Konut piyasasında sular durulmazken, milyonlarca ev sahibinin gözü kulağı vergi düzenlemelerine çevrildi. Özellikle Meclis'in açılmasıyla birlikte gündeme geleceği söylenen "Vergide Adalet ve Reform Paketi" kapsamında, birden fazla konutu olan mülk sahiplerine yönelik katlamalı emlak vergisi uygulanacağı yönündeki iddialar, piyasada büyük bir tedirginliğe yol açtı. Mevcut sistemde, bir kişinin kaç evi olursa olsun, her bir mülk için belirlenen rayiç bedel üzerinden standart oranda vergi ödeniyor. Ancak yeni düzenleme iddiası, ikinci ve sonraki evler için bu vergi oranının katlanarak artırılacağı beklentisini doğurdu. Bu durum, özellikle yatırım amaçlı konut alan veya ailesi için birden fazla mülkü bulunan vatandaşlar arasında "servet vergisi mi geliyor?" endişesini tetikledi.
Kaynaklar net bir dille yalanladı
Kamuoyunda hızla yayılan ve büyük bir bilgi kirliliğine neden olan bu iddialara yanıt, ekonomi yönetimine yakın kaynaklardan geldi. Yetkililer, birden fazla evi olanlara yönelik herhangi bir ek veya katlamalı vergi çalışmasının kesinlikle gündemlerinde olmadığını vurguladı. Yapılan açıklamada, "Birden fazla evi olanlara ilişkin herhangi ek vergi çalışması olmadığı, haberlerin gerçeği yansıtmadığı, katlamalı emlak vergisi gibi bir düzenleme yapılmadığı, Meclis'e sunulması beklenen pakete ilişkin çalışma bulunmadığı" net bir şekilde ifade edildi. Bu açıklama, mülk sahiplerinin yüreğine bir nebze de olsa su serpti. Kaynaklar, bu tür asılsız iddiaların piyasada gereksiz bir panik havası yarattığını ve vatandaşların resmi açıklamalar dışındaki bilgilere itibar etmemesi gerektiğini belirtti.
Hükümetin asıl gündemi fahiş artışları önlemek
Katlamalı vergi iddiaları asılsız çıksa da, bu durum hükümetin emlak vergisi sistemine yönelik bir çalışma yapmadığı anlamına gelmiyor. Aksine, hükümetin masasında, son yıllarda vatandaşın en büyük şikayetlerinden biri haline gelen emlak vergisi değerlerindeki fahiş artışları dizginleyecek yeni bir düzenleme bulunuyor. Mevcut sistemde, emlak vergisine esas olan arsa ve arazi metrekare birim değerleri, belediyelerin bünyesinde kurulan "takdir komisyonları" tarafından dört yılda bir belirleniyor. Ancak bu komisyonların son dönemde belirlediği değerlerde, piyasa gerçekleriyle uyuşmayan, bazı bölgelerde yüzde 1000'leri aşan artışlar yaşanması, büyük bir tepkiye neden olmuştu. Bu durum, vatandaşların emlak vergisi faturalarının bir anda katlanarak artmasına yol açmıştı.
NTV'nin haberine göre, hükümet tam da bu sorunu çözmek için harekete geçti. Hazırlanan yeni düzenleme ile emlak vergisi değerlerini belirleme yetkisinin, yapısı ve kararları sıkça eleştirilen bu takdir komisyonlarından alınması planlanıyor. Yetkinin komisyonlardan alınarak daha merkezi, şeffaf ve objektif kriterlere dayalı bir sisteme geçirilmesi hedefleniyor.
Yeni sistem nasıl olacak?
Yeni emlak vergisi düzenlemesinin detayları henüz netleşmemiş olsa da, temel amacın değerlemelerde bir standart oluşturmak ve fahiş artışların önüne geçmek olduğu belirtiliyor. Bu kapsamda, Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü'nün (TKGM) elindeki verilerin ve dijital değerleme haritalarının daha etkin kullanılması gündemde. Değerlemelerin, mülkün konumu, yaşı, fiziki özellikleri gibi somut verilere dayalı bir formülasyon ile yapılması ve böylece kişisel takdirlerin veya keyfi uygulamaların önüne geçilmesi amaçlanıyor.
Hükümet kaynakları, medyaya yansıyan yüksek vergi artış oranlarının bu yeni düzenleme ile düzeltileceğini ve vatandaşın mağdur olmayacağı, makul ve öngörülebilir bir emlak vergisi sistemi oluşturulacağını taahhüt ediyor. Bu yeni düzenlemeyi içeren yasa teklifinin, bu yıl bitmeden Meclis'e sunulması ve yasalaştırılması hedefleniyor. Bu nedenle, ev sahiplerinin gündeminde olması gereken asıl konu, katlamalı vergi söylentileri değil, mevcut vergi sisteminin nasıl daha adil ve öngörülebilir bir yapıya kavuşturulacağı olacak. Yeni sistemin, hem yerel yönetimlerin gelirlerini koruması hem de mülk sahipleri üzerinde aşırı bir vergi yükü oluşturmaması arasında hassas bir denge kurması bekleniyor.