9 Eylül TV’de yayımlanan moderatörlüğünü Zafer Ertem’in yaptığı, spor yazarı Haluk Güney’in konuk olarak katıldığı Spor Servisi programında çarpıcı açıklamalar yapan Karakaplan, sıkıntılı kongre sürecine değindi. Karakaplan, genç yaşta ekonomik güç sahibi olan insanların egosunun yükseldiğini, yükselen egoların da kulüp içinde gerilim yarattığını belirterek, “KSK çatısı altında kavga olmaz, herkes omuz omuza vermeli” dedi.
‘ALTYAPI YÜKSELEN DEĞERİMİZ’
Kongre döneminde yaşanan sıkıntılara değinen Karşıyaka Divan Başkanı Atakan Karakaplan, “Yükselen egolar gerilim yaratır. Oysa kulüp çatısı atlında kavga olmaz. Çok kötü günler geçirdik, bize yakışmadı” ifadelerini kullandı. Karşıyaka’nın öncelikle gerçek bir sponsora ihtiyacı olduğu değerlendirmesinde bulunan Karakaplan, Yaşar Holding yönetimine çağrı yaptı. Karakaplan, “KSK’yi her branşta güçlü altyapı ve stat kurtarır” görüşünü aktardı. Son yapılan kongrede göreve gelen Aygün Cicibaş başkanlığındaki yönetimin ekonomik açıdan doğru adımlar attığını vurgulayan, eski Başkan Azat Yeşil’in katkısını da aktaran Karakaplan, şunları söyledi: “Geçen sezon başında atılan yanlış adımlar ve farklı sponsor arayışı Pınar’ın çekilmesine neden oldu. Ancak Yaşar Holding ile görüşmeler sürüyor. KSK’nın basketbolda gerçek bir sponsora ihtiyacı var”. Karakaplan KSK’ye ilk Türkiye şampiyonluğunu altyapıdan yetişen basketbolcuların kazandırdığını hatırlattı.
‘SEPİL, CENGAVER ÇIKTI’
Programda Zafer Ertem’in “Göztepe-KSK rekabetini özlemiyor musunuz?” sorusunu Karakaplan, şöyle yanıtladı: “Elbette özlüyoruz. Göztepe’de bir cengaver çıktı, kulübü şaha
kaldırdı. Mehmet Sepil’i o yüzden çok takdir ediyorum. Ancak Karşıyaka’nın ruhu farklı. Bizde şirketleşme gibi bir adım atıldığında, ‘kulübü mü satıyorsunuz’ diye birileri ayağa kalkıyor. Aslında biz de çeşitli varyasyonlarla yükseliş formülünü bulabiliriz.”
‘STAT KURTULUŞ OLUR’
Karşıyaka taraftarlarının da özlemle beklediği stat konusundan bahseden Karakaplan, şunları aktardı: “Karşıyaka, sahada hep taraftarından enerji almıştır. Alsancak Stadı bakıma girince maçlar Atatürk Stadı’na taşındı. Bu sefer takım tribünden uzaklaştı, puan kaybı yaşandı. KSK için Yalı’ya yapılacak stat hem ekonomik anlamda kulübe kazanç getirir, hem de ambians olarak sportif başarıya katkı sağlar. Her Karşıyakalı gibi, biz de stadın bir an önce yapılmasını bekliyoruz.”
Karşıyaka’nın bu sezon futbol ve voleybolda şampiyon olabileceğini belirten Karakaplan, “Federasyonun, genç futbolcuların oynatılmasını teşvik etmek amacıyla aldığı karar, sanki KSK için alınmıştı. Geçen yıllarda futbolu bitirme noktasına gelmiş oyuncular, yüksek rakamlarla transfer edildi. Takımın başına genç oyunculara önem veren Burhanettin Basatemür’ün getirilmesi de önemli. Bu sezon mutlu sona ulaşabiliriz. Aynı şeyi güçlü kadrosu olan voleybol takımımız için de söyleyebilirim” diye konuştu.
‘BEN FUTBOLCUYDUM’
KSK’ye basketbolda büyük başarılar getiren oyuncuların yetişmesinde emeği olan ve altyapıda yükseliş dönemi başlarken 1987’deki şampiyon takımın baş antrenörü olan Karakaplan, şunları aktardı: “Aslında ben spora futbolla başladım. KSK’de Gode Cengiz (Kocatoros) ile futbol oynadım. Atatürk Lisesi’nin futbol takımında yer aldım. Basketbola geçişim 16 yaşında merhum Yüksel Böke’nin beni basketbola ikna etmesiyle oldu. Sonrasında sporcu ve teknik adam olarak basketbolda yola devam ettim.’’
KAF-KAF’IN ÖZLEMİ
Haluk GÜNEY
KSK Divan Başkanı Atakan Karakaplan’ın anlattıkları, Kaf-Kaf’ın büyük özlemini vurguluyordu aslında.
Belli ki KSK camiası, basketbolda kendi semtinin çocuklarıyla elde ettiği başarıların gururunu, futbolda şampiyonluk coşkusunu çok özlemiş. Çok haklılar. Bu özlemi gidermenin elbette ekonomik anlamda bir maliyeti var. Ancak iş sadece parayla bitmiyor. KSK’yi coşturacak bütçeyi bulmak kadar, o bütçeyi doğru kullanmak da önem kazanıyor. Aksi takdirde stadın da olsa, arkanda dev holdingler de dursa, başarı sürdürülebilir olmuyor.
ÇANLAR UMUT İÇİN ÇALIYOR
Zafer ERTEM
KSK Divan Başkanı Atakan Karakaplan basketbol ve futboldaki durgunluk sürecinin sonuna gelindiğini dile getirirken, gözlerindeki umudun ve parlaklığın tanığı oldum. Anlattıklarından her iki branşın altyapı gelişimini tamamladığını, çok kısa bir süre sonra da bunların sahaya başarı olarak yansıyacağına inancının tam olduğunu görmek güzeldi. Yani artık çanlar umut için çalıyordu. Divan Başkanı Karakaplan'ın mevcut yönetimle aynı dili konuşması, aynı hedefe yönelmelerini dile getirmesi başarının kapıda olduğu izlenimini vermesi de çok değerliydi