Perşembenin gelişi, çarşambadan belliydi.
Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) “Hedef temiz futbol” diyerek, zamansız ve hesapsız bir operasyona girişince, futbolumuz kendini büyük bir kaosun içinde buldu. Her yana pislik, belirsizlik, çözümsüzlük saçıldı.
TFF Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu önce; “371 hakemin bahis hesabı var, bunlardan 152’si aktif olarak bahis oynuyor” açıklamasını yaptı. Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu, 149 hakeme 8 ile 12 ay arasında ceza verdi.
Bu arada “skandal içinde skandal” dedirtecek başka bir iddia ortaya atıldı. TFF’nin önceki yıllarda hakemleri; isim sponsorluğu aldığı bir bahis şirketinin sitesinde hesap açmaya teşvik ettiği iddia edildi.
TFF Başkanı; “Türkiye Futbol Federasyonu, kendi kapısının önünü süpürüyor. Kulüpler de aynısını yapsın. Futbolcular dahil, tüm unsurlarıyla Türk Futbolu’nu temizleyelim. Aksi halde devletin kurumlarıyla biz yapar, kamuoyuyla paylaşırız” dedi.
Ardından 17’si hakem olmak üzere 19 kişi gözaltına alındı. Eyüpspor Başkanı Murat Özkaya ile 6 hakem tutuklandı.
TFF’nin son hamlesi bahisçi futbolcuları açıklamak oldu. Türkiye liglerinde forma giyen 3 bin 700 futbolcudan, 1024’ünün bahis oynadığı açıklandı. Aralarında Süper Lig oyuncularının da olduğu tüm futbolcular tedbirli olarak Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu’na sevk edildi.
Ama asıl kabak kulüplerin başında patladı. Kulüpler darbeyi yiyince, TFF 2. ve 3. Lig’i ertelemek zorunda kaldı.
Futbolumuzda toz dumana karışmışken, TFF Başkanı diyor ki; “Kulüplerle görüşüyoruz. Ligleri devam ettirmek için formül arıyoruz.’’
Sormazlar mı adama Sayın Başkan; “Hakemler ve futbolcular hakkındaki bahis araştırması birkaç günde olmadığına göre, bu operasyonu başlatırken böyle bir durumla karşılaşacağınızı bilmiyor muydunuz?” diye.
Sormazlar mı; “Ortaya çıkacak kaos ortamını çözecek bir formülünüz, bir B planınız yoksa, neden bu operasyona girdiniz?” diye.
Sormazlar mı; “Şimdi kulüpler ne yapacak. Ceza alan oyuncuların yerini nasıl dolduracak. Bu oyuncular için transferde harcadıkları paralar ne olacak?” diye.
Kendi liginin isim hakkını bahis şirketine satan, sonra da bahis yüzünden ligleri ertelemek zorunda kalan TFF’ye ben soruyorum;
Ekstra transfer hakkı tanımaksa formülünüz, çoğu maddi sancılarla yaşayan kulüpler, gidenlerin yerini doldurmak için parayı nereden bulacak?
Futbol Disiplin Talimatı’nı esneterek, 3 aydın 1 yıla kadar ceza verilmesi gereken oyunculara, liglerin devamı için daha az ceza vermekse formülünüz, bu durumda futbol temizlenmiş mi olacak. Ayrıca bunu FIFA ve UEFA’ya kim anlatacak?
Futbolcusuyla, hakemiyle yüzde 30’u bahse bulaşan Türk Futbolu, uğradığı prestij kaybını nasıl telafi edecek?
Daha önce de yazmıştım. Bazı soruların yanıtı TFF’de yoksa, bu kaos ortamı futbolumuza büyük zarar verecek diye… Futbolu temizleyelim derken, kalıcı lekeleri ortaya çıkardık galiba.