GENEL

Diyanet’ten yılın son Cuma hutbesi: Yılbaşı kutlamaları, içki ve şans oyunlarına sert uyarı

Yılın son Cuma hutbesinde, Diyanet İşleri Başkanlığı yılbaşı kutlamalarına yönelik sert ifadeler kullandı. Hutbede, yılbaşı süslemeleri, alkol tüketimi ve kumar ile şans oyunları, inanç ve kültürle bağdaşmayan alışkanlıklar olarak tanımlandı; kimlik ve değerler vurgusu öne çıktı.

Abone Ol

Yeni yıla günler kala, Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından hazırlanan ve 81 ildeki camilerde okutulan yılın son Cuma hutbesi, yılbaşı kutlamalarına yönelik ifadeleriyle dikkat çekti. Hutbede, yılbaşı kapsamında yapılan kutlamaların değerlerimizle, kimliğimizle, inancımız ve kültürümüzle bağdaşmadığı savunuldu.

Metinde, yılbaşı eğlencelerinin toplumda ahlaki aşınmaya yol açtığı ileri sürülürken, bu tür etkinliklerin “hayatın zayi edilmesine” neden olduğu vurgulandı. Özellikle takvim değişiminin, bir muhasebe ve sorumluluk zamanı olması gerektiği belirtilerek, eğlence odaklı yaklaşımlara eleştirel bir dil kullanıldı.

Yılbaşı süsleri, alkol ve kumar...

Hutbenin öne çıkan bölümlerinden birinde, evlerin, iş yerlerinin ve sokakların yılbaşı temalı süslerle donatılması hedef alındı. Bu tür sembollerin dinde ve kültürde yeri olmadığı ifade edilirken, yeni yıl sürecinin farklı bir kimlik ve kültür dayatmasına dönüştürülmemesi gerektiği savunuldu.

Aynı bölümde alkollü içki tüketimi ve kumar, piyango ile şans oyunları da açıkça eleştirildi. Hutbede, alkolün bedene ve ruha zarar verdiği belirtilirken, emek içermeyen kazanç yollarının toplumsal ve ahlaki sorunlara yol açtığı dile getirildi. Yılbaşı gecesinin bu tür alışkanlıklarla anılmasının doğru olmadığı vurgulandı.

“Kimliksiz nesiller oluşturulmak isteniyor”

Hutbede kullanılan dil, yalnızca bireysel davranışlara değil, toplumsal dönüşümlere dair uyarılar da içerdi. Yabancı kültürlerin etkisiyle kimliğinden uzaklaşan toplumların tarih sahnesinden silindiği hatırlatıldı. Günümüzde insanlığın ciddi bir ahlaki yozlaşma ile karşı karşıya olduğu belirtilirken, sınırsız eğlence anlayışının insanın fıtratını bozmayı hedeflediği savunuldu.

Metinde, mutluluğun tüketim ve harcama üzerinden tanımlandığı bir algının üretildiği ifade edilerek, bunun sonucunda özünden ve kültüründen kopuk nesiller yetiştirilmeye çalışıldığı vurgulandı. Hutbe, Peygamber Efendimiz’in “Kişinin iyi Müslüman olduğunun işaretlerinden biri de faydasız söz ve lüzumsuz işleri terk etmesidir” hadisine atıfla sona erdi.