Halil Umut Meler, Atilla Karaoğlan, Arda Kardeşler, Zorbay Küçük, Kadir Sağlam, Mehmet Türkmen, Oğuzhan Çakır...
Bu isimleri hepiniz yakından tanıyorsunuz.
Türkiye Futbol Federasyonu'nun FIFA hakemleri.
Peki Temmuz ayından beri oynanan sayısız UEFA karşılaşmasından, 'gerçekten' önem arz eden bir maçta bu isimlerden birine rastladınız mı?
Yok.
Niçin yok biliyor musunuz? Kendi federasyonunun güvenip, yerel liginde önemli maç vermediği hakemlere UEFA neden maç versin?
8 haftası geride kalan ligimizde iki 'derbi' oynandı.
5. haftada Fenerbahçe-Trabzonspor karşılaşmasını Ozan Ergün yönetti.
Diğeri Yasin Kol'un yönettiği bu haftaki Galatasaray-Beşiktaş derbisi.
Bu 8 haftalık döneme zorluk derecesi yüksek Göztepe-Fenerbahçe maçı da eklenebilir ki, onu da yine Yasin Kol yönetmişti hatırlarsınız.
Düşünün 72 maçlık periyotta 3-5 tane yüksek tansiyonlu maç var. MHK güvenip de bunlara FIFA kokartlı hakem görevlendiremiyor.
Saydığım karşılaşmalardan sonra ciddi hakem eleştirileri oldu elbette. Ama artık bütün maçlardan sonra yaşandığı için bunun üzerinde fazla durmaya gerek yok!
Ne de olsa bu duruma alıştık artık.
Cumartesi günü 1. Lig'de oynanan Bandırmaspor-Ümraniyespor maçını izledim.
2-1 biten mücadelenin kaderini son derece hassas ve başarılı iki VAR müdahalesi çizdi.
Baktım karşılaşmanın VAR'ı İzmir Bölgesi'nden Melis Özçiğdem.
Sonra backgroundunu inceledim. Bu kadın hakem oldukça başarılı; o kadar çok VAR görevi yapmış ki.
Ancak hep 1. Lig'de.
Konuyu nereye getireceğim;
MHK'nin havuzunda böyle isimler varken, tutuyorlar bir gün önce Trabzon maçını yöneten Ali Şansalan, 24 saat sonra derbide VAR olarak görevlendiriliyor.
Bitmedi, derbinin 'olay' hakemi Yasin Kol da kör göze parmak sokar gibi bir gün sonraki Sarıyer-Sakarya maçında VAR odasında.
Evet son yıllarda ülkemizde kuşkusuz ciddi anlamda 'hakem' problemi var.
Şahsen bunun bir jenerasyon sorunu olduğunu düşünüyordum. Ancak artık fikrim tamamen değişti.
Futbolumuzda hakemlerden kaynaklandığı sanılan sorunların asıl müsebbibi belli ki, onları yönetemeyenler.