GENEL

Erdoğan şoke olacak!  Sivas'ta CHP'nin mitinginde meydan "Tayyip istifa" sloganıyla inledi!

Sivas'ta 'Millet İradesine sahip çıkıyor' mitinginde meydan hınca hınç doldu. CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Tayyip Erdoğan'ı istifaya çağıran vatandaşlara karşılık olarak, "Ey Erdoğan bu meydan kararını vermiş, gidiyorsunuz" dedi.

Abone Ol

İBB Başkanı ve Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu'nun tutuklanmasıyla CHP'nin tüm Türkiye'de yürüttüğü "Millet İradesine Sahip Çıkıyor mitinglerinin yeni adresi Sivas oldu. Sivas Cumhuriyet Meydan'ında toplanan on binlerce yurttaş, CHP'li belediyelere yönelik yürütülen operasyonlara tepki gösterdi. Mitingten önce geleneksel olarak Silivri'de tutuklu olan CHP'nin Cumhurbaşkanı Adayı Ekrem İmamoğlu'nun mesajı okundu.

İMAMOĞLU: “SİVAS KONGRESİ DELEGELERİ GİBİ DİYORUZ Kİ; ‘MİLLİ İRADEYE DAYANMAYAN BİR HÜKÜMETİN KEYFİ KARARLARINA MİLLETÇE BAŞ EĞMEDİK, BAŞ EĞMEYECEĞİZ’”
İmamoğlu, Doğan tarafından okunan mektubunda şunları söyledi: “Sevgili Sivaslılar; hanımefendiler, beyefendiler, sevgili çocuklar, gençler merhaba! Milli mücadelenin ve Cumhuriyetimizin öncü şehri; aşıklar, ozanlar ve yiğitler diyarı Sivas’a selam olsun. Sizleri sevgiyle, saygıyla selamlıyorum. Her birinizi hasretle kucaklıyorum. Sivas, bu büyük milletin hür ve bağımsız yaşama kararlılığını tüm dünyaya ilan ettiği şehirdir.

Bundan böyle bu topraklarda yalnızca milli iradenin hakim olacağı, burada ilan edildi. Milli iradeye dayanmayan herhangi bir hükümetin keyfi kararlarına, milletçe baş eğilmeyeceği burada ilan edildi. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ve onunla aynı yolda yürüyenlerin, Eylül 1919’da Sivas’ta ortaya koyduğu ilkeler, bugün de geçerlidir, bugün de değerlidir. Biz de bugün, tıpkı Sivas Kongresi delegeleri gibi, diyoruz ki; ‘Milli iradeye dayanmayan bir hükümetin keyfi kararlarına milletçe baş eğmedik, baş eğmeyeceğiz’”

“KENDİSİNE GELİNCE HUKUK VE DEMOKRASİYE SIĞINMAK, RAKİBİ İÇİN İSE HUKUKU VE DEMOKRASİYİ ASKIYA ALMAK DARBECİLİĞİN TA KENDİSİDİR”
“Seçim sandığından çıkan millet iradesini, keyfi kararlarla geçersiz kılmaya, değiştirmeye yönelik her girişim, kimden ve nasıl gelirse gelsin, darbeciliktir. Milyonlarca vatandaşımızın oyuyla işbaşına gelmiş belediye başkanlarını, siyasetin emrine girmiş bir avuç yargı mensubu aracılığıyla tutuklatmak, darbeciliğin ta kendisidir.

Kendisini 4 defa yenmiş ve 5’inci kere yenmek üzere milyonların oyuyla aday gösterilmiş olan rakibinin, 30 yıllık diplomasını hukuk dışı yollarla iptal ettirmek, darbeciliğin ta kendisidir. Cumhurbaşkanı Erdoğan, belediye başkanı iken, bugün bana yöneltilen suçlamaların aynılarıyla yargılandı ama bir gün bile tutuklanmadı. Çünkü, hukukun ve demokrasinin gereği budur. Kendisine gelince hukuk ve demokrasiye sığınmak, rakibi için ise hukuku ve demokrasiyi askıya almak darbeciliğin ta kendisidir.”

