Yeni bir haftaya başlıyoruz. İstiyorum ki güzel haberler duyalım ve bu güzel haberlerin yorumu da keyifli olsun...Yok... Olmuyor.
Mesela kız öğrenci yurduna giren sapkınlar, iç çamaşırların ağırlıkta olduğu bazı özel eşyaları alıp kaçmışlar. Bereket artık kameralar 24 saat görevde... Yakalanmışlar... Ama ilk duyduğumda "burası Afganistan mı oldu?" diye düşündüm.
Ardından yine bir sağlık skandalı...
İstanbul Sancaktepe'deki özel bir hastanede görev yapan Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı, hastaların bilgisi ve rızası dışında ilaç kullanarak erken doğumlara neden olmuş...
İşin ilginç tarafı bu olay birkaç yıldır devam ediyormuş. Kim bilir kaç bebek, kaç anne sağlığından oldu. Umarım ortaya çıkar... Hastanenin bu servisinin faaliyetleri durdurulmuş. Yakında bomba patlar...
Siyaset derseniz ayrı bir facia...
Bazı CHP'li belediye başkanlarının aldıkları oylara ihanet ederek AKP'ye geçmesinin üzerinden çok zaman geçmedi. Dumanı hala üzerinde...
“ Olmaz böyle şey” diyenlere bir kötü haberim daha var. Bu tavır giderek tabana yayılıyor.
Nitekim dün Karabağlar Belediye Meclisinin CHP'li 9 üyesi partilerinden istifa etti. Gerekçeleri ise tek adaylı ilçe kongeresi yapılması. Demek ki ilçe başkanlığı memleket meselesinden daha önemli...
Şimdilik parti değiştirmemişler. Bağımsız olduklarını öne sürüyorlar ama belediye meclisinde çoğunluk Ak Parti'ye geçmiş...
Ülke yönetimi için siyaset çok önemli...
Ama bu sululuklar halkı her geçen gün siyasetten soğutuyor... Öyle olunca da bir baltaya sap olamamış bazı arkadaşlar önemli konumda millete akıl verir hale geliyor... Siyasi ahlak yasası artık bir mecburiyet... Hem de acilen...
Biraz karamsar oldu biliyorum. Oksford vardı da biz mi gitmedik misali... İyi haberler vardı da ben mi görmezden geldim...
Beni en çok etkileyen haberi de sona bıraktım.
6 Şubat depreminde yıkılarak 51 kişiye mezar olan Kahraman Maraş'taki Cemil Çapar Apartmanı'nın müteahidi kendini savunmuş demiş ki;
“Depremi Allah yaptı, kusurum yok”
İşte geldiğimiz nokta...