Derbilerin ayrı bir havası vardır, İlk düdük çalmadan önce yükselen o elektrik…
İşte Kadıköy aynı gerilimi, aynı heyecanı yaşatmaya hazırlanıyor. Ne lig sırası önemli ne sakatlıklar. Bu maçlarda her şey unutulur ve sıfırlanır. Sahaya sadece anın gerçeği kalır.
Fenerbahçe’de haftalardır biriktirdiği özgüven ruhlarına yansımış durumda. Tedesco’nun öğrencileri, yenilmezlik serisini bozmak istemiyor. İstatistiksel olarak değil, bir karakter göstergesi olarak sahaya yansıtıyorlar. Sarı-lacivertliler, oyunun hem tempolu hem akıllı tarafından oynadıkları bir dönemin içindeler.
Karşı tarafta eksiklerle mücadele etsede, pes etmeyi sevmeyen bir Galatasaray var. Okan buruk her yeni maçta kadroyu yeniden hazırlıyor. Sarı-kırmızılılar şartlar ne olursa olsun, sahaya kazanmak için çıkmaya kafaya koymuştur.
İki teknik adam ve iki farklı hikâye. İki başkan farklı prestij sınavından geçecek. Tribünler nefesini tutacak. Çünkü saha içi kadar saha dışıda önemli. Teknik adamlar cesareti, oyuncularda karakterleri yansıtabilecek mi?
Fenerbahçe kazanırsa lideriz diyecek, Galatasaray kazanırsa “eksik olsak da biz buyuz” diyecek.
Kadıköy tekrar eskisi gibi cehennemi yaşatacak mı? İlk golün hikayesi kim tarafından olacak… Derbiyi kazanan rüzgârı arkasına alacağı kesin. Fırtına başlamak üzere, hangi renklerin üstümüze geleceğini hep birlikte göreceğiz.