“İKTİDAR, MİLLİ İRADEYİ HİÇE SAYARAK, KENDİNİ MİLLETE ZORLA DAYATMA HEVESİNDE OLDUĞUNU AÇIKÇA ORTAYA KOYMUŞTUR”
“İktidar, serbest ve adil seçimlere izin vermeye niyeti olmadığını, milli iradeyi hiçe sayarak kendini millete zorla dayatma hevesinde olduğunu açıkça ortaya koymuştur. Milletimiz, bize karşı nasıl bir yargı kumpası kurulduğunu gördükçe, darbeciliğe karşı meydan meydan direndikçe, iktidar da ‘darbeci siyaset’ yöntemlerinden medet umar hale geldi.

Yargı kumpasına, tehdide, şantaja, rehin almaya dayalı darbeci siyasetle bizi esir alabileceklerini sanıyorlar. Bizi değil, ancak şeref ve haysiyetini, vatan ve millet sevgisini yitirmiş zavallıları esir alabilirler. Sadece öylelerini kendi kuklaları haline getirebilirler. Biz tutuklu belediye başkanları ve yöneticileri; gücümüzü, cesaretimizi haklılığımızdan ve milletimizden alıyoruz. Bizi sandıkta yenemediniz, yenemeyeceksiniz. Bizi darbe yöntemleriyle esir alamadınız, alamayacaksınız.”

“İNAN GÜNEY’İ DE ESİR ALAMAYACAKSINIZ”
“Beyoğlu Belediye Başkanımız, Sivas’ın has ve yiğit evladı İnan Güney’i de esir alamayacaksınız. Hepimiz alnımız ak, başımız dik çıkacağız o zindanlardan ve millet, bu yaptıklarınızın cezasını size sandıkta ödetecek. Millet büyüktür. Kendini dev aynasında görenleri, siyaseti mertçe yapmayanları, hukuk tanımayanları kulağından tuttuğu gibi sandığa gömer. Yine öyle olacak.

Bir avuç insanın iktidarına karşı, milletin iktidarını kuracağız. Bu cennet vatanda, geçim derdi çekmeden, gelecekten endişe etmeden, hep birlikte, kardeşçe yaşayacağız. Yalnızca birileri için değil, herkes için, her yerde adaleti ve hürriyeti sağlayacağız. Hiçbir güç, bizi yolumuzdan döndüremedi, döndüremeyecek. Tıpkı sizler gibi, benim de inancım, cesaretim, umudum sonsuz. Bir avuç insan kaybedecek, millet kazanacak. Her şey çok güzel olacak. Ekrem İmamoğlu. Silivri Zindanı.”

Özgür Özel Cumhuriyet Meydanı'nda açıklamalarda bulunuyor. CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Sivas'ta partisinin düzenlediği ''Millet İradesine Sahip Çıkıyor'' mitinginde vatandaşlara hitap etti. "Bir kimse kimseye kötülük etmez, ilim hakikattir, yollar Sivas'ta. Alevisi, Sünnisi, Kürdü kin gütmez, ayrım yapmayan kullar Sivas'ta. Bozkırdan yapılmış bağ bahçesi, ilim kazanında döner kepçesi, öfkedir lisanı, candır lehçesi. Baldan daha tatlı diller Sivas'ta. Kızılırmak'tan İç Anadolu'ya, Yeşilırmak'tan Karadeniz'e, Karasu'dan Doğu Anadolu'ya, Hititlerden Cumhuriyet'e uzanan tarihin beşiği Sivas'tayız. Hepiniz hoş geldiniz, hepinizi saygıyla selamlıyorum" sözleriyle mitinge gelen Sivaslıları selamlayan CHP Lideri Özel, şöyle konuştu:

