Sosyal media
Bu sosyal medya iyi, güzel, hoş da… Bazen beni çok üzüyor ya da kızdırıyor! Futbola indirgeyeyim konuyu hemen…
Sadece İzmirimizde iki yüzün üzerinde futbol kulübü var. Bunların hemen hemen hepsinde alt yapı çalışmaları da var. Ortalama dört farklı yaş kategorisinde katılım sağladıklarını ya da çalıştıklarını düşünürsek… Etti mi size sekiz yüz tane farklı yaş takımı… Her takımda da on beş çocuğumuz olsun; bu da ortalama 12 bin çocuğumuzun lisanslı alt yapı gruplarında mücadele ettiğini gösterir. Yaklaşık olarak tabii…
Sosyal medyadan ben de birçok takımı, takım çalıştıran hocayı, yöneticiyi, hatta oynayan çocukları takip ediyorum. Bir de bakıyorum ki, şöyle yendik, böyle kazandık, bizim takımımız en büyük, bu işi en iyi biz biliriz gibi fotoğraflar ve paylaşımlar…
Kazanma azmi veya hırsını anlayabilmek istiyorum! Ama lütfen, saygıdeğer hocalarım, yöneticilerim ve velilerim! Tribünlerden ya da saha kenarından kazanmak için yeterince bağırıyorsunuz zaten! Defalarca uyarılmasına rağmen bu huyunuzdan da vazgeçmiyorsunuz! Laf aramızda, kendi öz evladına küfreden gördüm geçenlerde… Hem de çocuk daha on bir yaşında… Bari sosyal medyadaki paylaşımlarınıza dikkat ediniz! Maç kaybeden çocukların da gururları olduğunu, Onların da bu fotoğraflı paylaşımları görebileceklerini, kendi takımınızın ya da çocuğunuzun da bir daha ki sefere kaybedebileceğini unutmayınız!
Siz bunları yapmazsanız, çocuklarınızı düzgün yetiştirmezseniz ne oluyor, biliyor musunuz? Fenerbahçe, Beşiktaş müsabakası yarı da kalıyor, işe siyaset giriyor, devlet giriyor, devlet adamı giriyor…