CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, tutuklu bulunduğu Silivri Marmara Cezaevi’nde gazeteci Fatih Altaylı’ya konuştu. Altaylı’nın YouTube kanalında yayımlanan söyleşide İmamoğlu, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın olası adaylığı hakkında dikkat çeken açıklamalar yaptı. İmamoğlu, “Biz bu adaylığı hiçbir zaman şahsi görmedik. Mansur Başkan da, ben de milletimize karşı sorumluyuz. Hedefimiz aynıdır, gerisi teferruattır” dedi.
“Bize bedel ödetilmeye çalışılıyor”
İmamoğlu, tutukluluk sürecinin yalnızca kendisine değil, diğer CHP’li belediye başkanlarına da bedel ödetme girişimi olduğunu söyledi. “Ben bu yükü yol arkadaşlarımla gönüllü olarak sırtlandım. Bana da diğer belediye başkanı arkadaşlarıma da iktidar yürüyüşümüzün bedeli ödetilmek isteniyor” ifadelerini kullandı.
Demirtaş ve Kavala açıklaması
Söyleşide Selahattin Demirtaş ve Osman Kavala’nın tahliye ihtimaline de değindi. “Biz içerideyken Demirtaş ve Kavala bırakılırsa, neden onları bıraktınız demem. Hukuksuzluktan vazgeçmeleri hepimizin ortak dileği” diye konuştu.
“Diploma iptali hırsızlıktır”
İmamoğlu’na yöneltilen diploma davasına ilişkin soruya yanıtı sert oldu. 33 yıl sonra diplomasının iptal edilmesinin kabul edilemez olduğunu belirten İmamoğlu, “Bu müdahale, 18 yaşındaki Ekrem’den bile korkan bu iktidarın utanç verici işlerindendir. Bunun adı diploma hırsızlığıdır. Bu yalnızca bana değil, gençlerimizin umuduna yapılmış bir saldırıdır” dedi.
Yeni anayasa ve parlamenter sistem vurgusu
İktidarın gündeme getirdiği yeni anayasa tartışmalarını da değerlendirdi: “Karşımızda yeni anayasa dediğinde kendi ikbalinden başka bir şey düşünmeyen bir iktidar var. Ülkede ağzını açanın tutuklandığı bir ortamda nasıl anayasa yapacaksınız?” diye sordu. Parlamenter sisteme dönüşün zorunlu olduğunu vurgulayan İmamoğlu, “Bugünkü tek adam rejiminde kalmaya devam ettiğimiz her gün fazladır. Meclisin denetim işlevinin güçlendiği, kuvvetler ayrılığının esas alındığı bir parlamenter sisteme ihtiyacımız var” dedi.
“Milletin iktidar yürüyüşü engellenemeyecek”
Cumhurbaşkanlığı adaylığı sorularına da yanıt veren İmamoğlu, mücadeleyi kişisel bir hedef olarak değil, milletin hakkı için yürüttüklerini belirtti: “Milletimizin verdiği haysiyet mücadelesindeki sarsılmaz iradesini gördükçe inancım hep yüksek kalıyor. Sandığı tekmelemeye çalışanlara karşı demokrasi mücadelesi veriyoruz. Halkımızın istediği adayla seçime gitme hakkını savunuyoruz.”
Mansur Yavaş için övgü
İmamoğlu, Yavaş’ın “Ekrem Başkan içerideyken adaylık konuşmam” sözlerine de değindi: “Mansur Başkan, millet iradesine karşı kurulan kumpasa karşı sağlam duruşuyla bir CHP’li nasıl olmalıdır sorusunun cevabını vermiştir. Biz bu adaylığı şahsi görmedik. Millet ne görev verirse yapacak irade hepimizde mevcut. Biz bu ortak hedefimiz doğrultusunda birbirine sıkıca sarılmış iki yol arkadaşıyız. Gerisi teferruattır” ifadelerini kullandı.
Söyleşide Gezi davası tutuklularına da değinerek, Tayfun Kahraman için Anayasa Mahkemesi’nin verdiği yeniden yargılama kararının uygulanması gerektiğini söyledi. “Türkiye’nin önemli bir değeri olan Tayfun Kahraman’ın bir an önce özgürlüğüne kavuşması gerekiyor” dedi.