"Sivas'a hemen her yıl bir kez, iki kez geliyoruz. Sivas'ta mitinglere geliyoruz. Bu meydanda tüm siyasi partilerin yaptıkları mitingleri biliyoruz ve Sivas'ta bir ölçü var, bir sınır var. Oradaki çeşmeyi görüyoruz, eğer çeşmeye kadar varırsa, meydanda kalabalık, o parti geliyor demektir. Bugün Sivas'ta çeşmeyi ikiye katladınız, tarih yazıyorsunuz. 4 Eylül 1919'da Türkiye Cumhuriyeti'nin kaderinin yazıldığı yerdeyiz.

Mandacıların karşısına dimdik geçenlerin ve tam bağımsız Türkiye diyenlerin, Mustafa Kemal Paşa ile birlikte esarete itiraz edenlerin, mandayı reddedenlerin, 'Boyun eğeceksin' diyenlere bir büyük mücadeleyi nasıl başlatacağını haykıranların şehrindeyiz. Yiğidoların şehrindeyiz. Hepiniz hoş geldiniz. Sivas Kongresi, Anadolu'da mücadele eden tüm yapıları Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyetleri diye bir çatının altında topladı.

Sonra bu çatı, Cumhuriyet Halk Fırkası'na dönüştü. Sivas'ın, Türkiye Cumhuriyeti'nin, Millî Mücadele'nin fitilinin ateşlendiği, Türkiye Cumhuriyeti'nin temellerinin atıldığı bu güzel şehir, aynı zamanda Cumhuriyet Halk Partisi'nin de kurulduğu şehirdir. Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Nutuk'ta Sivas'ı, Sivas Kongresi'ni Cumhuriyet Halk Partisi'nin ilk kongresi kabul etmiştir. Bunun için doğduğumuz yerdeyiz, büyüdüğümüz yerdeyiz. Sizinle birlikte tarih yazdık, tarihi tekrar yazmaya devam edeceğiz.

"SİVAS BELEDİYESİ'Nİ ALMAK İÇİN KARARLIYIZ, AZİMLİYİZ"
Biz Sivas'ta çok partili sistemde 15 kez belediye başkanlığı seçimlerine girdik. Bu seçimlerde 6 kez Sivas'ı yönettik. Maalesef 1977 sonrası Sivas'ta parlak sonuçlar alamadık. Maalesef yüzde 4 aldığımız da oldu, yüzde 8 aldığımız da. Ama asla Sivas'a küsmedik, artık Sivas bize oy vermiyor demedik, kusuru kendimizde aradık. Bir büyük mücadeleyi hep beraber verdik.

Sizi duyduk, sizi dinledik ve sizinle birlikte bugünlere geldik. Yarınların umudunu görüyorum bu meydanda. Cumhuriyet Halk Partisi'nin iktidarını görüyorum bu meydanda. Divriği ve Deli İlyas'ta verilen emanet başımızın üzeridir. Bundan sonra ilk seçimlerde Sivas'ta Cumhuriyet Halk Partisi'ni birinci parti yapmak için, Türkiye'de iktidar yapmak için, ilk yerel seçimlerde Sivas Belediyesi'ni almak için kararlıyız, azimliyiz. Sizin yanınızdayız, sizinle birlikteyiz. Çevre illerde 6. Bölge teşviki varken, Sivas'ta yok.

Hastaneler yetersiz, millet Ankara'ya, Kayseri'ye tedavi olmaya gidiyor. Hızlı treni yıllarca söz verip yapmadılar, nihayet bitti. 1 saat 50 dakika dedikleri yolu 3,5 saatte gidiyor tren. 15 senede bitirebildikleri treni şimdi de olması gerektiği gibi işletemiyorlar.

