GENEL

Sözler tutulmadı: Akbelen’de jiletli tel, traktör ve ağaç kesimi

Muğla’nın Milas ilçesine bağlı İkizköy Akbelen’de, termik santrallere kömür sağlanması için planlanan açık maden sahasında ağaç kesiminin yeniden başladığı bildirildi. İkizköy Muhtarı Nejla Işık, şirketlerin jiletli teller çekerek alana girdiğini ve zeytin ağaçlarının kesildiğini söyledi.

Abone Ol

Muğla’nın Milas ilçesine bağlı İkizköy Akbelen’de uzun süredir devam eden mücadelede yeni bir aşamaya geçildi. Limak ve İçtaş Holding’in işlettiği Yeniköy-Kemerköy termik santrallerine kömür sağlanması amacıyla planlanan açık maden sahasında ağaç kesiminin yeniden başladığı duyuruldu.

İkizköy Muhtarı Nejla Işık, şirketlerin daha önce “Kesmiyoruz, taşıyacağız” açıklamasına rağmen sahada yeniden kesime başladığını belirterek videolu bir açıklama yaptı. Işık, alana jiletli teller çekildiğini ve bu yolla kesimin köylülerden gizlenmeye çalışıldığını söyledi.

Loading...

Işık açıklamasında, “Acil kamulaştırma ile topraklarımızı alıp şirkete verecekler, ölene kadar direneceğiz. Bu topraklar, ormanlar, zeytinler bizim emeğimiz alın terimiz, ölene kadar direneceğiz” dedi. Şirketlerin “zeytinleri yaşattıklarını” öne sürdüğünü hatırlatan Işık, “Arkadaki katliamı görmemizi engellemek için jiletli teller çektiler. Bize ‘zeytinleri yaşatıyoruz’ diyorlar ama burada zeytinleri katlediyorlar. Maden yasasını bu yüzden geçirdiler bu yasa ile birlikte 7 yıldır koruduğumuz zeytinlikler katlediliyor” ifadelerini kullandı.

Akbelen direnişçileri tarafından kullanılan “Akbelen Yuvamız Vermeyeceğiz” adlı sosyal medya hesabından da bölgede yaşananlara ilişkin açıklama paylaşıldı. Açıklamada, “Şu an şirketin yetkilileri Akbelen’in tepesinde traktörlerle arkasında ilaçlarla oradaki zeytinleri kesiyorlar. Sürdürülebilir enerji adı altında zeytinleri yaşatıyoruz diyorlar. Bu şekilde mi yaşatıyorsunuz zeytinleri?” denildi.

Aynı açıklamada, yedi yıldır yalnızca zeytin ağaçlarının değil, köyün, toprağın ve yaşam alanlarının korunduğu vurgulanarak, “Yedi yıldır zeytinleri koruyorduk, sadece zeytinleri de değil buradaki köyümüzü toprağımızı, emeğimizi, alın terimizi ve mezarlarımızı da koruyorduk” ifadelerine yer verildi.

Meclis’te temmuz ayında kabul edilen ve zeytinlik alanların madencilik faaliyetlerine açılmasının önünü açan düzenlemeye de tepki gösterilen açıklamada, “Ama ne yaptılar maden yasasını değiştirdiler. Acele kamulaştırma kapımızda. devlet el koyacak tarlalarımıza sonra şirkete teslim edecek. Şirket ne yapacak, bizi işgalci durumuna düşürecek. Onlarca zeytin ağacını nasıl taşıyacaksınız, bu kadar köyülüyü nereye sürgün edeceksiniz?” denilerek sürecin köylüler açısından bir sürgün ve mülksüzleştirme anlamına geldiği ifade edildi.