GENEL

İzmir Bergama'ya maden hançeri

İzmir'in tarihi ve doğal güzellikleriyle öne çıkan ilçesi Bergama, yeni bir maden projesinin tehdidi altında. Özel bir maden şirketi tarafından Okçular ve Ayvatlar mahallelerinde yapılması planlanan granit ocağı projesi için hazırlanan ÇED Raporu son şeklini aldı ve halkın görüşüne açıldı.

Abone Ol

İzmir'in UNESCO Dünya Mirası Listesi'ndeki değerleriyle bilinen, tarihi ve tarımsal zenginlikleriyle göz dolduran ilçesi Bergama, bir kez daha dev bir madencilik projesiyle gündemde. Özel bir şirket tarafından ilçe sınırları içinde hayata geçirilmek istenen "RN: 201900280 Granit Ocağı" projesi, bölgenin ekosistemi için yeni bir tehlike çanı olarak değerlendiriliyor. Projeyle ilgili hazırlanan Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) Raporu’nun İnceleme ve Değerlendirme Komisyonu (İDK) tarafından incelenerek son haline getirildiği öğrenildi.

Okçular ve Ayvatlar mahalleleri hedefte

Kamuoyuna yansıyan bilgilere ve proje dosyasına göre, granit ocağı faaliyetinin tam olarak İzmir İli, Bergama İlçesi sınırları içerisindeki Okçular ve Ayvatlar Mahallesi mevkilerinde gerçekleştirilmesi planlanıyor. ETC Çevre Teknolojileri firması tarafından hazırlanan ve 2025 tarihini taşıyan "Son Şekli Verilen ÇED Raporu" dosyası, projenin çevresel etkilerini ve alınacağı iddia edilen önlemleri içeriyor. Ancak, özellikle tarım ve hayvancılıkla geçinen bu mahallelerde yaşayan vatandaşlar, projenin yaratacağı potansiyel tahribattan endişeli. Bir granit ocağı projesinin, faaliyete geçmesi durumunda patlatmalar, devasa toz bulutları, ağır tonajlı kamyon trafiği ve gürültü kirliliği yoluyla bölgenin doğal yapısına geri dönülmez zararlar vereceği belirtiliyor.

İtiraz süreci için zaman hızla daralıyor

Proje için hazırlanan nihai ÇED Raporu, mevzuat gereği halkın görüş ve önerilerini almak üzere askıya çıkarıldı. ÇED Yönetmeliği'nin 14. Maddesi'nin (1) numaralı bendi uyarınca, rapor hem Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'nda hem de İzmir Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü'nde on (10) takvim günü boyunca kamuoyunun erişimine açık olacak. Bu süre, projenin bölgeye vereceği zararları dile getirmek ve resmi olarak itirazda bulunmak isteyen vatandaşlar, sivil toplum kuruluşları ve yerel yönetimler için hayati önem taşıyor. "On takvim günü" ifadesi, hafta sonlarını da kapsadığı için, teknik ve detaylı bir raporu inceleyip kapsamlı bir itiraz dilekçesi hazırlamak için zamanın son derece kısıtlı olduğu vurgulanıyor.