Karabulut ailesi, Netflix'in Münevver Karabulut cinayetini konu alan belgeselinin izinsiz hazırlanmasına tepki gösterdi.
Ailenin avukatları, belgeselin Türk Medeni Kanunu ve Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu kapsamında kişilik haklarını ihlal ettiğini belirtti.
Aile, Münevver Karabulut'un adının ticari bir içeriğe dönüştürülmesinden rahatsızlık duyduğunu ifade etti.
TİCARİ İÇERİĞE DÖNÜŞTÜRÜLÜYOR
Ailenin avukatları, yayının durdurulması ve olası hak ihlallerinin önüne geçilmesi için tüm hukuki süreçlerin başlatılacağını açıkladı.
Açıklamada, Münevver Karabulut'un adının "ticari bir içeriğe dönüştürülmesinden" duyulan rahatsızlık özellikle dile getirildi.
MÜNEVVER KARABULUT CİNAYETİ
3 Mart 2009 tarihinde, 17 yaşındaki Münevver Karabulut, kendisiyle aynı yaştaki sevgilisi Cem Garipoğlu tarafından öldürüldü. Garipoğlu ailesine ait Bahçeşehir'deki bir villada, aldığı 29 bıçak yarası ve kafasının testereyle gövdesinden ayrılması suretiyle öldürülen Karabulut, Etiler'de bir çöp konteynerine atıldı. Karabulut, lise son sınıfta okuyordu ve dershaneye gidiyordu; Garipoğlu ise lise üçüncü sınıf öğrencisiydi. 197 gün boyunca saklanan Garipoğlu, 17 Eylül 2009'da teslim edildi. 18 Kasım 2011'de 24 yıl hapis cezasına çarptırıldı ve 10 Ekim 2014 tarihinde kaldığı koğuşta ölü bulundu. Yapılan incelemelerde intihar ettiği tespit edildi.
Cinayetin işleniş şekli otopsi raporu, katilin profili, saklanması ve intihar etmesisebebiyle cinayet, kamuoyunda geniş yankı uyandırdı ve bir dönüm noktası oldu. Devlet kurumlarında yaşanan skandallar tepkiyle karşılandı ve Karabulut cinayeti,Türkiye'de kadın cinayetlerinedair en çok verilen örneklerden biri haline geldi. Cinayetin sebebi ise hiçbir zaman ortaya çıkarılamadı.