Homeros’un Bornova’sında kitap kokuları

Abone Ol

Ülkemizin her yanında kitap sergilikleri, kitaplı buluşmalar, kitaplı günler yoğun biçimde sürüyor. Kitap adına elbette sevinilecek bir durum.

Ankara, Aydın, Bandırma, Samsun, Manisa, Mardin, Kuşadası, Karaman, Sorgun, Erzurum, Eskişehir, Diyarbakır, Merzifon, Edremit, Burhaniye, Isparta, Denizli, Çorlu, Antalya, Gaziantep, Kırşehir, Turgutlu, Osmaniye, Nevşehir, Kayseri, Bursa, Mersin, Hatay, Edirne, Afyon, Batman, Elazığ, Van… Ve daha niceleri.

İZKİTAP, Buca, Dikili, Çeşme, Bergama, Ödemiş, Bornova. İzmir’in ilçelerinde de kitaplı günlerle buluşmak bir ayrıcalık.

Kitap adına, okumak adına, yazmak adına ne güzel

Dünya Ozanı Homeros’un kenti Bornova’da 6. kez düzenlenen, 26 Eylül’de başlayıp 5 Ekim tarihine dek sürecek olan Bornova Kitap Günleri’ni anmamak olanaksız.

Büyükpark’ın ortasını çepeçevre saran sergiliklerde çok sayıda yayınevi kitaplarını okurlarla buluşturuyor. İmza etkinlikleri, söyleşiler, dinletilerle.

En güzeli okur yazar, şair buluşmaları. Görüşemediklerimiz, özlediklerimiz, sanal ortamda tanışıp da yüz yüze görüştüklerimiz. Bunlar da kazanımlarımız elbette.

***

Hemen bir ayraç açalım. İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Sevgili Dilek Gappi’nin beni de kapsayan o güzel sözlerine kulak verelim:

“İçimizi acıtan bir şey var. Niteliği yitiriyoruz. Gittikçe daralan alanda ne yazık ki yaşam niteliğimiz düşüyor!

Bunca sıkıntıya, yaşadığımızı bunca acılı olaylara karşın, bizim soluk almamız gerekiyor. İşte soluklanmamıza olanak sağlayanlardan biri de gazeteci, şair, yazar Oğuz abimizdir.

Ne zaman bunalsam, meslekte birçok sorun üst üste gelse, hemen gazetede Oğuz Abi’nin yazılarını açıyorum.

İnsanların yürekten değer verdiği, doğayı çok önemsediği, birbirini gerçekten içtenlikle sevdiği, bunu da edebiyatla, şiirle bütünleştirdiği, taçlandırdığı insanların sayısı da giderek azalıyor.

Gazetecilik, aslında öyle bir meslek ki olağan koşullarda bilgi temelli, sanat temelli de olması gereken saygın, seçkin bir meslek.

Bu mesleği bunca yaşına karşın inançla, üretkenlikle, özenle, sevgiyle, dirençle, genç düşünceyle yürüten, sürdüren meslektaşlarımızdan biri olan Oğuz Abimle kıvanç duyuyorum”

***

Övgüyü hak etmek, değer görmek, sevgi ve saygı sözleriyle anılmak, yaşarken bu anlara tanık olmak kuşkusuz yaşamın ayrıcalığı olsa gerek.

Geriye dönüp bakınca, filmi geriye sarınca, anılar avlusunda toplandıkça yaşamın ne denli çeşitlenmelerine, karşıtlıklarına, çelişkilerine, tepkilerine tanık oluyoruz.

Ne var ki sanat, yazın, hele de şiir yaşamımızı nasıl da biçimliyor, değiştiriyor, dönüştürüyor, ayrımında mısınız?

Evet kitapsız, yazısız, şiirsiz, sözsüz yaşamak doğamıza aykırı. Kitabın sayfalarına dokunmak, kitapların kokusunu duyumsamak ne güzel bir duygu, ne güzle bir kazanım…

***

ŞİİR YAŞAMI DEĞİŞTİRİR Mİ?

Homeros’un Bornova’sına elbette şiir yakışır.

Büyükpark’ın asırlık çınarları da şiir şiir kokuyordu sanki. Yayınevi sergiliklerinden şiir kokuları geliyordu; imzaya durmuş şairler kitaplarını imzalarken.

Şair dostlarım Atila Er ve İbrahim Aktaş da Sahne Odysseia’da şiiri masaya yatırdılar? Şiirler okudular.

Atila Er “Şiir yaşamı değiştirir mi” diye sordu, yanıtını da şiirin evrensel duyarlılığı ile yaşanmış öykücüklerle verdi?

Sonra izleyenlere de sordu aynı soruyu. Sahi şiir yaşamı değiştirir mi? Hep beraber düşünelim mi?