CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, Türkiye’de halk sağlığını ilgilendiren kritik başlıklara ilişkin kapsamlı bir soru önergesi vererek Sağlık Bakanı Prof. Dr. Kemal Memişoğlu’na çok sayıda soru yöneltti. Gürer’in soruları, gıda güvenliği, pestisit ve aflatoksin kalıntıları, içme sularındaki kimyasal riskler, zoonotik hastalıklar, çevresel etkiler, kadro bekleyen sağlık çalışanları ve Niğde’deki eksik sağlık hizmetlerine kadar geniş bir yelpazeye yayıldı.
“Gıda zehirlenmeleri artıyor, zoonotik hastalıklar yaygınlaşıyor”
Gürer, son yıllarda toplumun günlük tükettiği gıdalarda ciddi risk olduğunu belirterek Bakanlığa şu soruları yöneltti:
Nişasta bazlı şurupların sağlık etkileri incelendi mi?
Pestisit ve aflatoksin kalıntılarının hastanelere yansıyan sonuçları nedir?
Ambalajlı sularda arsenik, klor, demir gibi maddeler için düzenli izleme var mı?
Bu alanda uzmanlaşmış kaç hekim görev yapıyor?
Gürer, artan sıcaklıklar, düzensiz üretim ve çevresel kirlilik nedeniyle gıda zehirlenmelerinin arttığını, hayvanlardan insanlara bulaşan zoonotik hastalıkların yaygınlaştığını hatırlatarak, “Sağlık Bakanlığı’nın bu alanlarda koordineli bir çalışması var mı, yoksa kurumlar birbirinden habersiz mi hareket ediyor?” diye sordu.
Ambalajlı su ve damacana denetimleri masada
Gürer, damacana suların kaç kez kullanıldığına dair kamuoyunun bilgilendirilmediğini belirterek:
“Radyasyon, güneş altında bekleme süresi dahil ambalajlı su denetimleri yapılmakta mı? Sorunlu markalar kamuoyuna açıklanacak mı?” sorularını yöneltti.
“Şap, şarbon, brusella… Veriler nerede?”
Zoonotik hastalıklara ilişkin veri eksikliğini de gündeme getiren Gürer, Tarım ve Orman Bakanlığı ile Sağlık Bakanlığı arasındaki koordinasyon eksikliğine dikkat çekti:
“2025 yılında kaç zoonotik vaka görüldü? Kaç zehirlenme, kaç ölüm yaşandı? GDO’lu yemlerle beslenen hayvanların insan sağlığına etkisi araştırıldı mı?”
Ayrıca, zoonotik yükün arttığını belirterek, veteriner hekimlerin hastanelerde görev alıp alamayacağını sordu.
Çevresel riskler: “Baz istasyonları ve enerji hatları izleniyor mu?”
Gürer, baz istasyonları ve yüksek voltaj hatlarının insan sağlığına etkilerinin bilimsel olarak takip edilip edilmediğini de gündeme taşıdı:
“Bu konuda toplumla paylaşılan bir veri var mı?”
“Suriyeliden katkı payı almıyorsunuz, emekliden neden alıyorsunuz?”
CHP’li Gürer, sağlık hizmetlerindeki eşitsizliklere dikkat çeken sert bir soruyu da önergesine ekledi:
“Suriyeliden ilaç katkı payı alınmazken emekliden alınmasının gerekçesi nedir? Bu adaletsizlik nasıl açıklanabilir?”
Niğde’de sağlık hizmetleri çöküyor: “Doktor yok, hastane yok, yatırım yok”
Gürer, memleketi Niğde’de yaşanan sağlık sorunlarını da ayrıntılarıyla sıraladı:
Onkoloji, nefroloji, endokrinoloji, göğüs hastalıkları, gastroenteroloji gibi kritik branşlarda hiç doktor olmadığı
Kemoterapi gören hastaların her gün başka illere gitmek zorunda bırakıldığı
Eski Bor Fizik Tedavi Hastanesi’nin yıkıldığı, yenisinin ise “sadece bir çukur olarak kaldığı”
İnşaatın durduğu ve yeni yer tartışmalarının sürdüğü
Kapatılan sağlık ocaklarının kaderine terk edildiği
Gürer, “Niğde’de halk ulaşılabilir sağlık hizmetine muhtaç. Yeni fizik tedavi hastanesi ne zaman yapılacak? Işın tedavi merkezi hangi tarihte hizmete girecek?” sorularını yöneltti.
“39 branşta atanamayan on binlerce mezun var”
Sağlıkta personel sorununa da değinen Gürer, hizmet alımıyla çalışan binlerce işçinin kadro beklediğini, sağlık sisteminin kritik alanlarında eleman açığının büyüdüğünü söyledi:
“Hastanelerde bilgi işlemden güvenliğe, görüntülemeden yemekhane çalışanlarına kadar hizmet alımındaki personel mağdur. 39 branşta yüz binlerce mezun iş bekliyor ama Bakanlık yeterli atama yapmıyor.”