Geminbeli Tüneli 12 yıldır bekliyor, Kızıldağ Geçidi 11 yıldır bekliyor. Bugün kendim bizzat gördüm. Bir taraftan Divriği'ye gittim, bir taraftan diğer yoldan döndüm. Yüzlerce köyün arasından geçtik. Cep telefonlarının çekmediği, internetin çalışmadığı köyler var hâlâ Sivas'ta.

"CHP İKTİDARINDA SİVAS, GERİDE BIRAKILMIŞLIĞINI TELAFİ EDECEK"
Buradan Sivaslıların huzurunda şunu ifade ediyorum: 4-9 Eylül arası Cumhuriyet Halk Partisi, bütün Türkiye'den topladığı verilerle, örgütlerinin yapmış olduğu danışma kurullarının raporlarıyla, şehirlerin sanayi, ticaret odalarının, esnaf odalarının, üniversitelerin raporlarıyla, akademisyenlerin çalışmalarıyla, partinin görevlendirdiği arkadaşlarımızın il raporlarıyla bir Cumhuriyet Halk Partisi program kurultayını gerçekleştirecek. Kuruluş haftamızda, Sivas Kongresi'nin 4 Eylül'ünden alıp, İzmir'de düşmanı denize döktüğümüz 9 Eylül'e; partimizi kurduğumuz 9 Eylül'e, 2 kez Cumhuriyet Halk Partisi'ni açtığımız 9 Eylül'e atfen, 4-9 Eylül arası parti iktidara gelince sorunları nasıl görüyor, çözümlerini ne öneriyor, Sivas'ın sorunlarını nasıl çözecek,

Türkiye'nin sorunlarını nasıl çözecek, yüzleri nasıl güldürecek, şehirleri nasıl kalkındıracak, bunların hepsinin çalışmalarını tamamladık. Artık yazma ve ilan etme aşamasına geldik. Buradan bu kente, partimizi borçlu olduğumuz bu kente, Cumhuriyeti borçlu olduğumuz bu kente söz veriyorum: Partinin Genel Başkanı olarak, Cumhuriyet Halk Partisi iktidarında Sivas, geride bırakılmışlığını telafi edecek. Sivas kalkınacak, Sivas güçlenecek, Sivas zenginleşecek. Sivas'ı ayağa kaldıracağız, Sivas'ı hak ettiği yere geri getireceğiz.

"SİVAS'I AYAĞA KALDIRACAĞIZ"
Hazır televizyonlar yayındayken, tüm gözler Sivas'tayken, kulaklar bu meydandayken birazcık Sivas'ın dertlerinden konuşalım. Cumhuriyet, Sivas'a büyük yatırımlar yaptı. Sivas, gelişmişlikte Türkiye'de 8. sıradaydı. Adalet ve Kalkınma Partisi geldiğinden beri Sivas'tan oy aldı, destek aldı. Ama maalesef seçimde yüzünü döndüğü Sivas'a, seçimden sonra hep sırtını döndü. Sivas'ı çantada keklik bildiler, Sivas'tan kepçeyle aldılar, çay kaşığıyla verdiler ve en nihayetinde 8. sıradaki Sivas'ı 45. sıraya kadar gerilettiler. Bugün bu güzel kent, 23 yıl önce Adalet ve Kalkınma Partisi geldiğinde 755 bin olan nüfusu, 118 bin kayıpla 637 bine düştü. Türkiye 60 milyondan 85 milyona giderken, Türkiye 25 milyon kalabalıklaşırken, Sivas'ın 1 milyonu geçmesi beklenirken, büyükşehir olması gerekirken maalesef Sivas'ı 600 binlere doğru gerilettiler. Yurt dışında ya da başka illerde 7 milyon Sivaslı yaşıyor. Hepsi gözbebekleri memleketlerini özlüyor, sıla hasreti çekiyor, imkânı olduğunda koşup geliyor. Ancak işsizlik yüzünden, geçim sıkıntıları yüzünden, yatırım eksikliği yüzünden AK Parti'nin oy alırken yüzünü dönüp sonrasında sırtını döndüğü bir kenti küçültüyorlar, geriliyorlar. Sivas'ı ayağa kaldıracağız. Yabancıların 2 gün, yerlilerin bir gün kalıp terk ettiği bir şehir değil; turizmiyle, ticaretiyle, kentsel yaşamıyla hak ettiği günleri geri kazanacak bir Sivas için hep birlikte çalışacağız. Sivas'ın yüzde 30’u ekilebilir alan ama maalesef ekilemiyor. Üretim maliyetleri kat kat artarken ürünleriniz para etmiyor. Çiftçiye bu sene hem don vurdu, diğer taraftan da kuraklık vurdu. Doğal afetlerden kaynaklanan zararların karşılanmasında hâlen daha ayak sürüyorlar, oyalanıyorlar.

