Cerattepe ve düşündürdükleri

Abone Ol


Doğa olmadan insanın yaşamını idame ettirmesi mümkün değildir. Doğada bir ekolojik denge sözkonusudur. Tüm canlı cansız varlıklar ve canlı varlıkların en gelişmişi olarak insan, Çevre dediğimiz yaşam ortamında hayatını idame ettirir. Örneğin kuşlar için, sincaplar için, ipek böcekleri için daha burada adını sayamayacağımız pek çok canlı için yaşam ortamı; ağaçlar ve ormanlık alanlardır. Peki Cerattepe’de biz; "Maden çalışmaları için teleferik sistemi dahil 3 bin 500 ağaç keser ve ama ben bunun üç katı kadar ağacı maden faaliyetinin sona ermesinin ardından dikeceğim!" Dersek ne olur? Bu işin bilimini yapmış bir kişi olarak, orada doğal habitat yani canlı ve cansızların doğal yaşam alanı yok olur! Parçalanır; yeni ortama adapte olabilen güçlü türler kalır, adapte olamayanlar ise ölür, yok olur veya göç eder! Maden bitince ben aynı oranda ağaç dikeceğim demek, şu anki ile eşdeğer yaşam alanı yaratmak değildir! Bir kere heyelanı önlemek için 3-5 metre toprağın sıyrılacağı söyleniyor. Bu toprağın içinde yaşayan mikroorganizmaların, solucanların bile bir görevi ve ekolojik denge ile yaşam zincirine bir katkısı mevcut! Bunların yaşam alanlarını tahrip edip yok olmalarına neden oluyoruz! Kestiğiniz ağaç türlerinin aynısını aynı yere dikmeniz, kenara aldığınız toprağı aynı şekilde muhafaza edip yıllar sonra aynı yere sermeniz mümkün olacak mı? Diyelim ki oldu! Siz 3500 belki daha fazla ağacı keserek zaten o bölgenin ikliminden yağış ve nem rejimine, topoğrafyasına, jeomorfolojik yapısına kadar her şeyi değiştirmiş oluyorsunuz! Yani tamamen bölgenin ekosisteminin değişmesine neden oluyorsunuz.

Gelin bu defa da milletin, bölge halkının sesine kulak verelim. Orada yaşayan onlar, oraları birçoğunun ata toprağı! Millet olmadan da bir devletin varlığından sözetmek mümkün değildir!Devlet milletine hizmet için vardır. Milleti için en iyi, en doğru olanı yapmakla yükümlüdür.