İtalyan Rönesansı’nda Homeros Etkisi-1

Abone Ol

17. Yüzyıl İzmiri’ne Kısa Bir Bakış

17. Yüzyıl başlarından itibaren çeşitli etkenlere bağlı olarak Avrupa ile Doğu ticareti arasında transit liman kenti olma özelliği kazanan İzmir, bu özelliğini süreç içinde havzanın en önemli limanı olma noktasına taşımıştır.

Batı Avrupalı Seyyahların İzmir/Homeros Algısı

İzmir’in 17. Yüzyıl başlarından itibaren gittikçe artan bir ivmeyle transit liman kenti olması Batı Avrupalı tüccarların, tüccar-konsolosların, kral görevlilerinin, Kutsal Topraklar’a gitmek üzere yola çıkan hacıların ve meraklı seyyahların ilgisini çekmeye başlar ve bu insanların kenti ziyaret etmesine yol açar.

Özellikle erken dönemde yani 17. yüzyılda gelen insanların her birinin motivasyonu farklıdır. Ancak kentin 7 Kiliseden biri olması, Aziz Polikarp’ın burada din şehidi olması ve Homeros’un izlerinin ve Melez’in bu kentte olması en önemli unsurların başında gelmektedir.

Jakob Spon-1675

“…Buradan bakıldığında aşağıda şehirde evler arasına karışmış kesme taşlardan oluşan yığınlar görülüyor. Bunun da İzmir'deki en ünlü yapılardan birisi olan Kibele Tapınağı'nın kalıntıları olduğunu sanıyorum. Duvarların kuzeyinde ve doğusunda, kıyısında Homeros'un doğduğuna inanılan ve bu yüzden de bu büyük şaire Melezli adını veren ünlü Melez akıyor. Fakat Melez bugün artık bir derecik kadar zayıf suya sahip ve ancak yağmurdan yağmura bol su yüzü görebiliyor…”

Joseph Pitton de Tournefort-1701-02

“…

“…

Homeros’un Mezarı

Hollandalı Graf Pasch van Krienen 1771 yılında İos adasında Homeros’un mezarını bulduğuna ilişkin İtalyanca bir yayın yapar. Bu iddia büyük yankı uyandırır; taraf bulduğu gibi karşı çıkan da olur. Ünlü Alman arkeolog Friedrich Gottlieb Welcker karşı çıkanların başında yer alır. Biz İzmirliler Homeros’un doğduğu kent olarak ne kadar iddialıysak İoslular da büyük ozanın mezarının adalarında olduğu konusunda günümüzde dahi iddialı ve ısrarcıdırlar…

“…

Dallaway, çok değerli ve önemli bu verisinde iki küçük hata yapmaktadır. Gerçi bu hatalar olayın özünde bir sorun yaratmamaktadır. Şöyle ki, Rahip Barlaam’ın III. Andronikos’un Elçisi olarak Avignon/Fransa’da bulunan Papalığa gittiği tarihler 1334 ve 1339’dur. Homeros’un İliada’sını XI. Benedikt'e götürdüğü bilgisi de doğru görünmüyor. Çünkü görev süresine ve görev zamanına bakıldığında Papa XI. Benedikt değil Papa XII. Benedikt olması gerekiyor. İstanbul’da ise Barlaam’ın iyi anlaştığı ve siyasi olarak da birlikte hareket ettiği Yeni Roma Başpiskoposu ve Ekümenik Patrik XIV. Ioannis Kalekas (1334-1347) 145. Patrik olarak görev yapmaktadır.