"BİR ÇİFTÇİNİN BİR YOL UĞRAŞIP 100 BİN LİRA ZARAR ETTİĞİ GÜNLERDEYİZ"
Ben 30 yaşlarında Hasan adında bir çiftçi kardeşimin genel merkezimize yaptığı başvuruyu önüme getirdiler. Diyor ki Hasan Koç. Hasan kardeşim burada çiftçilik yaparak geçinmek için memleketine gelmiş, 30 yaşlarında. Benim geleceğimi duymuş, genel merkeze başvurmuş. Diyor ki: 'Buğday ektim, arpa ektim, nohut ektim. Gübre, ilaç, mazot, işçilik için 752.000 lira 1 yılda para harcadım. Aldığım bütün ürünümü gittim, sattım. 655 bin lira para aldım. Tam 97 bin lira zarar ettim. Bir sene boyunca çalıştım, alın teri döktüm, 97 bin lira zarar ettim.' Buğdayın kilosu 12 lira, bir tek ekmek 15 lira. 1 kilo buğday satarak bir ekmek alınamayan günlerdeyiz. Bir çiftçinin bir yıl uğraşıp 100 bin lira zarar ettiği günlerdeyiz. Hasan’ın köyü Mağara Köy.

"CHP'NİN CUMHURBAŞKANI ADAYI, İMAMOĞLU'NDAN BAŞKASI DEĞİLDİR"
Mağara Köy, 300 haneden düşmüş 30 haneye. Çünkü maden şirketi tarım arazilerini yok ediyor. Kangal'da termik santral çiftçiyi bezdirdi. Zorunlu olan filtreyi takmıyor, santralden kül boşalıyor, köylüler nefes alamıyor. Bütün Türkiye'deki şap hastalığı sorunu, Sivas'ta da hayvancılığı vurdu. Hayvan pazarları 3 aydır, 4 aydır kapalı. Bir yandan et krizi geliyor, aşılar geç oldu, ayrıca etkisiz ve yetersiz. Büyük bir facia var ama kimse hayvancılıkla uğraşanların sesini duymuyor, derdini dinlemiyor, çare üretmiyor. Size, Sivas'a artık bu sonuncusu gibi, şikayet edince 'al ananı da git' diyen bir cumhurbaşkanı değil; birincisi gibi, 'Çiftçi milletin efendisidir' diyen bir cumhurbaşkanı lazım. Cumhuriyet Halk Partisi’nin cumhurbaşkanı adayı, birincisinin peşinden giden, birincisinin partisinden olan 'Çiftçi milletin efendisidir' deyip yine onu milletin efendisi yapacak olan Ekrem İmamoğlu’ndan başkası değildir.

