Ünlü sanatçı Güllü’nün ölümüne ilişkin yürütülen soruşturmada dikkat çekici bir gelişme yaşandı. Sanatçının oğlu Tuğberk Yağız Gülter, Yalova Cumhuriyet Başsavcılığı’nda verdiği ifadede, ablası Tuğyan Ülkem Gülter hakkında çarpıcı iddialarda bulundu. Gülter’in ifadesinde kullandığı sözler, dosyanın seyrini değiştirecek nitelikte değerlendirilirken, soruşturma kamuoyunun da yakından takip ettiği bir noktaya geldi.
Olay gecesini anlattı
Tuğberk Yağız Gülter, ifadesinde olay gecesi İstanbul’da olduğunu belirtti. Gece saatlerinde ablası Tuğyan’ın kendisini aradığını, yoldayken komşularından annesinin öldüğünü öğrendiğini aktardı. Çınarcık’taki evde bulunan güvenlik kameralarını cep telefonundaki uygulama üzerinden izleyebildiğini söyleyen Gülter, kamera kartlarının teslim edilmesi konusunda emniyet birimleriyle iş birliği yaptığını ifade etti.
Evdeki kameralar ve ilk saatler
Annesinin evinde toplam beş aktif kamera bulunduğunu anlatan Gülter, olay sonrası hastaneye gittiğinde cep telefonunu yetkililere teslim ettiğini söyledi. Eve giriş sürecini de detaylı biçimde anlatan Gülter, şifreli kapı nedeniyle çilingir çağıramadığını, komşunun terasından camı kırarak eve girdiğini belirtti. Eve girdikten sonra kapıyı açtığını ve içeride başka kişilerin de bulunduğunu kaydetti.
“Ablamın çevresini sevmem”
İfadesinde aile içi ilişkilere de değinen Tuğberk Yağız Gülter, annesiyle ablası arasında sık sık tartışmalar yaşandığını ancak bunların fiziksel şiddete dönüşmediğini söyledi. Ablasının karakterine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Gülter, “Ablam kavgacıdır, eğlenceyi sever, çevresini de sevmem. Çok sık tartışırız” ifadelerini kullandı.
Evde bulunan eşyalar ve ziynet iddiası
Annesinin evinden herhangi bir ziynet eşyası almadığını vurgulayan Gülter, annesinin altınlarını her zaman kolunda taşıdığını söyledi. Evden yalnızca annesine ait evrakların bulunduğu bir sırt çantasını aldığını, bunun dışında para veya değerli eşya almadığını belirtti.
Ses kayıtlarıyla ilgili değerlendirme
Dosyada yer alan ses kayıtlarını internet üzerinden dinlediğini ifade eden Gülter, bazı seslerin annesine, bazılarının ise ablası Tuğyan ve Sultan Nur Ulu’ya ait olduğunu düşündüğünü söyledi. Ancak bazı bölümlerde net bir kanaate varamadığını da ekledi.
Annesinin camlardan ve yükseklikten çok korktuğunu anlatan Gülter, olay günü camın açık olmasının olağan bir durum olmadığını dile getirdi. Camın orada bulunmasının ancak zorunlu durumlarla ya da birinin annesini oraya götürmesiyle açıklanabileceğini ifade etti.
“Ablam Kervan için annemi öldürebilir”
İfadenin en çarpıcı bölümünde Tuğberk Yağız Gülter, ablasının sevgilisi Kervan Eminoğlu ile ilişkisine değindi. Ablasının ilişkilerinde gözü kara davrandığını söyleyen Gülter, şu sözleri kullandı:
“Vebal almak istemiyorum ama ablam, Kervan için annemi öldürebilir. Annem Kervan’dan nefret ediyordu. Ablam ilişkisi için her şeyi yapabilecek biridir.”
“Ablam çok yalan söyler” iddiası
Gülter, ablası Tuğyan’ın geçmişte uyuşturucu kullandığını, bu konuda annesinin çok mücadele ettiğini ileri sürdü. Ablasının beyanlarına güvenmediğini söyleyen Gülter, “Ablam çok yalan söyleyen biridir, 10 lafından 9’u yalandır” ifadeleriyle şüphelerini dile getirdi.
İfadesinin sonunda annesinin ölümüyle ilgili derin bir travma yaşadığını belirten Tuğberk Yağız Gülter, eğer ortada bir cinayet varsa, bunu yapan ya da planlayan herkesten şikayetçi olduğunu vurguladı. Ablasının tutuklanmasının ardından onunla ilk kez 18 Aralık’ta görüşeceğini de sözlerine ekledi.