yasa değişikliğine gitmeden bu sorun çözülmez.

Sulh hukuk, asliye hukuk ve ceza mahkemelerinin; siyasi parti seçimlerine karışamayacağını, yani siyasi partilerin kongrelerinde alınan kararların hukukilik denetimini yapamayacağını söyleyen görüş kısmen hatalı, çünkü Anayasa madde 79 kapsamına giren seçimler arasında siyasi partilerin seçimleri sayılmamış. Asıl sorun da buradan kaynaklanıyor. Seçim yargısının siyasi partilerin seçimlerinde yetkisi var, ama genel, Cumhurbaşkanı ve mahalli idareler seçimlerinde olduğu gibi mutlak değil. Genel mahkemelerin denetim yetkisi devam eder.

"OTOBÜSTEN İNİP ÇARŞIDA, SOKAKTA, PAZARDA İNSANLARI DİNLEMELİ"
Bu süreç daha devam eder, ama sayın Özel’in gündemine bakmak lazım. Sadece Silivri ziyaretleri, sayın Erdoğan’ı demeçlerine anında cevaba dayalı politika anlayışı, otobüs üstü konuşmalar, CHP’nin adaletsiz gelir dağılımına rağmen puanını artıramamasının nedeni. CHP’nin bu üçlü tekrarı kırıp ekip ruhuna sahip olması lazım, artık otobüsten inip, çarşıda, sokakta, pazarda insanları, özellikle de kadınları ve gençleri dinlemesi lazım. Kısacası, CHP’nin ülke gündemini belirleyecek bir öyküsü olması gerek.


“EKİP RUHU YAKALANMAMIŞ”
Ekip çok önemli, bazıları seni yolda bırakıp gidiyorsa, demek ki ekip ruhu sağlanmamış.

“ARTIK TEŞKİLATLA İLGİLENMELİ”
Sayın Özel’in en büyük sorunu teşkilat hakimiyeti. Üyelerin gidiyor, haberin en son oluyorsa, demek ki sadece otobüsün üstünde ve Silivri gündeminde kalmışsın. Artık çıkıp teşkilatla ilgilenmek, belediyelerde hizmet yapılıyor mu ona bakmak lazım.