"ERDOĞAN SİZİ SEVİYOR MU?"
İnşallah hep beraber partimizi iktidara taşıdığımızda, Sivas'ın çiftçisinin de, hayvancılıkla uğraşanının da emeklisinin de asgari ücretlisinin de sanayicisinin de öğrencisinin de esnafının da yüzünü güldüreceğiz. Cumhuriyet Halk Partisi, bu iktidar gibi Sivas'ı ve Türkiye'yi perişan edenler gibi, onlara sırtını dönen değil; onları duyan, dinleyen, anlayan ve çözüm üreten bir iktidarın sahibi olacak. Milletin iktidarının, halkın iktidarının sahibi olacak. Çünkü buradaki sorun: ülkede siyaset öncelik belirlemek için yapılır. Birilerinin önceliği başkaları, bizim önceliğimiz başkaları. Bu meydana sorayım: Recep Tayyip Erdoğan sizi seviyor mu?"

"CEP TELEFONLARININ ÇEKMEDİĞİ ÇEKMEDİĞİ KÖYLER VAR HALA DAHA SİVAS'TA"

Çevre illerde altıncı bölge teşviki varken Sivas'ta yok. Hastaneler yetersiz. Millet Ankara'ya, Kayseri'ye tedavi olmaya gidiyor. Hızlı treni yıllarca söz verip yapmadılar. Nihayet bitti. 1 saat 50 dakika dedikleri yolu 3 buçuk saatte gidiyor tren. 15 senede bitirebildikleri treni şimdi de olması gerektiği gibi işletemiyorlar. Gelinbelli Tüneli 12 yıldır bekliyor, Kızıldağ Geçidi 11 yıldır bekliyor. Bugün kendim bizzat gördüm. Bir taraftan Divriği'ye gittim, bir taraftan diğer yoldan döndüm. Yüzlerce köyün arasından geçtik. Cep telefonlarının çekmediği, internetin çalışmadığı köyler var hala daha Sivas'ta.

"RECEP TAYYİP ERDOĞAN FAKİRİ SEVMİYOR, ZENGİNİ SEVİYOR"

İnşallah hep beraber partimizi iktidara taşıdığımızda Sivas'ın çiftçisinin de, hayvancılıkla uğraşanın da, sanayicisinin de, emeklisinin de, asgari ücretlisinin de, öğrencisinin de, esnafının da yüzünü güldüreceğiz. Cumhuriyet Halk Partisi, bu iktidar gibi Sivas'ı ve Türkiye'yi perişan edenler gibi, onlara sırtını dönen değil, onları duyan, dinleyen, anlayan ve çözüm üreten bir iktidarın sahibi olacak. Milletin iktidarının, halkın iktidarının sahibi olacak. Çünkü buradaki sorun, ülkede siyaset öncelik belirlemek için yapılır. Birilerinin önceliği başkaları, bizim önceliğimiz başkaları. Bu meydana sorayım, Recep Tayyip Erdoğan sizi seviyor mu? Sevmiyor. Niye sevmiyor? Çünkü siz fakirsiniz kardeşim. Fakir. Recep Tayyip Erdoğan fakiri sevmiyor, zengini seviyor.

"AND OLSUN Kİ AK PARTİ'NİN İKTİDARI BİTİYOR. GİDİYORSUNUZ"

Artık memurlar fakirdir, asgari ücretliler fakirdir. 86 bin liranın altında maaş alan herkes fakirdir. Bizi bu hale bu iktidar getirdi ama o zengin firmaların vergi borçlarını bir gecede siler, yandaşlarına teşvikleri bir gecede imzalar verir.

Onun yanında beşli çeteler, onun yanında kırk haramiler var. Buradan, Sivas Meydanı'ndan Recep Tayyip Erdoğan'a sesleniyorum. Bu meydan, Sivas kararını vermiş. Kimin gideceği de belli, kimin geleceği de belli. And olsun ki AK Parti'nin iktidarı bitiyor. Gidiyorsunuz. Vatan evlatlarının dönemi kapanıyor, vatan evlatlarının dönemi başlıyor.

