YAŞAM

Parasosyal ne demek, parasosyal ilişki ne anlama geliyor? Parasosyal kelime anlamı

Cambridge Sözlüğü, dijital çağın ruhunu yakalayan bir kararla 2025 yılının kelimesini "parasosyal" olarak duyurdu. Ünlülere, influencer'lara ve hatta kurgusal karakterlere karşı hissettiğimiz bu tek taraflı, sahte samimiyet ilişkisi, sosyal medyanın yükselişiyle birlikte hayatımızın tam merkezine oturdu. Peki masum bir hayranlık olarak başlayan bu bağ, nasıl bir psikolojik tuzağa dönüşüyor ve neden şimdi herkes bu kelimeyi konuşuyor?

Abone Ol

Her yıl, küresel çapta yaşanan kültürel ve sosyal değişimlerin nabzını tutarak o seneyi en iyi özetleyen kelimeyi seçen Cambridge Sözlüğü, 2025 yılı için kararını verdi: parasosyal (parasocial

). İlk bakışta akademik bir terim gibi dursa da, bu kelime aslında milyonlarca insanın akıllı telefon ekranlarında her gün yaşadığı, modern dünyanın en yaygın ama en az anlaşılan ilişkilenme biçimlerinden birini tanımlıyor. Bu seçim, sosyal medyanın ve ünlü kültürünün, insan psikolojisi üzerindeki derin etkilerini ve gerçek ile sanal arasındaki çizginin ne denli inceldiğini çarpıcı bir şekilde ortaya koyuyor.

Parasosyal ilişki, en basit tanımıyla, bir medya figürüne (bir ünlü, bir influencer, bir politikacı veya bir dizi karakteri) karşı geliştirilen tek taraflı bir bağdır. Bu ilişkide, izleyici veya takipçi, medya figürünü bir arkadaşı, sırdaşı veya aile üyesi gibi hissederken, medya figürünün bu kişinin varlığından dahi haberi yoktur. Bu, karşılıklılığa dayanmayan, tamamen izleyicinin zihninde kurulan bir samimiyet ilüzyonudur. Cambridge Sözlüğü'nün bu kelimeyi seçmesi, terimin arama hacmindeki patlamayı ve artık gündelik dilin bir parçası haline gelerek dijital çağın ruh halini yansıttığını gösteriyor.

Ekranın arkasındaki 'sahte' arkadaşlıklar

Parasosyal kavramı aslında yeni değil. İlk olarak 1956 yılında sosyologlar Donald Horton ve R. Richard Wohl tarafından, o dönemin kitle iletişim araçları olan radyo ve televizyon izleyicilerinin, spikerler ve şovmenlerle kurduğu yanılsamalı yüz yüze ilişkiyi tanımlamak için ortaya atılmıştı. Ancak sosyal medya platformlarının hayatımıza girmesiyle birlikte bu kavram, hiç olmadığı kadar kitlesel ve derin bir boyut kazandı. Instagram, TikTok ve YouTube gibi mecralar, bu tek taraflı bağı besleyen en verimli topraklar haline geldi.

Günümüz influencerları ve ünlüleri, günlük hayatlarının "mahrem" anlarını, sabah kahvelerinden gece rutinlerine, kişisel sıkıntılarından en mutlu anlarına kadar her şeyi takipçileriyle paylaşıyor. Canlı yayınlar, soru-cevap etkinlikleri ve "hikayeler" aracılığıyla kurulan bu sürekli iletişim, takipçide karşıdaki kişiyi yakından tanıdığına dair güçlü bir sahte samimiyet hissi yaratıyor. Bu durum, takipçinin kendini pasif bir izleyici olarak değil, ünlünün hayatının aktif bir parçası olarak görmesine neden oluyor ve bu da parasosyal ilişkinin kök salmasını sağlıyor.

Masum hayranlıktan psikolojik tuzağa

Peki, milyonlarca insanı bu tek taraflı bağları kurmaya iten nedir? Uzmanlara göre, modern yaşamın getirdiği yalnızlık hissi, gerçek dünyada kurulamayan sosyal bağların eksikliği ve günlük hayattan kaçış arzusu, insanları parasosyal ilişkilere yönelten başlıca faktörler arasında yer alıyor. Bu ilişkiler, kişiye aidiyet ve anlaşılma hissi vererek geçici bir duygusal tatmin sağlayabilir. Ancak madalyonun bir de karanlık yüzü var. Bu bağ, masum bir hayranlığın ötesine geçtiğinde ciddi psikolojik etkiler yaratabiliyor.

Kişi, duygusal boşluklarını doldurmak için tamamen bu tek taraflı ilişkiye bel bağlayabilir. Bu durum, "parasosyal duygu düzenleme" olarak adlandırılır; yani kişi, kendi mutluluğunu veya üzüntüsünü, takip ettiği ünlünün paylaşımlarına veya ruh haline endeksler. Gerçek hayattaki ilişkiler ihmal edilebilir, sosyal çevreden kopuş yaşanabilir. En tehlikelisi ise, medya figürünün, takipçinin zihnindeki idealize edilmiş imajı zedeleyen bir davranışta bulunması (örneğin bir skandala karışması), kişide derin bir hayal kırıklığına, öfkeye ve hatta yas hissine neden olabilir. Aşırı durumlarda bu duygusal yatırım, saplantılı davranışlara ve tacize kadar varabilen tehlikeli bir yola evrilebilir.

Neden şimdi bu kadar önemli?

Cambridge Sözlüğü'nün "parasosyal" kelimesini yılın kelimesi seçmesi, bu fenomenin artık göz ardı edilemeyecek bir toplumsal gerçeklik haline geldiğinin altını çiziyor. Bu karar, toplum olarak dijital kimliklerle kurduğumuz ilişkilerin doğasını, faydalarını ve tehlikelerini daha bilinçli bir şekilde sorgulamamız gerektiğine dair bir uyarı niteliği taşıyor. Şöhretin, takipçiliğin ve sanal etkileşimin yeniden tanımlandığı bu çağda, ekranın diğer tarafındaki kişinin bir "arkadaş" değil, bir imaj olduğunu ayırt edebilmek, ruh sağlığını korumak için her zamankinden daha kritik bir hale gelmiş durumda. Parasosyal ilişkiler, dijital ayak izlerimizin olduğu her yerde bizimle birlikte yaşayan ve artık üzerine daha ciddi düşünmemiz gereken bir modern zaman olgusu olarak karşımızda duruyor.