İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu için bulunduğu Amerika Birleşik Devletleri'nde katıldığı bir programda, modern çatışmaların ve küresel güç mücadelesinin yeni cephesine dair çarpıcı açıklamalarda bulundu. Konuşmasında, günümüz dünyasında algı yönetiminin ve kamuoyu oluşturmanın önemine dikkat çeken Netanyahu, sosyal medyayı açıkça yeni bir "savaş aracı" olarak tanımladı. Silahların zamanla değiştiğini ve modern çağın silahlarının artık sadece tanklardan ve tüfeklerden ibaret olmadığını belirten Netanyahu, "Savaş araçlarını kullanmak zorundayız. Bilirsiniz, silahlar zamanla değişir," diyerek, İsrail'in ABD'deki taban desteğini güvence altına almak için bu yeni "silahı" etkin bir şekilde kullanması gerektiğini savundu. Bu ifadeler, İsrail'in sosyal medya platformlarını ulusal güvenlik ve dış politika hedefleri için stratejik birer enstrüman olarak gördüğünü net bir şekilde ortaya koydu.
Önce TikTok, sonra X: Netanyahu'nun yol haritası
Netanyahu, bu yeni "savaşta" izleyecekleri yol haritasına dair de önemli ipuçları verdi. Halihazırda ABD'deki en önemli gündem maddelerinden birinin, Çin merkezli sosyal medya devi TikTok'un operasyonlarının kontrolü olduğunu belirten Netanyahu, bu sürecin kendi lehlerine sonuçlanmasını beklediğini ima etti. TikTok'un ABD'deki verilerinin, İsrail'e yakınlığıyla bilinen Oracle şirketinin bulut sistemlerinde saklanacak olmasının bu beklentinin temelini oluşturduğu biliniyor. Ancak Netanyahu, hedeflerinin sadece TikTok ile sınırlı olmadığını, sıradaki hedefin ise milyarder girişimci Elon Musk'ın sahibi olduğu X platformu olduğunu açıkça dile getirdi. Netanyahu, "ABD'de TikTok'tan sonra sıranın X'e geldiği" mesajını vererek, "Bunu başarabilirsek çok şey kazanacağız," dedi. Bu sözler, İsrail'in küresel bilgi akışını ve kamuoyu tartışmalarını şekillendiren en önemli platformlardan biri olan X üzerinde de bir kontrol veya etki mekanizması kurma arayışında olduğunu gösterdi.
'Elon bir dost, onunla konuşmalıyız'
Netanyahu'nun X'e yönelik bu stratejisini açıklarken, platformun sahibi Elon Musk'a gönderdiği mesaj ise dikkat çekiciydi. Musk'ı bir düşman olarak görmediklerini, aksine bir dost olarak nitelendirdiklerini belirten Netanyahu, "Elon ile konuşmalıyız. O bir düşman değil. O bir dost," ifadelerini kullandı. Bu "dostane" yaklaşım, İsrail'in X platformu üzerinde bir baskı veya zorlama yerine, iş birliği ve ikna yoluyla bir etki alanı yaratmayı hedeflediği şeklinde yorumlandı. Netanyahu'nun bu sözleri, teknoloji devleriyle devletler arasındaki karmaşık ve çoğu zaman kapalı kapılar ardında yürüyen ilişkiler ağına dair de önemli bir pencere araladı. Bir devlet liderinin, özel bir şirketin sahibiyle "konuşarak" kendi ulusal çıkarları doğrultusunda bir düzenleme yapma niyetini bu kadar açık ifade etmesi, yeni dünya düzeninde güç dengelerinin nasıl değiştiğinin de bir kanıtı niteliğindeydi.
TikTok operasyonu ve Oracle bağlantısı
Netanyahu'nun bu stratejisinin ne kadar gerçekçi olduğunu anlamak için, TikTok özelinde yaşanan sürece bakmak gerekiyor. Eski ABD Başkanı Donald Trump döneminde imzalanan bir başkanlık kararnamesiyle, TikTok'un ulusal güvenlik riski oluşturduğu gerekçesiyle ABD'deki operasyonlarının Amerikalı bir şirkete satılması zorunlu kılınmıştı. Bu süreç sonunda, yazılım devi Oracle'ın, TikTok'un ABD operasyonlarının güvenliğinde ve veri yönetiminde kilit bir rol oynaması kararlaştırıldı. Bu kararla birlikte, "ABD'deki tüm kullanıcıların verileri, Oracle tarafından işletilen güvenilir bir bulut ortamında saklanacak" denildi. Bu gelişmenin kritik noktası ise, Oracle'ın kurucusu ve yönetim kurulu başkanı olan Larry Ellison'ın, yıllardır İsrail'e olan açık desteği ve yakın ilişkileriydi. Ellison'ın bu pozisyonu, Oracle'ın TikTok verileri üzerindeki kontrolünün, dolaylı olarak İsrail yönetiminin lehine kullanılabileceği yönünde ciddi endişeleri de beraberinde getirmişti. Netanyahu'nun açıklamaları, bu endişelerin yersiz olmadığını ve İsrail'in bu tür teknolojik ortaklıkları stratejik birer avantaj olarak gördüğünü teyit etti.