Karagöl, Tantalos ve Homeros

Abone Ol

Türkiye’nin her bölgesinde Karagöl adı yaygın olarak kullanılıyor. Sivas, Murgul, Şavşat, Giresun, Niğde, Tunceli, İzmir Dikili, Yamanlar, Denizli Beyağaç, Artvin Borçka, Sakarya Taraklı, Ankara Beypazarı ve Çubuk’ta karagöl adını taşıyan göller bulunuyor.

SAKIZ ADASI’NDA 'HOMEROS’UN KÖYÜ'

Sakız adalıların iddiasına göre burası Homeros için oldukça önemli sayılırmış. Bazı kaynaklarda Sakız Adası’nda doğduğu iddia edilmekte. Olaylar karşısında sahip olduğu soğukkanlılığı ile bilinen Homeros adada gezip dolaştığı yerlerde sürekli çalgısını çalıp şiir okuyarak büyük bir hayran kitlesi edinmiş.

Sakız Adası Homeros’un anısını ilk günkü gibi yaşatmakta kararlı ve ısrarcı görünüyor. Sakız adalılar, iki eserinde yöreye ait dini inanışları, gelenekleri ve efsaneleri derleyerek büyük bir kültürel katkı sağlayan Homeros’un hatırasının ada ile bütünleşmiş olduğunu vurgulamaktan geri kalmıyorlar. Doğduğu düşünülen köy başta olmak üzere pek çok yerde Homeros’un adı unutulmuyor, dilden dile dolaşıyor.

Homeros’un gerçekten yaşadığı konusunda tereddütleri bulunan bazı araştırmacılar olsa da Homeros’un var olduğuna ve Sakız Adası’nda doğduğuna inanmaya devam eden adalılar hala onun hikayelerini anlatmakta. Homeros adının “köle” anlamına geldiği dile getiriliyor. Homeros’un gözlerinin görmediğine dair bazı kaynaklarda yer alan bilgi ise kesinleşmiş değil.

Sakız Adası’ndaki Homeros Taşı ziyaretçilerin ilgi gösterdiği kalıntılar arasında yer alıyor. Ada turları kapsamında Homeros ile ilgili bilgiler ve sahip olduğu özellikler ziyaretçilerle paylaşılmakta. Sakız Adası’na gidenlere Homeros’un doğduğu iddia edilen köyü ziyaret etmeleri için organizasyon hizmetleri sağlanmakta.

Ege’nin bu yakasında ise Ahmetbeyli’deki antik Klaros kazılarında bulunmuş Helenistik döneme ait Homeros heykeli İzmir Arkeoloji Müzesi’nde sergilenmekte. Didyma ile birlikte Anadolu’nun en önemli iki kehanet merkezinden biri olan Klaros, kuzeyindeki Kolophon’un 13, güneyindeki Notion’un 2 kilometre yakınında. Heykelin gövdesi ve başının aynı yerde, farklı zamanlarda bulunmasının, İzmir ve Efes müzelerinde saklanıp yıllar sonra birleştirilmesinin de ilginç bir serüveni var.

Bütün bunlar bize ozanımız Homeros’un İzmirli ve İzmir’e ait olduğu gerçeğine daha da güçlü şekilde sahip çıkmamız gerektiğini hatırlatıyor.