Reign of terror

Abone Ol

İngilizcesini yazdım başlığa.
Türkçe anlamı ile,
Terörün saltanatı demek...

Sözün sahibi İrlanda asıllı.
Maximilien Robespierre.
Paris'te kolejde okudu.
Mesleği, baba işi avukatlık...

Hayatı çelişkilerle doludur.
Fransız devriminden sonra,
Kralı idam ettirmeyi başardı.
Güvenlik konseyine üye seçilince,
Hükumetinin kontrolünü ele geçidi.

Devrimine karşı gelebilecek,
Herkesten kurtulma kararı aldı.
Pek çok devrim karşıtını,
Ve 2 devrim liderini de,
Acımadan giyotine gönderdi.

Devrimden sonraki dönemde,
Egosu öyle tavan yaptı ki,
Halkı Hıristiyanlıktan kurtarma adına,
Hangi günün pazar olduğu,
Anlaşılmasın diye,
Haftayı 7 yerine 10 gün yaptı
Başlangıç yılı olarak da
1789'u sıfır kabul etti.

Son dönemlerinde terörü artırdı.
Paris'te günlük giyotine giden,
İnsan sayısı 800'e kadar ulaştı.
“Ekmek ne kadar pahallı oldu”
Ya da devrim konuşulurken,
Heyecanla desteklememek,
Giyotine gitmek için yeterliydı.

Yaptığı en son hata,
“Halk düşmanlarının listesini,
Cebimde taşıyorum” diyerek,
Meclise gelmek oldu...

Çünkü çevresindeki herkes,
Kellelerinin yakın zamanda,
Uçurulacağını anlamıştı...

Tarih ilginç sonuçlar da yaşatıyor.
1794 yılında umulmayan oldu.
Hapishaneden kaçırıldıktan sonra,
Ulusal muhafızlarca kaldığı bina,
Kuşatma altına alındı...

İntihar etmek istedi.
Ateşlediği tabancanın kurşunu,
Yalnızca çene kemiğini zedeledi.
Ve bütün diktatörler gibi,
O günün akşamında,
Kendi gönderdiği binler gibi,
Giyotininin kurbanı oldu...

Ne gariptir ki,
Kendisinden sonra gelen,
Çoğu halk adına lider de,
Karşısındakileri yok etme adına,
Kanlı diktatöre dönüşmüştür.

Kıssadan hisse;
Ne oldum demeyeceksin,
Ne olacağım diyeceksin...