"İLK SEÇİMDE İKTİDARI DEĞİŞTİRME UMUDUNA, İMAMOĞLU'NA DARBE VAR"

Niye bu haldeyiz? Çünkü ne mahkemede adalet var ne gelir adaleti var. Ne sosyal adalet var. Sadece ve sadece varsa yoksa Türkiye'nin gelecekte, ilk seçimde iktidarı değiştirme umuduna darbe var. Türkiye'nin gelecekteki iktidarına darbe var. Türkiye'nin gelecek Cumhurbaşkanına, milletimiz takdir ederse Ekrem İmamoğlu'na darbe var. Bunun dışında bu iktidarın meşgul olduğu hiçbir şey yok. Tam 156 gün geçti. İddianame olmadan arkadaşlarımız hapiste. Suç belli değil. Yargılama yok, yargısız infaz var. Delil yok, ispat yok, iftira var, tehdit var.

"CESARETİ OLAN, YAZABİLİYORSA İDDİANAMEYİ YAZSIN. MAHKEMEYİ TRT'DEN YAYINLAYIN"

Ve bundan 156 gün önce Tayyip Erdoğan demişti ki, 'Göreceksiniz, bir ay içinde insan içine çıkamayacaklar, birbirlerinin gözünün içine bakamayacaklar'. Bu sözden 30 gün sonra değil, 156 gün sonra Sivas'tayım. Ve Sivaslıların gözünün içine bakıyorum. Bütün Türkiye'nin gözünün içine bakıyorum ve diyorum ki Ekrem İmamoğlu masumdur. Arkadaşlarımız masumdur. Atılanlar iftiradır. Cesareti olan, yazabiliyorsa iddianameyi yazsın. Mahkemeyi TRT'den yayınlayın. Hodri meydan.

"İNAN GÜNEYİ AZİZ İHSAN AKTAŞ DENEN İFTİRACININ İFTİRALARIYLA ONU BEYOĞLU'NDAN KOPARDILAR"

Bugün Beyoğlu Belediyesi'nde başkan vekili seçimi vardı. Çünkü Sivas'ın evladı, dedesi Beyoğlu Belediyesi'nde süpürge işçisi, babası Beyoğlu Belediyesi'nde şoför, kendisi Beyoğlu Belediyesi'nin garajında büyümüş, sizin evladınız, bizim evladımız, partinin gençlik kollarından gelen, Beyoğlu İlçe Başkanlığı yapmış, Beyoğlu Belediye Başkanımız İnan kardeşimiz, İnan evladımızı aldılar.

Maalesef İnan'ı, Beyoğlu'ndaki yaptığı bir icraatla değil, yıllar önce Beşiktaş Belediyesi'nin bir iştirakinde yönetim kurulunda diye, Aziz İhsan Aktaş denen iftiracının iftiralarıyla onu Beyoğlu'ndan kopardılar. Amaçları 16'ya 14, Beyoğlu Belediyesi'nde bir belediye meclis üyemizi kandırıp Beyoğlu'nu, sandıkla alamadıkları Beyoğlu'nu oyunla, hileyle, rüşvetle almaya kalktılar. Bunun için bugün Özgür Çelik, Nuri Aslan oradaydılar. Biraz önce seçim sonuçlandı. Hilebazlar avcunu yaladılar. Avcunu yaladılar.

Aydın'ı hileyle, desiseyle, şantajla alanlar, alamadıkları yere, milletin vermediği belediyeye hileyle çökmeye çalışanlar, bugün Beyoğlu Belediyesi'ndeki her birisi canımızın içi, aslan gibi dürüst, namuslu belediye meclis üyelerimizin iradesine çarptılar. Beyoğlu da bizimdir, İstanbul da bizimdir. Buradan hem Avcılar Belediye Başkanımız, çok değerli kardeşim Utku Cener Çaykara'ya hem de Beyoğlu Belediye Başkanımız İnan Güney'e, Sivas Meydanı'ndan güçlü bir dayanışma alkışı alalım.

