İZMİR GÜNCEL

İzmir Ticaret Borsası: Zirai don bağcılığı ağır yaraladı

İTB Başkanı Işınsu Kestelli, nisan ayında yaşanan zirai don nedeniyle üzümde rekoltenin yüzde 20 azaldığını açıkladı. Tarımda borç yükü, iklim krizi, incir ve pamuk üretimindeki sorunlar da borsa meclis toplantısında gündeme geldi.

Abone Ol

İzmir Ticaret Borsası (İTB) ağustos ayı olağan meclis toplantısı, İzmir Ticaret Odası Meclis Salonu’nda gerçekleştirildi. Toplantının ana gündeminde tarım sektörünün yaşadığı zorluklar, iklim krizinin etkileri ve üreticilerin geleceğe dair kaygıları vardı. İTB Yönetim Kurulu Başkanı Işınsu Kestelli, özellikle nisan ayında yaşanan zirai donun, üzümde sezonun kaderini değiştirdiğini vurguladı.

Don, üzüm sezonunu vurdu

Kestelli, tarım üreticisinin uzun yıllardır ilk kez bu denli sert bir zirai don felaketiyle karşılaştığını belirtti. Bazı bölgelerde kayıpların yüzde 100’e kadar çıktığını söyleyen Kestelli, "Eğer o don yaşanmamış olsaydı, rekor seviyede bir üretim yılı konuşuyor olabilirdik. Ancak maalesef geçtiğimiz seneye göre yaklaşık yüzde 20’lik bir rekolte düşüşü söz konusu" dedi.

Üzümün hem iç pazar hem de ihracat açısından stratejik bir ürün olduğuna dikkat çeken Kestelli, üreticilerin beklentisinin bu yılın kayıplarını telafi edecek bir sezon geçirmek olduğunu belirtti.

Tarımda borç yükü artıyor

Toplantıda tarım sektöründeki finansal tabloya da değinen Kestelli, çiftçinin girdi maliyetleri ve kur baskısı altında ezildiğini söyledi. Tarım sektörünün kredi hacminin 1 trilyon 65 milyar lirayı geçtiğini aktaran Kestelli, takipteki alacakların son bir yılda yüzde 166 arttığını vurguladı.

Kestelli, çözüm önerilerini şöyle sıraladı:

  • Girdi maliyetlerinin ve kredi faiz oranlarının düşürülmesi,

  • Kredi geri ödemelerinin hasat dönemine uygun hale getirilmesi,

  • Küçük ölçekli aile işletmelerinin finansmana erişiminin kolaylaştırılması.

Bu adımların hayata geçirilmesi halinde üreticilerin nefes alabileceğini ve ülke ekonomisinin daha sağlam bir zemine oturacağını ifade etti.

İklim krizi tarımı tehdit ediyor

Son yıllarda mevsim normallerinin çok üzerinde seyreden sıcaklıkların tarım için ciddi risk oluşturduğunu söyleyen Kestelli, "Türkiye’de yalnızca üretim kayıplarının, GSYH’nin yüzde 2 ila yüzde 6’sına mal olabileceği öngörülüyor" dedi.

Kestelli, iklim krizinin tarıma etkilerini azaltmak için şu önerileri paylaştı:

  • Şehirlerin yeşillendirilmesi,

  • Binaların iklime uygun hale getirilmesi,

  • Enerji ve ulaşım altyapısının sıcaklıklara dayanıklı biçimde yenilenmesi,

  • Erken uyarı sistemleri ve soğutma merkezleriyle halk sağlığının korunması.

Kuru incirde kalite uyarısı

İTB Başkanı, üzüm dışında kuru incirin de bölge için hayati önemde olduğunu belirterek, "2024/25 sezonunda kuru incir ihracatı 350 milyon dolar seviyesine ulaştı. Ancak iklim değişikliği, depolama sorunları ve aflatoksin-okratoksin riskleri ihracatta sıkıntılar yaratıyor. Avrupa’dan geri dönen her ürün, hem firmaların hem de Türkiye’nin prestijini zedeliyor" dedi.

Kestelli, incirde aynı sıkıntıların yaşanmaması için üretici, tüccar ve ihracatçıların ortak bir hassasiyet göstermesi gerektiğini vurguladı.

Pamuk üretiminde daralma

Pamukta da benzer sorunların yaşandığını aktaran Kestelli, ekim alanlarının bu yıl yaklaşık yüzde 20 daraldığını söyledi. Su kaynaklarının azalması, maliyetlerin artması ve fiyatların tatmin edici olmamasının üreticiyi pamuktan uzaklaştırdığını belirtti.

“Desteklemeler yetersiz kalıyor. Arz problemi büyüyünce ithalat kaçınılmaz hale geliyor. Pamuk, incir ve üzüm sadece tarımsal ürün değil, aynı zamanda ülkenin geleceği için stratejik bir değer” diye konuştu.

Orman yangınlarına karşı yeni yaklaşım

Toplantıda söz alan İTB Meclis Başkanı Ömer Gökhan Tuncer ise orman yangınlarının ardından yapılacak ağaçlandırma çalışmalarına dikkat çekti. Tuncer, doğal yenilenmenin önemine işaret ederek, özellikle kızılçam türlerinin kendi kendini yenileyebildiğini hatırlattı.

Yanmış alanlarda hemen fidan dikmek yerine, doğal sürece fırsat tanınması gerektiğini ifade eden Tuncer, ilerleyen dönemde tek tip çam ormanları yerine, meşe, sandal, keçiboynuzu, zeytin gibi dirençli türlerle karışık ormanlar oluşturulması gerektiğini söyledi.

Tarımda genç nüfus azalıyor

Tuncer, tarım sektöründeki bir diğer kritik noktaya da değinerek, Türkiye’de tarım çalışanlarının yaş ortalamasının giderek yükseldiğini vurguladı. Gençlerin tarımdan uzaklaştığını belirten Tuncer, bunun nedenlerini düşük gelir, yoğun iş gücü ihtiyacı ve belirsiz pazar koşulları olarak sıraladı.