İklim krizinin etkilerini her geçen gün daha derinden hisseden, aşırı sıcaklar ve kuraklıkla sınav veren İzmir, geleceğini şansa bırakmamak için kolları sıvadı. 2020 yılında Avrupa Birliği stratejilerine uyum çerçevesinde hayata geçirilen "Sürdürülebilir Enerji ve İklim Eylem Planı"nı (SECAP) güncellemek üzere harekete geçen İzmir Büyükşehir Belediyesi, kentin tüm paydaşlarını Tarihi Havagazı Fabrikası’nda bir araya getirdi. "İklim Değişmeden Biz Değişelim" temasıyla düzenlenen çalıştay, sadece bir plan güncelleme toplantısı olmanın ötesinde, İzmir'in gelecek vizyonunu şekillendiren bir strateji merkezi işlevi gördü. Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay'ın liderliğinde toplanan akademisyenler, sivil toplum temsilcileri ve sektör profesyonelleri, kentin karbon ayak izini küçültmek için ortak akıl üretti.
Kriz kapıda değil, hayatımızın tam ortasında
Çalıştayın açılış konuşmasını yapan Başkan Cemil Tugay, iklim krizinin artık gelecek zaman kipiyle konuşulacak bir senaryo olmaktan çıktığını vurguladı. Sellerden orman yangınlarına, aşırı sıcak hava dalgalarından kuraklığa kadar yaşanan tüm felaketlerin artık "yeni normal" haline geldiğine dikkat çeken Tugay, bu gidişatı tersine çevirmek için proaktif davranmak zorunda olduklarını belirtti. "Biz geleceği bekleyen değil, geleceği planlayan ve bizzat inşa eden bir şehir olmak zorundayız" diyen Tugay, yerel yönetimlerin bu mücadeledeki kilit rolüne işaret etti. Çözümün masa başında alınan kararlardan ziyade, toplumun tüm katmanlarına yayılan bir bilinç değişikliğiyle mümkün olacağının altını çizdi.
Çöpten elektrik üreten tesis yolda
Başkan Tugay'ın konuşmasında öne çıkan en somut proje ise atık yönetimi ve enerji üretimi alanında oldu. İzmir'in çöp sorununu, enerjiye dönüştürerek çözmeyi hedeflediklerini müjdeleyen Tugay, çöpleri yakarak elektrik üretecek modern bir tesisin kurulacağı bilgisini paylaştı. Bu hamle, hem atıkların çevreye verdiği zararı minimize edecek hem de kentin enerji ihtiyacına yerel ve sürdürülebilir bir kaynak sağlayacak. Tugay, "Üretilen ve tüketilen her şey dünyaya bir karbon yükü olarak dönüyor. Biz bu yükü azaltmak için yenilenebilir enerji yatırımlarına ağırlık verirken, aynı zamanda enerji verimliliğini de bir kültür haline getirmeliyiz" ifadelerini kullandı.
Hedef 2030: Karbon nötr bir İzmir
Çalıştayda, İzmir'in iddialı iklim hedefleri de bir kez daha teyit edildi. Büyükşehir Belediyesi, 2030 yılına kadar kentteki sera gazı salımlarını yüzde 40 oranında azaltmayı ve nihai hedef olarak "karbon nötr" bir şehir olmayı taahhüt ediyor. Bu kapsamda oluşturulan tematik masalarda, ulaşımdan konutlara, sanayiden tarıma kadar her alanda atılacak adımlar detaylandırıldı. Karbon emisyonunun yüzde 70'inin elektrik tüketiminden kaynaklandığını hatırlatan uzmanlar, sanayide ve konutlarda enerji dönüşümünün kaçınılmaz olduğu konusunda görüş birliğine vardı. Özellikle "enerji yoksulluğu" kavramının ilk kez plana dahil edilmesi, sürecin sosyal adalet boyutunun da gözetildiğini gösteriyor.
Bağımsızlığın yolu enerjiden geçiyor
Toplantıda söz alan İstanbul Enerji AŞ Genel Müdürü Dr. Yüksel Yalçın ise konuya stratejik bir perspektiften yaklaştı. Geleceğin dünyasında ülkelerin gücünün toprak büyüklüğüyle değil; kendi enerjisini, suyunu ve gıdasını üretebilme kapasitesiyle ölçüleceğini belirten Yalçın, "Tam bağımsızlık, enerji bağımsızlığından geçer" dedi. Sanayicilere ve konut üreticilerine çağrıda bulunan Yalçın, artık her binanın ve her fabrikanın kendi enerjisini üreten birer santral gibi tasarlanması gerektiğini, bunun bir tercih değil zorunluluk olduğunu vurguladı. İzmir'de güncellenen SECAP planı, işte bu vizyon doğrultusunda, yaşayan ve sürekli gelişen bir yol haritası olarak kentin pusulası olacak.