"DEMEK Kİ BUGÜNE KADAR İSRAİL'E SİLAH, MÜHİMMAT GİDİYORDU"

Gazze'de katliam var ve maalesef bu katliamlara sessiz kalan, İsrail'le ticareti sürdüren, tüm uyarılara rağmen bunu yapmayan, bazen bunu yasaklayacak anlaşmaya imza atmayan, yakalanınca yalan atan, suç üstü yakalanan bir iktidar var.

Gazze'yi boşaltacağız diyorlar, tık yok. Oraya otel yapacağız, kumarhane yapacağız, tık yok. Filistinlileri başka ülkelere süreceğiz, tık yok. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, varsa yoksa TikTok, TikTok çekiyor.

Diğer taraftan Erdoğan, Trump'a ağzını açmıyor. Daha dün, dün deniz ticaretiyle uğraşan firmalara sözlü konuşuyorlar. Yazı yazmaya korkuyorlar, İsrail'in eline geçer, Amerika'nın eline geçer diye. Daha yeni, söyledikleri şu, İsrail'e giden gemilerde patlayıcı olmayacak, silah, mühimmat gitmeyecek. Demek ki bugüne kadar gidiyordu ya da silah, mühimmat yoksa halen daha gidecek. Halen daha İsrail'le ticareti kesemeyen, İsrail'e sesini yükseltemeyen bir iktidar var.

Biz, bugün Divriği'den tüm Türkiye'ye duyurduk. Biz Türkiye Büyük Millet Meclisi'ni önümüzdeki hafta Filistin'e sahip çıkmak için, İsrail'e hesap sormak için nasıl mücadele edileceğini kararlaştırmak için Türkiye Büyük Millet Meclisi'ni olağanüstü toplantıya çağırıyoruz."

"Sivas'a hemen her yıl bir kez, iki kez geliyoruz. Sivas'ta mitinglere geliyoruz. Bu meydanda tüm siyasi partilerin yaptıkları mitingleri biliyoruz ve Sivas'ta bir ölçü var, bir sınır var. Oradaki çeşmeyi görüyoruz. Eğer çeşmeye kadar varırsa meydandaki kalabalık, o parti geliyor demektir. Bugün Sivas'ta çeşmeyi ikiye katladınız. Tarih yazıyorsunuz.

"SİVAS'I ÇANTADA KEKLİK BİLDİLER"

Cumhuriyet, Sivas'a büyük yatırımlar yaptı. Sivas, gelişmişlikte Türkiye'de sekizinci sıradaydı. Adalet ve Kalkınma Partisi geldiğinden beri Sivas'tan oy aldı, destek aldı ama maalesef seçimde yüzünü döndüğü Sivas'a seçimden sonra hep sırtını döndü. Sivas'ı çantada keklik bildiler. Sivas'tan kepçeyle aldılar, çay kaşığıyla verdiler ve en nihayetinde sekizinci sıradaki Sivas'ı 45. sıraya kadar gerilettiler.

"YURT DIŞINDA YA DA BAŞKA İLLERDE 7 MİLYON SİVASLI YAŞIYOR"

Bugün bu güzel kent, 23 yıl önce Adalet ve Kalkınma Partisi geldiğinde 755 bin olan nüfusu 118 bin kayıpla 637 bine düştü. Türkiye 60 milyondan 85 milyona giderken, Türkiye 25 milyon kalabalıklaşırken Sivas'ın 1 milyonu geçmesi beklenirken, büyükşehir olması gerekirken maalesef Sivas'ı 600 binlere doğru gerilettiler. Yurt dışında ya da başka illerde 7 milyon Sivaslı yaşıyor. Hepsi göz bebekleri memleketlerini özlüyor, sıla hasreti çekiyor, imkan olduğunda koşup geliyor. Ancak işsizlik yüzünden, geçim sıkıntıları yüzünden, yatırım eksikliği yüzünden AK Parti'nin oy alırken yüzünü dönüp sonrasında sırtını döndüğü bu kenti küçültüyorlar, geriletiyorlar.