GENEL

Telefonsuz 5 gün: 4 ülkeden 40 genç, İzmir'de 'dijital detoks' ile kendini keşfetti

İzmir Bornova Gençlik Merkezi'nin hayata geçirdiği "Var Mısın Kendinle Kalmaya?" adlı Erasmus+ projesi, dört farklı ülkeden gelen 40 genci sıra dışı bir deneyimde buluşturdu. Gençler, 7 günlük projenin 5 gününü telefonlarından uzakta, 'dijital detoks' yaparak geçirdi. Akıllı telefonların 'kodese' konulduğu projede gençler, tarlada çalışmaktan süt sağmaya, çömlek yapımından zeybek oynamaya kadar birçok etkinlikle hem doğayla hem de birbirleriyle yeniden bağ kurdu.

Abone Ol

Günümüz dünyasında gençlerin sosyal medya ve dijital ekranlara olan bağımlılığı artarken, İzmir Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü'ne bağlı Bornova Gençlik Merkezi, bu duruma dikkat çekmek ve farkındalık yaratmak amacıyla anlamlı bir projeye imza attı. Avrupa Birliği Eğitim ve Gençlik Programları Merkez Başkanlığı Türkiye Ulusal Ajansı tarafından fonlanan "Var Mısın Kendinle Kalmaya?" isimli Erasmus+ projesi, 18-24 Ağustos tarihleri arasında Türkiye, Yunanistan, İtalya ve Romanya'dan toplam 40 genci İzmir'de bir araya getirdi. Projenin en çarpıcı ve zorlayıcı kısmı ise katılımcıların 7 günlük kampın 5 gününü akıllı telefonlarından tamamen uzakta geçirmesi oldu. Modern yaşamın vazgeçilmezi haline gelen telefonların geçici olarak bir "kodese" konulmasıyla başlayan dijital detoks süreci, gençlere kendilerini, çevrelerini ve unuttukları insani bağları yeniden keşfetme fırsatı sundu.

Ekrana değil, hayata dokundular

Projenin temel amacı, gençleri dijital dünyanın sanal duvarlarından çıkarıp gerçek hayatın dokusuna temas ettirmekti. Bu hedef doğrultusunda, telefonlarından arındırılan gençler için dopdolu bir etkinlik programı hazırlandı. Katılımcılar, şehrin gürültüsünden uzakta, doğanın kalbinde tarımsal faaliyetlere katılarak toprağa dokunmanın hazzını yaşadı. Tarlalarda ve seralarda çalışarak bir ürünün yetişme serüvenine tanıklık ettiler. Bir hayvan çiftliğini ziyaret ederek süt sağımı ve hayvan besleme gibi etkinliklerle canlılarla doğrudan bir bağ kurdular. Sanatsal yönlerini keşfetmeleri için ise keçe ve sabun atölyeleri, çömlek yapımı ve çamur atölyeleri gibi yaratıcı faaliyetler düzenlendi. Bu etkinlikler, gençlerin sadece el becerilerini geliştirmesine değil, aynı zamanda üretmenin ve bir eser ortaya koymanın mutluluğunu yaşamalarına da olanak tanıdı.

Proje Koordinatörü Elif Yeltekin, amaçlarının gençlerin dijital araçlardan uzaklaşarak kendilerini, çevrelerini ve zamanı daha yakından fark etmelerini sağlamak olduğunu belirtti. Yeltekin, "Telefon ve sosyal medyadan koparak; doğayla, kültürle ve birbirleriyle yeniden bağ kurmalarını istedik. Gençlere, zaman yönetimi, anı yaşama, dijital detoksun faydaları, takım çalışması, kültürler arası iletişim ve sağlıklı sosyal ilişkiler kurma alışkanlığı edindirmeye çalıştık" diyerek projenin hedeflerini özetledi.

Kültürlerin buluşması: Zeybekten çiğ köfteye

Proje, sadece bir dijital detoks kampı olmanın ötesinde, farklı kültürlerin bir araya geldiği bir dostluk ve anlayış platformuna dönüştü. Düzenlenen kültür gecelerinde her ülke, kendi mutfağını, geleneksel danslarını ve değerlerini tanıtma fırsatı buldu. Türk ekibi, misafirlerine zengin Türk kültürünü tanıtmak amacıyla unutulmaz bir gece düzenledi. Gecede, Ege'nin coşkusunu yansıtan zeybek gösterisi ve Mevleviliğin manevi derinliğini sunan semazen gösterisi büyük bir ilgiyle izlendi. Katılımcılar, hep birlikte çiğ köfte yoğurmanın keyfini yaşarken, bendir ritim performansı ile müziğin evrensel dilinde buluştu. Bu kültürel paylaşımlar, gençler arasında önyargıların kırılmasına ve samimi dostlukların kurulmasına zemin hazırladı.

Kültürel program, İzmir ve çevresindeki tarihi ve turistik mekanlara yapılan gezilerle de zenginleştirildi. Gençler, Efes Antik Kenti'nin görkemli yapılarında tarihe bir yolculuk yaparken, Şirince'nin otantik atmosferini soludu. Meryem Ana Evi ve İsa Bey Camii gibi inanç merkezlerini ziyaret ederek farklı inançlara saygı duymanın önemini bir kez daha anladılar. İzmir Deneyim Müzesi'ndeki interaktif sergiler ise onlara modern müzecilik anlayışıyla keyifli bir öğrenme deneyimi sundu.

'Telefonsuz kalmak dönüştürücü bir etki yarattı'

Proje sonunda yapılan değerlendirmelerde, katılımcı gençlerin yaşadıkları deneyimden son derece etkilendikleri görüldü. Proje Koordinatörü Elif Yeltekin, "Katılımcılar en çok 'telefonsuz kalmanın' onlar için değerli bir deneyim olduğunu paylaştılar. Birçoğu sosyal medyadan uzak kalmayı, anı yaşamayı ve yeni dostluklar kurmayı öğrenmenin hayatlarında dönüştürücü bir etki yarattığını söyledi," dedi.

Projeye Türkiye'den katılan Ege Üniversitesi öğrencisi Yaren Akyüz, "Farklılıklara rağmen birbirimize saygı duymayı ve ortak noktalarımızda buluşabilmeyi öğrendik. Projeden sonra teknolojinin bizim için amaç değil araç olduğunu fark ettim," sözleriyle deneyimini özetledi. Yunanistan'dan katılan Anastasiia Dukhovna ise, "Benim için en değerli deneyim telefonsuz kalmayı öğrenmekti. Başta çok zor geldi ama kısa sürede alıştım. Telefonla vakit geçirmek yerine yeni arkadaşlar edindim, anın tadını çıkardım. Dijital detoks sayesinde insanlarla daha derin bağlar kurdum," ifadelerini kullandı.

Proje, önceki dönem Gençlik ve Spor Bakanı'nın da katıldığı kapanış töreniyle sona erdi. Tüm katılımcılara, bu eşsiz deneyimin bir hatırası olarak İzmir Gençlik Spor İl Müdürü tarafından teşekkür belgeleri ve Avrupa Birliği tarafından tanınan Youthpass sertifikaları takdim edildi. "Var Mısın Kendinle Kalmaya?" projesi, dijital çağın getirdiği yalnızlaşmaya karşı, doğayla, kültürle ve en önemlisi insanla yeniden bağ kurmanın mümkün olduğunu gösteren ilham verici bir örnek olarak hafızalarda yer etti.