Yaklaşık 30 yıldır sektörde faaliyet gösteren Karataş, şirketinin mali tablolarında yaptığı rutin incelemeler sırasında korkunç bir manzarayla karşılaştı. Şirket hesaplarında açıklanamayan devasa açıklar fark eden Karataş, geriye dönük yaptığı taramalarda 2023, 2024 ve 2025 yıllarını kapsayan sistematik bir usulsüzlük zinciriyle yüzleşti.
İddiaya göre, Karataş’ın yıllardır birlikte yol yürüdüğü muhasebecisi E.K. ile organizasyon süreçlerini yöneten S.S., M.F. ve S.K., şirket kazançlarını patronlarından gizli bir şekilde kendi şahsi hesaplarına aktardı. Bu durumun fark edilmesi üzerine soluğu Bozyaka Asayiş Büro Amirliği'nde alan Karataş, çalışanlarından şikayetçi oldu. Savcılığın talimatıyla harekete geçen polis ekipleri, düğmeye basarak şüphelileri gözaltına aldı.
Organizasyon değil, vurgun şebekesi kurmuşlar
Emniyetteki sorgularının ardından adliyeye sevk edilen dört şüpheliden muhasebeci E.K. tutuklanarak cezaevine gönderilirken, diğer üç şüpheli adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Olayın şokunu atlatmaya çalışan Ata Karataş, yaptığı açıklamada vurgunun boyutunun şu an için 80 milyon TL civarında olduğunu ancak incelemeler derinleştikçe bu rakamın artmasından endişe ettiğini dile getirdi.
Karataş, "Yıllardır dev konserler düzenliyoruz, işimiz tamamen güvene dayalı. Ortağım ve muhasebecim, şirket kasasından kendilerine para transfer etmişler. Kendi aralarında organize bir şekilde çalışmışlar" dedi. İncelemelerin sadece son iki yılla sınırlı kalmayacağını belirten Karataş, emniyet ve mahkeme bilirkişilerinin yapacağı detaylı denetimlerle gerçek kaybın netleşeceğini vurguladı.
"Borçlar ödendi sandım, meğer ceplerini doldurmuşlar"
İş insanı Karataş, vurgunun nasıl gerçekleştiğine dair çarpıcı detaylar paylaştı. Konser ve organizasyon giderleri için ayrılan bütçelerin tedarikçilere ödendiğini zannettiğini söyleyen Karataş, "Ben işlerin yürüdüğünü, borçların kapandığını sanıyordum. Oysa onlar paraları kendi hesaplarına virmanlamışlar. Borçlar olduğu gibi duruyor ve bu durum beni ticari olarak çok zor bir pozisyona soktu" ifadelerini kullandı.
Yanında 25 yıldır çalışan insanların bile bu işin içinde olabileceği şüphesiyle sarsılan Karataş, "Güvenimiz suiistimal edildi. Körü körüne kimseye güvenmemek gerektiğini çok acı bir tecrübeyle öğrendim. Farkına geç vardık ama artık yapacak bir şey yok, Türk adaletine güveniyorum" şeklinde konuştu. Soruşturmanın, şirket hesaplarındaki para trafiğinin incelenmesiyle daha da genişlemesi bekleniyor.